KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Eski İrancılar ve Eski Maocular İran’ın başına çorap mı örüyor

Eski İrancılar ve Eski Maocular İran’ın başına çorap mı örüyor

Hasan Oktay Hasan Oktay - - 8 dk okuma süresi
336 0

Dünyanın yaşlı coğrafyası Ortadoğu’da gündem çok hızlı değişiyor, dün İran’ı ABD kıskacından kurtarmak için Cemal Kaşıkcıyı feda eden ve ABD’nin dikkatlerini Suudi Arabistan’a çekmeye çalışan eski İrancı ekibin cabası sonuç vermedi ve dostları Cemali bir hiç uğruna feda ettiler. Cemal Kaşıkcı olayını organize edenler hakkında mümkün olduğu kadar kamuoyundan bilgi saklandı. Konu savcılığın ilgi ve inceleme alanında olduğu için biz konumuza dönelim.
Şimdi İran gündemde hem de müthiş bir abluka kararı ile en baş sıraya oturdu. İktidarın önemli orta ve üst düzey siyasetçi ve bürokratları İran’ı kurtarabilmek için Kaşıkçı olayına sarılarak çok çaba sarfettiler ama bu çabalar boşuna olmuş oldu. Eski Maocular bilerek eski İrancılar ise bilmeyerek ABD karşısında İran’ı ayakta tutmaya çalışarak Çine yapılması düşünülen olası büyük bir operasyonu Asya Pasifik stratejisini geciktirmeye çalışıyorlar. Maocular yeni bir Çin seddini İranda kurarak ABDyi burada ne kadar oyalarsak o kadar kardır diyorlar. Mike Pompeo, İran ambargosundan 6 aylığına muaf tutulan ülkeler sıralamasını yaparken Türkiye’yi en son “ve” ifadesiyle açıkladı. Bu açıklama beklenen bir açıklama idi Türk kamuoyu ve ekonomi piyasaları ciddi bir rahatlama sürecine girdi. Buna rağmen İrana uygulanan ambargo kabul edilebilir olmadığı konusunda hükümetten açıklamalar geldi.
Bu tedirginliği bilen ABD İran’a Ambargo uygularken Türkiye’ye geçici muafiyet vermesinin ardından ABD Dışişleri Bakanlığı, 3 üst düzey PKK’lı Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Duran Kalkan için ‘adalet için ödül’ programı kapsamında kendilerinin yer bilgilerini paylaşanlara toplamda 12 milyon dolar ödül koyduğunu da açıkladı.
Bu iki açıklamayı üstüste koyup düşünüldüğünde içinde tuzaklar olan bir dolambaçlı yol ile mi karşı karşıya kalınacak sorusu akla gelmektedir. Hükümetten açıklama gecikmedi. Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın “(ABD’den PKK yöneticileri hakkında bilgi verene ödül açıklaması) İhtiyatla karşılıyoruz. Faydadan hali değildir, geç kalmış bir şeydir” dedi. Kalının yaptığı bu açıklama aslında bu tuzağa dikkat çekme imaları söz konusudur. ABD PKK yetkilileri ile ilgili açıklama yaparken Suriye’de Fırat’ın doğusunda faaliyet yapan PYD/YPG silahlı terör örgütünü legalleştirmek mi istemektedir.
ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Matthew Palmer’ın Ankara’ya gerçekleştirdiği ziyarete ilişkin yaptığı açıklamada göreve başlamamın ardından Ankara’ya ilk ziyaretimi gerçekleştirmekten büyük mutluluk duydum. İki gün süren ziyaretim kapsamında Türk hükümetinden üst düzey yetkililer, iş dünyasından temsilciler ve milletvekilleri ile bir araya gelerek ülkelerimizi ilgilendiren ve ortak menfaatlerimize ilişkin konularda görüş alışverişinde bulunma fırsatını yakaladım. Anlaşılan O ki kapalı kapılar ardında ciddi pazarlıklar yürütülmüştür. İran ambargosu konusunda Türkiye’nin muaf tutulması üzerinde düşünülmesini gerektirmektedir. Bu ekonomik anlamda Türkiye’ye ciddi fayda sağlayacaktır. ABD’nin peşinden PKK hakkındaki bu sembolik kararı Fırat’ın doğusunda ABD’nin İran’a karşı yeni bir askeri harekat noktası oluşturmasına Türkiye’nin göz yumması mı beklenecektir. Bu konuda Türkiyenin taviz vermesi asla beklenemez.
Yoksa İran ABD ilişkileri artık Türkiye üzerinden mi yürütülecek. İbrahim Kalının memnuniyetsiz açıklamaları, ABD heyeti ile yapılan üst düzey görüşmelerde neyin pazarlığı yapıldığı konusunda pek bir fikir vermese de anlaşılan o ki 1979 İran devriminden etkilenen “Türkiyeli Müslümanlar” dünün İrancıları bugünün neoAmerikancıları hükümetin içindeki etkilerini göstererek ABD ile sembolik pazarlıklar yapmaktadır. Olayı sadece PKK üst düzey yetkilileri hakkında sembolik karar ile açıklamak zordur. İran devrimi olduğunda ABD’nin İran’dan aldığı tüm istihbarat kaynakları kesildiğinde Türkiye üzerinden yürütülen İrancılık faaliyeti ile İrana giden insanlar üzerinden ABD yeniden İran içlerinden istihbari bilgi kaynaklarına ulaşmış oldu. Afgan savaşında ABDnin organize ettiği Taliban gibi Türkiye’deki Radikal İslamcı İrancılar yeni gelişmeler karşısında şaşkına dönmüş durumdalar. Şimdi ABD İran’a ambargo koyarken Türkiye’nin muaf tutulması bir başarıdır. İran’a karşı geniş bir harekatın başlama ihtimali sözkonusu. Bunu ancak Türkiye engelleyebilir. Çin ABD’yi İranda oyalayarak yakın gelecekte olası bir Çin harekatının önüne geçmeye çalışmakta, Türkiye’deki İrancılar Çinin bu hamlesine alet olmaktalar. ABD İran ile büyük çaplı bir harekata kalkışması halinde buradan İrancılara bir destansı kahramanlık çıkmaz. ABD Türkiyeyi İran ile olası gelişmelerde arabulucu olarak görmek istiyor ve bunun için de bir iyi niyet göstergesi olarak ambargo ve PKK konusunda hamle yapmaktadır. Türkiye bu gelişme karşısında çok daha dikkatli olmalıdır. PKK üst düzey yönetimini Suriye kökenli militanlara kaptırır ise başına daha büyük belalar gelebilir. Fıratın doğusu Suriyenin toprak bütünlüğü Türkiyenin kırmızı çizgisidir. Bunun için Türkiyedeki hükümete yakın İrancıların ve Maocuların kafa karışıklığı içerisinde dışpolitikayı etkilemeye çalışmalarının ağır faturasını ödememek gerekmektedir. İstanbul Moskova Tahran coğrafyanın kaderini birlikte yaşıyorlar. 1905 Moskova, 1906 İran meşrutiyeti, 1908 İstanbul II. Meşrutiyet hareketi; 1917 Moskova’da Bolşevik ihtilali, 1923 İstanbul’dan Ankara’ya milli hükümet, 1925 İran’da Türklerden Farslara geçen bir devlet yapısı reformu; 1979 İran’da İslam Cumhuriyeti devrimi, 1980 Türkiye’de askeri ihtilal, 1992de Rusya SSCB modelinden federasyon modeline geçiş, 24 Haziran 2018 Türkiye yapısal bir reform gerçekleştirerek cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçti. Şimdi Rusya ve İran’dan da yapısal bir devrim beklenmektedir. İşte bu noktada Türkiye’ye çok iş düşmektedir. İran ya Türkiye’ye göre kendini yeniden yapılandıracak, böylece ABD’nin hışmından kurtulacak, ya da ABD’nin ambargo ile başlayan yaptırımlarının devamını bekleyerek ülkesini içinden çıkılmaz hale getirecektir.
Eski Maocuların Çin sevdası ile eski İrancıların İran sevdası Ortadoğu’da yeni bunalımları savaşları doğurabilir.
Dr. Hasan OKTAY
Kafkassam başkanı

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir