Türkiye parlamentosunun 27 Mart’ta verdiği karar gereğince Libya’daki Türk birliklerinin Libya’da kalma süresi uzatıldı. Son değerlendirmelere göre Türk birlikleri eğitim ve danışmanlık faaliyetleri çerçevesinde Libya’da bulunmaktadır. Denizin ötesinde bulunan bir ülkeye Türk ordusunun konulması merak uyandırdı.[1] Çünkü sahada Libya, kendi ulusal askeri birlikleriyle de aynı sonucu gerçekleştirilebilirdi.
Türkiye’nin Libya’da askeri varlığının bulunmasının temel nedeninin Doğu Akdeniz’de gaz arama faaliyetleri olduğu iddia edilebilir, bu durum uluslararası yasalarla uyumludur. Kasım 2019’da BM’nin tanıdığı Ulusal Mutabakat hükümetiyle iki ülke arasındaki deniz yetki alanları belirlenmesi anlaşmasıyla Türkiye, söz konusu mesele için önemli bir adım attı.[2] Türkiye’nin Libya’da bu anlaşmayı devam ettirmek için askeri varlığının gerektiği düşünülmektedir. Ne var ki Libya’daki gelişmeler, toplumsal yapısı ve çetrefilli sorunları, Libya’daki Türk askeri varlığının kalıcı olmayabileceği öngörüsünü doğurmaktadır.
Makalede tüm bu zorlukları mevcut gelişmeler çerçevesinde ele alacağız. Bununla beraber, Libya’daki Türk askerinin varlığı ve iki ülke arasında imzalanan anlaşmalara göre ilişkinin boyutunu belirginleştireceğiz. Libya’daki diğer yabancı askerlerin varlığı konusuna ise asıl meseleden uzaklaşmamak adına değinmeyeceğiz. Makalenin sonucunda Türkiye’nin askeri varlığı hakkında imzalanan anlaşma ile deniz sınırı çizen anlaşma arasında bağlantı olup olmadığını izah edeceğiz.
Türkiye’nin Askeri Varlığının Devamlılığının Olamayacağının Nedenleri
Türkiye’nin birlikleri son çıkarılan haritalara göre altı noktada bulunmaktadır. Bunlardan üç şehirdeki varlığı, Türkiye’ye Libya’daki kimi ulusal kimi uluslararası eylemcilerin karşısında önemli bir konum sağlamaktadır. İste, bunlar Misratanın havalimanı ve denizlimanı, Trablus’un havalimanı ve Meatige havalimanı, Vatiyye hava üssü ve Tawerga üssüdür (Sirte’nin en yakın noktası).[3] Bu dağılım göstergesine gelince Türkiye’nin Trablus’taki en yakın birlikleri Misrata şehrinden gelmektedir. Trablus’ta Misrata’dan gelip konuşlanmış olan birlikleri üç büyük birliğe bölünür. Bunlar ise Nawasi birlikleri (İçişleri bakanlığın kontrolu altında), Misrata birlikleri ve Halbus birlikleri.[4] Bunlar Misrata’nın çıkarlarını gözetmesi nedeniyle diğer birliklerden farklıdır. Ayrıca, yeni birliktelik hükümetine büyük destek sağlayacakları ifade edilir.
Yeni hükümet Ankara’ya karşı olumlu tavrı göstermesine rağmen Türkiye’nin birliklerinin en azından Trablus’ta olmamasının er ya da geç gündeme geleceği düşünülmektedir. Çünkü geçmişte Misrata birliklerin temsilcilerinin Hafter temsilcileriyle petrolü yeniden çıkartmak için bir anlaşmaya ulaştıkları[5] ve yeni hükümetin başbakanının aynı şehirden gelmesi dikkate alındığında Misrata ekonomik bakımından harekete geçmekte olan bir şehirdir. Böylece, Türkiye askeri varlığı Libya’da devam etse dahi Türkiye’nin Trablus’ta asker bulundurması zorlaşır ve karşılığında çok engeller çıkarılır. Bunun en önemli nedeni ulaşılan siyasi anlaşmanın kendisidir. Çünkü anlaşmada tüm yabancı askerlerin ister yasal isterse yasa dışı olsun çıkarılacağı yazılmıştır.
Öte yandan, Libya’nın birliklerine pratik eğitim konusunda yapılan işbirliği olumlu bir adım olmasına rağmen Türkiye’den önce veya eşit derecede Ürdün, BAE, Sudan ve Mısır gibi ülkeler aynı programları, geniş askeri eğitimi ve öğrenimi bazı Libyalı birliklere veriyorlar.
Onunla birlikte, Türkiye’nin birliklerinin uzun vadeli konuşlanmasının tehlikeli olduğu, Vatiyye hava üssünün vurulmasıyla açığa çıkmıştır. 2020’de Hafter birliklerinin sözcüsü, Türk hava koruma Hawk ve Söngür orta menzilli hava savunma sistemlerinin ayrıca sabit ve hareketli radar sistemlerinin ve Koral elektronik karıştırıcı sistemi üssünde konuşlandırırken yok edildiğini iddia etmiştir.[6] Dolayısıyla, yerleştirilen birliklerin korumasız kalması halinde karşı tarafın saldırı düzenleyebileceği açıktır.
İki Ülke Arasındaki Askeri Anlaşmaların Boyutları
Kasım 2019’da iki ülke arasında imzalanan birçok anlaşmadan daha önemli ve tartışmalı bir askeri anlaşma imzalandı. Bu anlaşma, askeri eğitim ve danışmanlık için Türk danışman ve subaylarının Libya topraklarında yasal olarak bulunmasını sağladı. Ek olarak, yine anlaşmaya göre askeri varlığın bulunduğu üslerde ve limanlarda anlaşmalar geçerli olduğu sürece Libya tarafından çekilme kararı verilemez. Dolayısıyla, en azından üç yıllık dönem için askeri eğitim ve danışmanlık vermek üzere Libya’da Türkiye ordusunun varlığı yasal zemine kavuşmuştur.
Böylece, hem Türkiye’de hem Libya’da verilen askeri eğitimin devam etmesi sağlandı. Bu çerçevede Türkiye 1300 Libyalı askerin eğitimini tamamlayıp 200 Libyalı subayın da Libya’daki askeri eğitimini devam ettirmektedir.[7] Anlaşmanın süresi dolduğunda, 2022 sonunda, iki tarafın onayıyla anlaşma uzatılabilir. Türk askeri varlığına ilişkin anlaşmanın süresinin uzatabileceği düşünülmüşse de bu uzak bir ihtimaldir. Çünkü Libya’da çatışan doğu ile batı arasındaki uzlaşma, tüm yabancı birliklerin ülkeden ayrılmasını öngörüyor ve iki taraf da bunu tartışmasız kabul etti. Resmi olarak ülkede bulunduğunu kabul etmeyen ama aslında var olan yabancı ülke askerleri de buna dahil…
Ülkenin yeni başbakanı Abdelhamid el Diba, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğünde anlaşmaların devam edeceğini ve bu anlaşmaların iki ülkenin lehine olduğunu söylemişse de burada sadece ekonomik anlaşmaların genişletilmesine vurgu yapılmıştır.[8] Türkiye ile askeri anlaşmaların sınırlı olması, Libya’nın doğusundaki Hafter yanlılarının batı tarafıyla yaptığı anlaşmaların ve beraberce bir araya gelinmesinin ilkesel bir koşulu oldu. Bu yüzden, eğitim ve danışmanlık etkinliklerine devam edilse bile Türkiye’nin Libya askeri üslerindeki varlığının özellikle Misrata şehrinin dışındaki bölgelerde zor olacağı öngörülür.
Türkiye Libya ile Çizdiği Deniz Sınırlandırma Anlaşması
Bazı siyaset yorumcuları Libya’daki Türk askeri varlığının iki ülke arasında çizilen deniz sınırları anlaşmasına bağlı olduğu görüşündedir. Bu çerçevede Türk askeri varlığının deniz sınırlarını belirleyen anlaşmayı korunaklı kıldığı söylenmektedir. Ne var ki deniz yetki alanlarını belirleyen anlaşmanın uluslararası hukukun koşullarını sağlaması yeterlidir. Zaten deniz sınırı belirleme anlaşması, askeri girişimden ayrıdır ve askeri varlıkla bir bağlantı kurulmasına da gerek yoktu.
Bu bakış açısını destekleyen bazı nedenler vardır. Birincisi, ayırt edilen askeri üsler Türkiye’ye ait olmasına rağmen Libya ile yapılan anlaşmaları Türkiye savaşan taraflardan biriyle yaptı. O yüzden, Türkiye Libya’da apaçık şekilde bir tarafa askeri destek sağlarken gelecek seçimler sonucunda yeni gelen hükümet ile ilişkisi tarafsız olmayabilir. Çünkü Libya’da toplum yapısı kabilelerden oluşuyor ve Türkiye, diğer ulusal kabileler karşısında Misrata şehrinin egemenliğini ve gücünü açıkça yükseltti. Özellikle Trablus’ta böyle bir bakış yaygındır. Nitekim, Sarrac döneminde Zentan şehrinden gelen birlikler Hafter saldırısı biter bitmez yeniden Misrata’ya bağlı birliklerle çatışmaya girişmiştir. Bu kabile mantığının anlaşılması için önemlidir. İşte, Misrata şehrinden gelen eski içişleri bakanının ofisi saldırıya uğradı ve Misrata’dan seçilmiş yeni Diba hükümetine karşı bu saldırı da bunun örneği olmuştur.[9]
İkincisi ise yeni hükümetten gelen karışık mesajlardı. Deniz sınırlarını belirleme anlaşmasının değiştirilmesi ihtimalinden söz edildi. Yunanistan’la deniz sınırlandırma anlaşması yapmak üzere 14 Nisan’da müzakerede bulunulacağı açıklandı.[10] Gerçi Libya Başbakanı Abdelhamid el Diba 12 Nisan’da Ankara’da anlaşmaya sadık kalacağını açıkladı ve 14 Nisan’da da Yunanistan’la planlanan görüşme gerçekleşmedi. Yine de bu ihtimalden bahsedilmesi, Türkiye ile Libya deniz sınırı anlaşmasının değiştirilmesi ya da bir başka devletle aynı bölgeler hakkında başka bir anlaşma yapılması ile Türkiye’nin askeri varlığının ilişkisinin olmadığı görüşü savunulabilir.
SONUÇ
Libya Türkiye’nin çıkarları için önemli bir bölgedir. Yalnız, Libya’daki topluluklar uzun dönem iç savaş yaşadığı için kan davaları, meşruiyet ya da demokrasi ilkelerinden üstündür. Dolayısıyla, Türkiye’nin Libya’daki askeri girişimleri yasal olmasına rağmen Türkiye’nin desteklediği taraf diğerleri karşısında açıkça güçlendi.
Türkiye Sarrac hükümetine verdiği askeri desteği daha sınırlı tutmayı tercih edebilir, diğer güçler gibi tarafsızmış gibi davranabilirdi. Ancak, Türkiye’nin kimi siyasetçileri deniz sınırını belirleyen anlaşma ile askeri varlığı arasında bir bağ kurmakta, çıkarlarını tek bir tarafa bağlamakta ve o tarafın Libya’da karar vermekte üstünlüğü sağlayabileceği ümidiyle hareket etmekte ve diğer olasılıkları dikkate almamaktadır.
A. Ayman İbrahim
Draman_205@yahoo.com
Www.söyledik.com
————————————————————-
[1] ليبيا الحدث، المرصد السوري : عدد المرتزقة السوريين فى ليبيا تخطى الـ 10 آلاف مرتزقا، 2020، مناح على: https://libyaalhadath.net/?p=3884
[2]Haber 3, Türkiye ile Libya arasında ”Doğu Akdeniz” anlaşması, kasım 2019, https://www.haber3.com/dunya/turkiye-ile-libya-arasinda-dogu-akdeniz-anlasmasi-haberi-5061227
[3] جسور للدراسات، خريطة النفوذ والسيطرة في ليبيا 2020، https://jusoor.co/details2004-06-2020/701/ar
[4] فيتو، تزامنا مع تشكيل الحكومة الجديدة.. أبرز الميليشيات المسلحة في ليبيا، 2021، https://www.vetogate.com/Section-41
[5]عربي بوست، كواليس اتفاق حفتر ومعيتيق بشأن النفط الليبي: فتش عن روسيا، سبتمبر 2020، https://www.alaraby.co.uk
[6] طارق فهمي، ما بعد ضرب قاعدة الوطية ماذا في بنك الأهداف التالية بليبيا؟، إندبندنت عربية، 2020، https://www.independentarabia.com/node/133251/
[7]تركيا الآن، القوات المسلحة التركية تواصل تدريب الجيش الليبي.. هذه التفاصيل، 2021، https://www.turkeyalaan.net/2021/01/26
[8]US News, Libyan Interim PM Meets Turkey’s Leader to Boost Ties, 2021, https://www.usnews.com/news/business/articles/2021-04-12/libyan-interim-pm-meets-turkeys-leader-to-boost-ties
[9]عربي بوست، سوء تنسيق أم عملية مُدبرة؟.. التفاصيل الكاملة لمحاولة اغتيال وزير الداخلية الليبي، 2021، https://arabicpost.net/%D8%A3%D8%AE%D8%A8%D8%A7%D8%B1/2021/02/21
فيتو، أول اختبار لـ الدبيبة.. اشتباكات في طرابلس بالتزامن مع وصول الحكومة الجديدة، 2021، https://www.vetogate.com/Section-41
[10]Stelyo Berberakis, Doğu Akdeniz: Yunanistan ve Libya, deniz yetki alanlarının belirlenmesi için müzakerelere başlayacak, BBC News Türk, Nisan 2021, https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-56745694