ŞERİATÇI OLDUĞUNU İDDİA EDEN BİR DEVRİMİN YÜKSEK SESLE DİLLENDİRİLMESİ
BİR CİA MOSSAD PROJESİDİR
İslamcıların Türkiye de bir şeriat devrimi kalkışması ile Türkiye de istikrarsızlık yaratma projesi, yeni değil, İngilizler bunu cumhuriyet kurulduğundan beri yürürlükte tutmuşlar ve beslemişlerdir. Peki bugün arka planında görünen teşvikçiler kimler.
Dindar kardeşlerim Devrim mi yapacaksınız neyin devrimi?
Adını koyun, korkunuzdan adını söyleyemediğiniz kalkışmaya devrim demekte sadece size mahsus bir cesaret olsa gerek.
Şimdi bu din olduğu düşünülen ama asla dinle bağlantılı olmayan bu dinci devrim hayallerinin üstünü biraz açalım;
Büyükdoğu hareketi adı kullanıldığı için önce Büyükdoğu ve NECİP FAZIL’I biraz konuşalım.
BÜYÜKDOĞU; Necip Fazıl’ın başını çektiği Büyükdoğu dergisi etrafında Menderes’in örtülü ödenekten sağladığı maddi imkanlarla oluşmuş yeşil kuşak projesinin Türkiye de ki propaganda ayaklarından biridir.
Aslında bir ABD projesi Yani Türkiye Gladyosunun dini guruplar cemaat ve tarikatlardan müteşekkil, bütününün bir unsurudur.
SSCB’nin dağılmasından sonra GLADYO’nun NATO ülkeleri içindeki varlığı etkisiz gibi gösterilip son verilmiş gibi yapıldı yada deşifre edilmişler gibi oldu ama Cia’nın emrinde tam hız görevine devam ediyor.
Türkiye de özellikle 1960’dan başlayan NATO konsepti uyum progmı diye tarif edeceğimiz darbelerle geçen yıllarda büyük badireler atlatıldı ki ilk operasyon önce Türk Ordusunu NATO ordusu yapmak için 1960 darbesidir ve darbe içinde ki milliyetçi unsurları tasviye ederek başarıya ulaşmıştır.
1980 darbesi ile de milli kimlik kültürel kimlik tasviye edilerek İngiliz icadı Ortadoğu tipi Müslümanlık önce okumuşlar sonra kitleler nezdinde meşrulaştırılmıştır.
2000 yıllardan itibaren de yapılanlarda kumpaslarla başlayan süreçtir ve 15 Temmuz kalkışması ile bir iç savaş çıkarma operasyonu ile Türkiye’yi tamamen tasviye etme emelinde ki bir stratejiyi hedeflemişti, millet bu büyük operasyona karşı net tavrını koyarak, karşı durdu ve geri çevirdi bu son Cia operasyonunu.
İsrail Şimdi tamda vaad edilmiş topraklar için en önemli hamleyi başlatmışken, karşısında durabilecek tek devlet olan Türkiye’yi istikrarsızlığa sürükleyebilecek en önemli hamle olan din üzerinden yapılacak olan bir kışkırtmanın doğuracağı istikrarsızlığı gündemine almış görünüyor, ideolojilerinin felsefi ve düşünsel boyutu sadece devlet sistem düşmanı olmak olan bu islamcılık anlayışını kullanabileceği kesin görünüyor ve şeriatçı, muhafazakar ve dindar olduğunu düşünen etki ajanlarına dönüşmüş bu guruplar bütün Ortadoğu da olduğu gibi din adına istikrarsızlık yaratacak zihinsel yapıya sahip görünüyorlar ve farkında olmadan israilin işine gelecek en önemli stratejik hamlenin düğmesine basmaya çalışıyorlar.
Çünkü Türkiye sadece iktidar imkanlarını kullanan bürokratik derinliğe hakim ve bundan medet uman ayrıca iktidarın halk üzerindeki meşruiyetini kullanan, dindarlık gibi görünen bir dinci ayaklanma ile istikrarsızlaştırılabilir.
Bunun önlemini almakta iktidara düşer çünkü iktidarın gücünü ve bürokratik kadrosunu kullanma teşebbüsleri önce iktidarın meşruiyetini yitirmesine zemin hazırlayacaktır. Ve bu zaten başlı başına bir istikrarsızlık göstergesidir.
YALÇIN HATUNOĞLU