KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Göktürk Tüysüzoğlu: Karabağ’da Biden aceleciliği

Göktürk Tüysüzoğlu: Karabağ’da Biden aceleciliği

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 5 dk okuma süresi
293 0

Rusya, Güney Kafkasya’daki kozunu kullandı ve Ermeni diasporasının ciddi desteğine sahip Biden göreve başlamadan tarafları bir metin üzerinde uzlaştırarak (muhtemelen zorlamayla) süreci kendi lehinde tutmayı başardı. Böylece arka bahçesine muhtemel bir ABD müdahalesini engellediği gibi sanki yeni bir jeopolitik durum yaratmış da oldu. Üstelik bu jeopolitik durum ekseninde özellikle Azerbaycan ve Türkiye’nin tezine ve bölgeyi işgalden kurtarma hamlesine de göz kırparak, Trump sonrası Ankara’yı yanında tutmak isteyeceğini ve Türkiye’nin Biden ile yaşayabileceği muhtemel bir sıkıntı ekseninde Rusya’nın bir seçenek, bir destekçi olabileceğini göstermeye yönelik bir adım attı. Pek tabi ki bu tamamen taktiksel bir hamle, Putin aynı zamanda Rusya’nın içerisine girebileceği muhtemel bir yalnızlaştırma hamlesine karşı da ön alıcı bir eylemlilik içerisine giriyor. Biden döneminde ABD’nin orta vadede İran nükleer antlaşmasına dönme ihtimalinin olması, Moskova’dan belli oranda uzaklaşabilecek Tahran’ın boşluğuna o oranda Ankara’yı yerleştirme hamlesi olarak da okunabilir. Üstelik Karabağ ekseninde attığı adımla kendisini taraflar adına vazgeçilmez bir aktör olarak yeniden konumlandırıp, barışın bu kez iki taraf adına da garantörü pozisyonuna geçiyor. Nitekim gerek Ermenistan-Laçın Koridoru-Dağlık Karabağ hattında, gerekse de Nahcıvan’dan Azerbaycan’a bağlanması planlanan koridorda (Zengezur üzerinden) güvenliği ve istikrarı Rus barış gücü sağlayacak. Yani hem Ermenistan adına hem de Azerbaycan adına kritik bir rol üstlenirken, Türkiye’den başlayıp Bakü ve Hazar’a, oradan da Orta Asya’ya varması beklenebilecek yeni ve kesintisiz ulaştırma koridorunun anahtarı Zengezur’da açılacak koridoru kontrol edecek Rusya’da olacak. Yani, Rusya, Karabağ’daki 7 rayonu geri verdirerek ve koridor açılmasına ön ayak olarak Türkiye ve Azerbaycan’a göz kırpmakta ve birlikte hareket etme mesajı vermekte. Üstelik Ermenistan’ı da daha fazla mahvolmaktan kurtarırken ve Dağlık Karabağ’ın tamamen Azerbaycan eline geçmesini engellerken bölgede yerleşik bir Ermeni nüfusun kalmasını sağlayacak adımı atmakta. Statü müzakerelerinde de kontrol Rusya’da olacak. Türkiye’nin bölgede (yeri henüz belli olmayan) bir yerde Rusya ile birlikte asker bulundurması, Rusya’nın Azerbaycan’a ve Türkiye’ye verdiği ve her daim şüpheyle bakılması gereken birliktelik mesajının yansıması. Normal koşullarda Türk askerinin de Rus askerleriyle birlikte Laçın çevresinde olması gerekir. Aynı şekilde bir miktar Türk askerinin de Nahcıvan’dan açılacak koridorda Rus askerleriyle birlikte konuşlanması gerekir. Fakat bence Rusya böyle bir adım atmayacaktır. En fazla Laçın bölgesinde Türk askeri görürüz düşüncesindeyim. Tabi ki onlar da Rusya’nın 2 bine yakın olacağı belirtilen (Moldova/Transdinyester’de olduğu kadar) askerleriyle birlikte ve çok daha az sayıda olacaktır. Rusya, işgal alanını ortadan kaldırdı ancak sorun hala çözülmediği için bölgede varlık sürdürmesini sağlayacak bir adım attı. Bu arada Ermenistan’da Paşinyan’ın iktidardan uzaklaşacağına ya da istifa ettiğine ve hayatını Rusların kurtardığına ilişkin söylentiler var. Şu halde, Ermenistan’daki Batı yanlısı hükümetin ve anlayışın şimdilik kaydıyla sonunun gelmekte olduğunu da gösterir. Zaten Rusya yanlısı bir hükümet, Rusya’nın ortaya koyduğu bu planı kabullenme ve uygulama hususunda Batı yanlısı ve arızalar çıkarabilecek bir yönetime göre çok daha tercih edilebilir bir durumdur Moskova adına. Kısacası Moskova, konuyu Ankara-Bakü-Erivan hattında tutmak istedi ve başardı gibi.

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir