KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Mehmet BOZKUŞ: KRİZ KAOS VE ÇEKİŞME ARENASI 1

Mehmet BOZKUŞ: KRİZ KAOS VE ÇEKİŞME ARENASI 1

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 8 dk okuma süresi
76 0

Tek kutupluluk ile varlığını dünyaya ‘’Terör Doktrini’’ üzerinden tehditler ortaya koyarak kabul ettirmek, içinde bulunduğu NATO ülkeleri üzerinden kabul ettiren ABD, bugün geldiği konum ile kriz ve kaosların ana merkezi konumunda dün olduğu gibi bugün açıktan planlayıcı olarak ortaya çıkmaktadır.
2024 yılının seçimler yılı olarak bir çok ülkede seçimlerin yapılacağı ve ABD seçimlerinin Kasım 2024 yılında gerçekleşeceği bir yıl olacaktır. ABD seçimleri sonuçları iki aşamalı olarak cevap beklemektedir.
Demokratlar kazanırsa dünya daha çok kriz ve kaoslar üzerinden mevcut yaşanılan sıkıntıların artarak devam edeceği bir süreç
İkinci olarak eğer seçimlere girmesini engellenmek için şu an ABD mahkemelerinde adına bir çok davanın açıldığı Trump ile mevcut olan bütün görüş ve yaşanılan siyasi,politik ve ekonomik çekişmelerin yeniden dizayn edilme süreci ile ortaya çıkacak yeniden planlama ve stratejilerin gündeme geleceği dönem.
ABD politikalarının tarihsel süreçlerine bakıldığında devlet politikalarında kolay kolay bir değişimin olmadığı görülmektedir. İzlenen yol farklılıkları ile uygulamaların aynı olduğu gerçeğidir.
Rusya Ukrayna krizi ile AB’yi kontrol altına alarak en büyük ekonomik pazarı istediği gibi kontrol altına alan ABD üretim merkezi Çin’i ve enerji ile AB’yi kendisine mecbur bırakan Rusya’yı kendisine düşman olarak açıklamıştır. Rusya ve Çin’e ekonomik güç yarışında rakip olarak gördükleri süreçlerinin çıkış noktası olarak savaş,kriz ve kaoslar üzerinden politikalar ile cevap vermektedir..

2024 yılı siyasal değişimler ile beraber iktidar ve güç çekişmelerinin renk ve kuvvet ayrımlarının değişime gireceği ve siyasal anlamda Batı destekli yapıların daha çok toplumsal bilinçlenme ile beraber Batı yanlısı yapıların kayıp edecekleri milliyetçi ve ırkçı siyasal yapıların güç kazanacağını yaşanılan gelişmeler göstermektedir.
Artan ırkçılık ve milliyetçilik savaşlar ve krizleride beraberinde getireceği görülmektedir.
Dünya’yı tehdit eden göç dalgasına karşı siyasal yapıların ve ülkeyi yönetenlerin yetersiz kalması ve gerekli uyum süreçlerinin uygulanmaması ile kültürel farklılıklar ile artan dini inanç çatışmaları baş aktör olarak yerini almaktadır.
Sermaye gruplarının açıktan siyasal ve dini sermaye olarak deşifre olduğu günümüzde birçok uluslararası küresel şirketlerin kimlik değişimine girerek hakim oldukları pazarı kayıp etmek istemeyecekleri bir dönem görülecektir.
Savaş endüstrisi ile dünyayı elinde bulunduran Batı, değişen savaş teknolojileri karşısında en zayıf ülkelerin dahi kolaylıkla ulaştığı füze ve dron teknolojileri ile istedikleri eylemi yapabilme gücüne erişmeleri karşısında yetersiz kalmaktadır.
Gelişmiş silah teknolojilerine sahip olan ülkelerin ne kadar güvenliksiz oldukları sonucunu ortaya çıkarmaktadır.
SSCB dağılımı ile başlayan Kafkasya coğrafyasındaki güç ve hakimiyet çekişmeleri,Kadife Devrimler ve Arap Baharı ile bölgesel anlamda kriz ve kaos ortamı yaratarak Batının istedikleri hedeflere ulaşması planlarının olduğu ortaya çıkarmıştır.
Güçlü olan Türkiye,Çin ve Rusya bu planlar karşısında ekonomi, enerji, hammadde ve karar süreçlerinde aldıkları kararlar ile bu durumun karşısında yerlerini almışlardır.
Vekil aktörler üzerinden Batının oluşturduğu kriz ve kaoslar gerçek güç merkezlerinin açıktan ifade edilmesi ile gerçek sahiplerinin

ortaya çıkması dolayısıyla çekişmelerin nasıl bir politika izleyeceği sonucunu ortaya çıkarmıştır.
Yapılan eylemlerin karşısında ülke bazlı hedefler yerine vekil aktörlerin merkeze alınarak hedef seçilmesi ülkelerin görüşme ve politika üretme ve siyasal diplomatik anlayışında düşmanlık içinde işbirliği sürecininde ortaya çıkarmıştır.
Düşmanlık içinde işbirliği süreçleri atılan ve izlenen strateji ve politikaların karşılıklı olarak bilinmesine rağmen hedef seçilen ülke toprakları içinde olması nedeniyle hedef ülke tamamen çekişme ve teslim olma süreci ile karşı karşıya kalmıştır.
Siyasal ve ekonomik anlamda hedef ülke teslim alınarak güç merkezlerinin çekişme arenasına dönmüştür.
Orta Doğu’da varlığını kriz ve kaos ortamına borçlu olan ABD İsrail’in korumacılığı ile beraber bölgede enerji ,enerjinin finansmanını ve ticaret yollarını kontrol etme süreçlerinin devamını sağlamak maksadıyla kurduğu bütün terör odaklarının bölge halkları tarafından hedefe alınması ile bölgede savaşmayı yükselen güçler karşısında risk olarak görmektedir.
İran ABD çekişmesinde birlikte yol yürüdükleri İran’ın üç müslüman ülkeyi vurmasıyla deşifre olması sonrası yeniden şekillenme sürecine girmiştir.
Bu durum İran’ın iç kamuoyunda yaşadıkları sıkıntıları tolere etmesine neden olurken ABD içinde Teksas eyaletinde başlayan merkezi yönetime karşı hareketlenme sürecinide tolere ederek her iki ülke yönetimlerinin sorunlardan kurtulma ve çıkış yolları olmuştur.
Çin’in bölgesinde ve bölgesi dışında artan ekonomik,diplomatik ve teknolojik etkinliği karşısında çıkış yolları arayan ABD AB içindeki gelişmelere giderek artan ekonomik sorunlar karşısında AB’yi tekrar kontrol altına alabilmenin yollarını Ukrayna Rusya savaş sürecini

uzatmak ve AB ve ülkelerini Rusya savaşı ile tehdit ederek ortaya koymaktadır.
İsveç’in Türkiye tarafından NATO engelinin kaldırılmasıyla Avrupa için yeni tehdit ve tehlike alanı ARKTİK bölgesi olarak karşılarına gelecektir.
Baltık üzerinden Rusya’yı tamamen kuşatan ABD bu durum ile enerji ve yeni ticaret yollarında kontrol dışı gelişmeler karşısında yeni stratejiler ile hem Batıyı hem de Rusya’yı tehdit ederek cevap vermektedir.
Rusya lideri Putin’in Alaska çıkışı ile artık ABD’ye karşı bir terör ihracı ve terör örgütü kurarak içeriden ABD’nin terörle tanışması gerektiği gerçeğini ortaya koyması Alaska’nın satın alınma sürecini tanımadıklarını ifade etmesi, yeni dönemin ARKTİK bölgesi,Afrika ve Orta Doğu olarak artan çekişme,çatışma ile devam edeceğini ortaya koymaktadır.
Dr.Mehmet BOZKUŞ Stratejist-Algısal Siyaset

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir