KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Türkiye
  4. »
  5. İbrahim Maraş: GAZALİ FİLOZOF MU?

İbrahim Maraş: GAZALİ FİLOZOF MU?

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 3 dk okuma süresi
87 0

Gazaliciler bir ekonomistin paylaşımı üzerine yine sahne alıp sözde ayar vermişler. Gazali’yi filozof ilan etmeye ve ondan büyük bir devrimci düşünür yapmaya kalkışıyorlar. Başka söze gerek yok Farabi ve İbn Sina’nın kıstaslarına göre Gazali bir kelam bilginidir, filozof değildir. Gazali’nin temel hareket noktası akıl ve bilim değil, vahiy ve sünnettir. Akla aykırı da olsa bu ikisine rağmen bir şey söyleyemez. En sıradan bir okumada bile kitapları arasında birçok çelişki görürsünüz. Filozofların sözlerini bile bile tahrif edip küfürle suçlar.
Subjektif keşif bilgisi, Gazali için bilginin en değerli kaynağı hükmündedir. Halbuki filozoflar için bilginin iki temel kaynağı vardır: Akıl ve duyular. Diğer her şey ancak bir bilgi çeşidi olabilir. Kaynak olamaz. Gazali, mantığı bütün İslami ilimlerin temeli haline getirdi.
Yazdığı mantık kitabı çok değerlidir. Ancak mantığın temel kurallarına kendisi bile uymamıştır. Gazali sonrası İslam düşüncesi, maalesef, tıpkı Gazali gibi, felsefeden çok etkilenmişse de, felsefenin akılcılığını ve bilimsel metodunu reddetmiştir.
Gazali’ye en büyük eleştiri ilk önce İbn Bacce’den gelmiştir. Sonra İbn Rüşd, Gazali’yi şiddetle eleştirerek bilime ve felsefeye büyük zarar verdiğini söylemiştir. Bugünkü anlamda Gazali bir din felsefecisi, yani kelamcı olabilir, ama filozof denilemez.
Ayrıca Osmanlı dönemi adab eserlerinde Gazali’nin Tehafüt’te yaptığı tartışmanın etik açıdan kuralsız ve tahrif edici bir mahiyette olduğu yıllarca yazılmıştır. Gazali’nin etkisinin büyüklüğü, kendi bireysel etkisinden çok arkasındaki siyasi güç ve din/ilim politikasındandır.
Bugün İslam dünyası hâlâ Gazali döneminde oluşturulan akıl ve bilimi bir kenara bırakan sufilik ve Eşari kelamı merkezli bir politikayı devam ettirmektedir. 600 yılı aşkın bir süredir İslam dünyasının zihinsel krizi devam etmektedir. Arada istisnai kişiler elbette çıkmıştır.
Olay, sadece basit bir tartışma değildir. Mesele bilginin temel kaynağının akıl ve duyular olduğunun öncelikli kabulü ve ardından nedenselliğin, yani insanın ve evrenin ikincil yaratmasının kabulüdür. Bunu kabul etmezseniz, bilim kendi başına gider. Siz de inkar edersiniz.
Metafiziği inkar etmekle, bilimsel nedenselliği inkar etmek arasında hiçbir fark yoktur. Vahiy, insanlığa bilmediği hakikatleri getirmez, insanın zihnini desteklemek için gelir. Akla güvenir ve aklı halife kılar.
İbrahim Maraş

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir