KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Türkiye
  4. »
  5. SERDAR BOZDOĞAN; Yurtta Sulh Cihan’da Sulh Vizyonu Riyad’da Türkiye’de Sulh Cihanda Türk Hakimiyeti Korkusuna Dönüştü

SERDAR BOZDOĞAN; Yurtta Sulh Cihan’da Sulh Vizyonu Riyad’da Türkiye’de Sulh Cihanda Türk Hakimiyeti Korkusuna Dönüştü

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 6 dk okuma süresi
86 0

Türkiye yeni dünya düzeninde “Türkiye Yüzyılı” hedefleri doğrultusunda ilerleyerek Jeo-stratejik konumunu her gün biraz daha güçlendiriyor. Bu yüzden sıklıkla provakatif eylemlerle karşı karşıya gelebiliriz. Bunun için her an hazır durumda olmamız gerekiyor.

ABD Ortadoğu’ya yönelik dizayn çalışmasını Arabistan üzerinden tertip etmeye çalışıyor. Bu yüzden özenle yetiştirilen Ortadoğulu olup batı kültürüyle büyüyerek oryantalist olan Veliaht Prens Muhammed Bin Selman aracılığıyla Riyad’ı Ortadoğu’nun cazibe noktası yapmayı hedefliyor.

Riyad şuan ABD kontrolünde Suudi Arabistan’daki  sosyal politikalar ve  kitle psikolojisi eşliğinde toplumsal dönüşüm laboratuvarına çevrildi. ABD ve Prens arasındaki süreci en iyi bilen ve ABD ile bağları zayıflayınca İngiltere ile temasları artan Gazeteci Cemal Kaşıkçı’yı infaz ettiren de bu Prens olduğu çok konuşulmuştu.

Son olarak tezahür eden olaya gelince; Türkiye’nin 100’üncü yıldönümündeki   Türkiye Süper Kupa maçının  Riyad’da oynanması kararının nasıl geliştiği? fikrin sahibin kim olduğu? Riyad ve TFF arasında gerçekleşen diyalog ve anlaşma süreçlerinde hangi maddelerin yer aldığı hassasiyetle incelenmelidir.

Yaşanılan süreçten dolayı bir çok soru cevap ararken Prens Selman dünyaya halen bedevi kültürü ile bağnaz ve geri kafalı olduğunu gösterdi. ABD’nin Prens Selman üzerinden Riyad merkezli dönüşüm operasyonu uzun vadeli görünmüyor. Bu projede ya ABD el değişecek ya da prens Selman eğitim zayiatı olarak rafa kaldırılacak.

Dünya Ortadoğulu Arap ülkelerinin dil, din, kültür, spor ve sanat konusunda hiç bir başarı elde edemeyeceği gerçeğini yeniden öğrendi. Nitekim tek tesellileri çölün altından çıkan petroldü, o da yeni dünya düzeninde önemsiz hale gelecek, çünkü yeni enerji alanları ön plana çıkacak.

Riyad’ da Fenerbahçe ve Galatasaray maçında istiklal marşına izin verilmemesi, Atatürk posterlerini asılmaması vb. bir çok alanda kısıtlama yapılması dostane bir durum değildir.

Tüm bunlar olurken Osmanlı eserlerine yönelik ‘‘kültür soykırımı’’ yapan Suudi yönetimi, Kral’ın emriyle müzeye dönüştürdüğü evin kapısına, ‘‘Bu ev, Osmanlı’ya karşı bağımsızlık savaşı veren Suudilere yardımcı olan Thomas Edward Lawrence tarafından karargáh olarak kullanılmıştır’’ diye yazdırmıştır. Kısacası Suudilerin Tarihteki Osmanlı’ya ihaneti, Türkiye’nin Osmanlı mirasçısı olduğu gerçeği onları halen rahatsız ediyor.

Ayrıca bu konu sadece sıradan bir maç konusu olmaktan çıkıp çoklu servis ağında her kesimden bir istihbarat operasyonuna dönüşebilir.
Batılı ülkelerde yaşayan Türklerin Riyad’daki rezalete kayıtsız kalmayacağı gerçeğinden yola çıkacak olursak batıda Türk ve Türkiye karşıtı olanlar bu süreci bir avantaja çevirebilir.

Olası bir çatışmanın tezahür etmemesi için çok etkin bir diplomasi yürütülmesi gerekiyor. Ayrıca bu konu Fenerbahçe, Galatasaray ve Türkiye Futbol Federasyonundan çıkmış olup devletin meselesi haline gelmiştir. Bu konuyu en etkin şekilde yürütecek merci Türk Dışişleri Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığıdır.

Aksi takdirde bu ülke genelinde provakatif eylemlere sirayet edecek bir sinerji yumağı halindedir.
Kitle psikolojisinde bu derece önem teşkil eden süreçler yabancı casusluk ağları tarafından her zaman arzu edilen bir atmosferdir ve mutlaka fırsata çevirmek isterler. Bu yüzden Türkiye olarak istihbarata karşı koyma istihbaratı ile konuya yönelmeliyiz.

Konuya bir farklı pencereden bakacak olursak; 13 Aralık 2023 tarihli ve 32398 sayılı Resmi Gazete’de, 17 Temmuz 2023 tarihinde enerji bakanlıkları tarafından imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Suudi Arabistan Krallığı Hükümeti Arasında Enerji Alanında Mutabakat Zaptı”nın onaylanmasına ilişkin karar yayımlandı.

Yayımlanan karara göre, iki ülke arasında, yenilenebilir enerji yatırımları, elektrik ithalat ve ihracatı, döngüsel karbon ekonomisi, batarya teknolojisi ve birçok alanda ortak çalışmalar yapılacak.

Zapta göre mutabakat tarafların gerekli iç hukuk prosedürlerini tamamladıklarını diplomatik kanallar aracılığı ile birbirlerine bildirmeleri ile beş yıllık süre için yürürlüğe girecek ve taraflardan biri sona erdirme niyetini bildirmediği takdirde de beş yıllık süreler ile otomatik olarak uzayacak. Bu anlaşma hangi ülkeler, hangi gizli servisler ve onların uzantılarını rahatsız ettiği hassasiyetle araştırılmalıdır.

SERDAR BOZDOĞAN

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir