KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Erbil Bağdat kavgası danışıklı dövüş Amerika’nın ipiyle Irak kuyusuna inilmez!

Erbil Bağdat kavgası danışıklı dövüş Amerika’nın ipiyle Irak kuyusuna inilmez!

Ömür Çelikdönmez Ömür Çelikdönmez - - 10 dk okuma süresi
355 0

Kuzey Irak referandumu bitti, şimdi sıra Türk ordusunun Habur sınır kapısında sürdürdüğü, Irak ordusunun katılımıyla (ordu sözü sizi aldatmasın kargo uçağıyla Bağdat’tan getirilen 20-30 askerden oluşan küçük birlik) devam ettireceği askeri tatbikatı, tıpkı Suriye’de Fırat Kalkanı’nda olduğu gibi askeri harekâta dönüştürüp dönüştürmeyeceğinde. Çıkan gürültüye bakıp kimse heveslenmesin, heveslerin kursakta kalma ihtimali çok yüksek çünkü tüm bu gürültü patırtı iç politikaya dönük gaz alma manevrası. Referandum kriz sürecini Ankara’dan idare edenler, ABD’nin referanduma örtülü desteğini bilmiyor olamaz. Daha önceden belirttiğim gibi, referandum süreci bize ‘aşiret reisi Barzani’den devlet adamı nasıl inşa edilir’i gösterdi. Ortadoğu’da yedi düvele meydan okuyan, halkının bağımsızlığı için dünya devlerine meydan okuyan bir lider profili çizildi. Bunu kim yaptı dersiniz?

ABD Başkanı Donald Trump’ın eski seçim kampanyası direktörü ve danışmanı Paul J. Manafort. Yani Amerikan aklı devredeydi. Paul J. Manafort; Kürdistan Özerk Yönetimi’nin referandumu için kollarını sıvadı. Trump’ın Rusya soruşturması kapsamında suçlanan ve bu görevinden istifa eden eski kampanya direktörü Paul Manafort, Beyaz Saray yönetiminin karşı çıkmasına rağmen Kürt referandumunun kabul görmesi için lobi faaliyetlerini organize etti. Manafort bunları tayyare cemiyeti hayrına yapmadı, petro dolarlardan bol bol banka hesabına yatırıldı. ABD Adalet Bakanlığı verilerine göre Kuzey Irak yerel yönetimi; bağımsızlık için Washington’un desteğini almak amacıyla son bir kaç yıl içerisinde senatörlere ve düşünce kuruluşlarına önemli meblağlar ödemişti.(1)

Paul J. Manafort çıktığı yolda yalnız değil. Sam Amca’nın gönderdiği, kendisine eşlik eden başka conilerde var. ABD’nin Hırvatistan eski büyükelçisi Peter Galbraith ile ABD’nin eski Birleşmiş Milletler (BM) Büyükelçisi John Bolton, referandum süresince Erbil yönetimine destek veren iki Amerikalıydı. Zaten perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. 1980 sonrası Kürt sorunuyla yakından ilgilenmeye başlayan ve 1990’da Irak’ın eski lideri Saddam Hüseyin’in Kürt azınlık üzerinde kimyasal silah kullandığının ortaya çıkarılmasında rol oynayan Peter Galbraith, referandumu bu noktadan sonra iptal etmenin imkânsız olduğunu söylemişti. Bölgesel Kürt Yönetimi’ne gönüllü danışmanlık yapan Peter Galbraith, geçmişte Güneydoğu Asya’da Timor adasının doğusundaki Doğu Timor’un bağımsızlığını kazanmasından sonra Birlemiş Milletler’in geçiş yönetiminde görev almıştı.

Yugoslavya’dan Afganistan’a, birçok bölgede görünen Galbraith, Barzani ailesinin danışmanı. Norveç petrol şirketini Kuzey Irak’ta petrol aramaya ikna eden kişi. Galbraith ayrıca Amerika ya da başka ülkelerin Kürt bölgesinin bağımsızlık ilanını kabul etmeyecekleri şeklindeki varsayımları da ciddiye almadığını dile getirerek, “Ne zaman yeni bir ülke ortaya çıksa Amerika buna karşı çıkar. Amerika, Sovyetler Birliği’ni de Bosna’yı da bir arada tutmak istiyordu. Hep aynı şey oluyor. Kürdistan referandumunu yapıp, bağımsızlığa doğru adım attığında Amerika bunu kabullenecektir” demişti.(2)

Dediği de oldu. ABD’nin Kürdistan referandumu konusunda ikili oynadığı ortaya çıktı. Referandum bittikten sonra gelen iki ayrı açıklama bunu ifşa etti. Dışişleri Erbil’e ilişkilerimiz sürecek mesajı verip Barzani’nin sırtını sıvazladı, Beyaz Saray diplomatik oynadı.(3) ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Heather Nauert, ABD’nin Kürdistan Bölgesi ile olan tarihi ilişkilerinin “bağlayıcılığı olmayan bu referandumdan” etkilenmeyeceğini özellikle belirtti.(4) İngilizler Amerikalıları denetlemenin bir yolunu buldu ve gözlemci sıfatıyla olup biteni kayda geçtiler. İngiltere parlamento üyeleri tarafından yönetilen İngiliz gözlemci grubu bağımsızlık referandumunu gözlemledi. İngiliz milletvekilleri, gözlemlerini meclise sunacak, oyların “meşrulaştırılması”na katkı verecekler.

Merkezi Irak hükümetinin Erbil’i tehdit eden efelenmesine aldanmayın. Unutmayın Bağdat’ta oturanlar Amerika’nın izin verdiği ölçüde konuşur, izin verdiği ölçüde hareket eder. İran’ın Bağdat üzerindeki etkisi Washington’un müsaade ettiği kadardır. Erbil ve Bağdat, Ankara ve Tahran’a karşı kavga ediyormuş gibi yapıyor. Bunlarınki horoz döğüşü, rahmetli Erbakan Hoca yaşıyor olsaydı, “- muhterem kardeşim bunların kavgasına aldanma bunların ki kayıkçı kavgası” derdi! Çünkü Irak hükümeti, daha birkaç gün önce Kürt hükümetinin Pazartesi günü bağımsızlık referandumunu gerçekleştirme konusundaki kararlılığına rağmen, Kürt Peşmergeleriyle askeri alanda işbirliği anlaşması imzaladı.

Geçtiğimiz hafta Pazartesi günü, Irak ordusu ve Peşmerge başkanları, halâ IŞİD(DAEŞ)’in elinde tuttuğu son yerlerden biri olan Hawija’nın kurtuluşu için birlikte savaşmak için beş puanlık bir anlaşma imzaladı. Maj.-Gen. Kürd Daquq cephesinin komutanı Muhammed Hacı Kadir: “-İki gün süren görüşmelerin ardından iki taraf da Peşmerge’nin de operasyona katılması konusunda anlaşmaya vardı” açıklamasında bulundu. Irak ordusu ve Peşmerge güçleri teyakkuz halindeyken, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi seçmenleri, Ortadoğu ve ötesinde kendilerini bekleyen tehditlere rağmen tam bağımsızlık ve Irak’tan ayrılmak için “evet” oyu vermek için seçim sandıklarında sıraya girdi.(5)

Ne çabuk unutuyoruz? ABD emperyalizmi, kendi yağmacı jeostratejik çıkarları peşinde, geçtiğimiz çeyrek yüz yıl boyunca, Ortadoğu’da, adeta kesintisiz şekilde, toplumları yıkıma uğratan ve devlet yapılarını ortadan kaldıran bir savaş sürdürmedi mi? Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetiminin temelini Çekiç Güç atmadı mı? Bu süreçteki asli unsurlardan biri, Kürt milliyetçiliğinin teşvik edilmesi dahil, etnik ve mezhepsel bölünmeleri kışkırtmaktı. Washington, George W. Bush’un 2003’te yasadışı bir şekilde Irak’ı istila etmesinin ardından, Bölgesel Kürt Yönetimi ile sıkı işbirliği içine girdi. Bu arada, Pentagon ve CIA, komşu Suriye’de, Şam’daki yönetimi değiştirme savaşında Kürtlerin baskın olduğu Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) destekledi. Oyunu hep Kürt korkusu üzerinden götürdü.
Örneğin Ankara, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetiminin gerçekleştirdiği referandumun, aynı zamanda, kuzey Suriye’deki PKK yanlısı YPG’yi (Halk Savunma Birlikleri), Türkiye sınırında denetimi altında tuttuğu özerk bölgeleri bağımsız bir devlete dönüştürmeye teşvik edeceğinden korktuğunu açıkça belli ediyor. Sam Amca bir taraftan Türkiye’ye Suriye’nin “bütünlüğünü” desteklediği güvencesi verirken, her türlü silah ve mühimmat intikal ettirdiği YPG, Suriye’deki ABD destekli vekil güçlerin ana omurgası olarak ortaya çıkarıldı. Erbil’den cesaret alan Suriye’nin kuzeyindeki Kürtler, sözde Washington’ı hiçe sayarak, kantonlarında semt, kent ve bölge düzeyinde planlanmış seçimlerin ilk aşamasını gerçekleştirdiler. Abdullah Öcalan’ın Şam’da ikamet ettiği günlerde temelini attığı, Suriye Kürtlerinin siyasi organizasyonu PYD yetkilileri, daha şimdiden Şam’ın bu seçimleri tanımaması durumunda, bunun bir bağımsızlık girişimine yol açabileceğini söylüyor.(6)
Demem o ki Irak’ta Amerika’nın ipiyle kuyuya inilmez. Amerika’nın ipiyle Kuveyt’e inen Saddam’ın başına gelmeyen kalmadı. Ne diyordu Mehmet Akif Ersoy; “Geçmişten adam hisse kaparmış… Ne masal şey!/Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?/”Tarih”i “tekerrür” diye tarif ediyorlar; /Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?” Ne Türkiye Irak olsun ne de idarecilerimiz Saddam, aman dikkat!

Ömür Çelikdönmez
Twitter:@oc32oc39

Bakınız:
1- 22 Eylül 2017/ http://www.kafkassam.com/turkmenler-referandumda-evet-diyebilir-hasdi-sabi-kerkuke-saldirabilir.html
2- http://www.dunyabulteni.net/manset/408357/abdnin-ikby-icin-gorunen-yuzu-galbraith
3- http://www.internethaber.com/abdnin-kurdistan-referandumu-icin-dedigine-bakin-1810032h.htm
4- http://www.rudaw.net/turkish/world/26092017
5- https://www.debka.com/mivzak/iraqi-kurdish-armies-sign-deal-amid-krg-referendum-vote/
6- http://www.wsws.org/tr/articles/2017/09/26/kurd-s26.html

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir