KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Rusya
  4. »
  5. Türkiye Rusya ticaretinde dönüşüm

Türkiye Rusya ticaretinde dönüşüm

Hasan Oktay Hasan Oktay - - 15 dk okuma süresi
343 0

A- A+
Yaklaşık yedi ay kötü süren Türkiye-Rusya arasındaki ilişkilerin yeniden düzelme evrimine girmesi 9 Ağustos’ta ki Erdoğan-Putin görüşmesinde 24 Kasım öncesine döndürülmek isteniyor.

Peki, Kasım 2015’in son günlerinden günümüze kadar geçen bu süre zarfında her iki ülke arasındaki ticari ilişkiler nasıl değişti?

Rusya’da Türkçe yayın yapan Gazetem gazetesinin RBK’nın verilerine göre düzenlediği habere göre, Türkiye ile Rusya arasında yaşanan anlaşmazsızlık döneminin her iki ülkenin ticaretine nasıl yansıdığını mercek altına aldı.

Haziran ayı sonunda Rus hükümeti Türkiye’ye uygulanan yaptırımları adım adım kaldırmaya karar verdi, iki ülke lideri ‘9 Agustosta St. Petersburg’da ilişkilerin normalleşmesi için bir araya gelecekler. Türkiye, Rusya’nın en büyük altıncı ticaret ortaklığından yedinci sıraya gerileyip Belarus’un arkasına düştü. Ekonomik Kalkınma Bakanı Aleksey Ulyukayev geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, barış sonrası Türkiye ile Rusya arasındaki ticaret hacmi artacağını ancak o eski hacimlere geri dönmesinin zor olacağını söyledi.

Rusya Federal Gümrük Servisi verilerine göre 2016’nın ilk beş ayında Türkiye ile Rusya arasındaki ticaret hacmi %42,8 azalarak önceki yılki 10,7 milyar dolardan 6,1 milyar dolara geriledi. İkili ticaret hacmi, Rusya’nın dünya ile ticaretinden daha hızlı düşüyor (Ocak-Mayıs %24). Ancak, Rusya ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi yaptırımlardan önce de azalmıştı: Geçen yıl %26.

Türkiye’ye yapılan ihracat, Türkiye’den yapılan ithalata göre daha yavaş geriliyor. Beş ayın sonunda Rusya’nın Türkiye’ye yaptığı ihracat, yaptığı ithalatın yedi katı oldu: 0,75 milyar dolara karşı 5,4 milyar dolar. Bu çok doğal: Sene başında Türkiye’den Rusya’ya yaptırım uygulanan ürünlerde ithalat sıfırlandı, 2015 yılında ise bu süre zarfında Türkiye’den yapılan bütün ithalatın dörtte biri gerçekleşti (1,1 milyar dolar). Buna ek olarak Rusya Federal Bitki Koruma ve Karantina Servisi (Rosselkhoznadzor), yaptırım listesinde olmayan kabak, bal kabağı, biber, patlıcan marul gibi ürünlere bitki sağlığı gerekçesi ile defalarca yasak koydu.

İHRACAT NASIL DEĞİŞTİ

Analiz için RBK, Moskova Uluslararası Ticaret Merkezi tarafından kullanılan Federal Gümrük Servisi verilerini göz önünde bulundurdu. Rus ürünlerinin Türkiye’ye ihracatı bu yılın ilk beş ayında değer olarak %40 kaybetti ve 5,38 milyar dolara kadar geriledi. Bu Rusya’nın genel ihracatındaki düşüş eğilimi ile örtüşüyor (Bu yılın Ocak-Mayıs %30).

Rusya’nın Türkiye’ye ihracatının yarısından fazlasını petrol ve doğa gaz oluşturuyor. Mineral yakıt, petrol ve petrol ürünleri Ocak-Mayıs süresinde neredeyse yarı yarıya azaldı (%46,7). Ayrıca ihracat diğer ülkelere yapılandan (diğer ülkelere yapılan ihracattaki düşüş %37,6) çok daha fazla düştü. Esas olarak enerji kaynaklarındaki düşüşün başlıca nedeni 2016 yılındaki düşük fiyatlar: Brent tipi petrolün varil fiyatı 2015 Ocak-Mayıs döneminde ortalama 57,1 dolar iken bu yılın aynı döneminde ortalama %37,9 oldu. Ayrıca fiziksel hacmi de azaldı. Gazprom, 2016’ının ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %18 daha az gaz gönderi.

Türkiye’ye gönderilen Rus plastiğinin düşüş hacmi %73,8 olurken bu kategoride diğer ülkelere gönderilen orana göre çok dramatik değil (-%9,9). Organik kimyasalların ihracatı (Alkoller,esterler, asitler, vitaminler ve hormonlar) %74,2 düştü, aynı dönemde diğer ülkelere gönderilen ürünlerde görülen ihracattaki düşüş ise %24,3 oldu. Gaidar Uluslararası Ticaret Enstitüsü Ekonomisti Aleksander Knobel, bu ürünlerde talep ve fiyatın dünyada düştüğünü ve Türkiye’ye ihracatın bunun ile açıklanabileceğini belirtti.

Demir ve çelik ihracatında gözlemlenen durum: 2016’nın ilk beş ayında Türkiye’ye yollanan hacim diğer ülkelere gönderilen hacme göre biraz daha az düştü (%28,4’e %26,1), Türkiye’nin bu kategorideki Rusya ihracat payı biraz yükseldi. Alüminyum ihracatında da benzer durum söz konusu: Türkiye’ye ihracat %15,3 olurken diğer ülkelere ihracat çok daha fazla düştü %23,2. Türkiye’ye gübre ihracatı da Ocak-Mayıs süresince düştü (14,8) ancak diğer ülkelere yollanan orana göre daha az (%5,6).

İhracatta bazı kategorilerde ise kayda değer bir artış görüldü. Örneğin cam ve camdan yapılan ürünlerin ihracatı Ocak-Mayıs döneminde 23,6 milyon dolar olarak gerçekleşti (bir önceki yıla oranla %105 artış), aynı dönemde diğer ülkelere olan ihracat sadece %18 artış gösterdi. Yine yağlı tohumlarda da %62 artış görüldü.

İTHALAT NASIL DEĞİŞTİ

En çok düşen – Türkiye’den Rusya’ya gönderilen gizli gönderiler (Federal Gümrük Servisi’nde ayrıntıları saklı ve SS kodu ile belirtilen) %82,6 düştü. İşin doğrusu Türkiye-Rusya arasındaki anlaşmazsızlık yaşanmadığı dönemde de rakamsal değeri çok fazla değil 6 milyon dolardı. Sorunlu dönemde ise bu rakam 1 milyon dolara kadar geriledi.

Göze çarpan en belirgin düşüş deri ve kürk mamullerinde oldu %79,8 (15,5 milyon dolardan 3,1 milyon dolara geriledi), ahşap ve ahşaptan yapılan ürünlerde %78 düşüş (6,5 milyon dolardan 1,4 milyon dolara kadar), tekstildeki düşüş %75,5 (278 milyon dolardan 68,2 milyon dolara düştü), bitkisel ürünler %71,7 düştü (521 milyon dolardan 147,5 milyon dolara), Taş ve camdan yapılan eşyalar ve seramik %70,3 düştü (25,2 milyon dolardan 7,5 milyon dolara kadar geriledi), ayakkabı %68,2 geriledi (28,3 milyon dolardan 9 milyon dolara).

Türkiye’nin Rusya pazarına ithalatındaki oranı da anlaşmazsızlık öncesi çok yüksek değildi %2,4. Ancak Türk tedarikçilerin pazarda ciddi bir pozisyonu vardı. Örneğin geçen yıl Türkiye örme kumaşın nerdeyse yarısını (%40,9) Rusya’da sattı. O zamandan bu yana Türk tedarikçiler aslında bu pazarı kaybetti – onların payı %1,8’e kadar geriledi (45 milyon dolardan 1,6 milyona geriledi). Aynı şey sebzede de yaşandı, anlaşmazsızlık öncesi Rusya pazarına ithalatta dördüncü sıradaydı: bir yıl içerisinde nerdeyse pazardaki pozisyonlarının tamamını kaybettiler ( ithalatı 290 milyon dolardan 28 milyon dolara geriledi. Pazardaki payı %3,6’ya düştü). Rusya pazarında en önemli kayıp yaşayan sektörlerden birisi de kürk ve suni kürk oldu, Türkiye’nin pazardaki payı %21,7’den %5’e kadar geriledi (4,5 milyon dolardan 810 bin dolara geriledi). Türk meyve ve kuruyemiş Rusya pazarının neredeyse yarısını kaybetti (202 milyon dolardan 87 milyon dolara geriledi). Türk halı ithalatı 5,4 milyon dolardan 528 bin dolara, pamuk 16 milyon dolardan 4 milyon dolara, giysi ise 90 milyondan 24 milyon dolara geriledi.

1 Ocak 2016 itibari ile Rus pazarının %57’sini teşkil eden Türk domatesinin Rusya’ya ithalatı yasaklandı. Ayrıca Rusya pazarının %90’nından fazlasına hakim olan Türk kaysısı da tamamen kayboldu. Aynı şekilde yarısı Türkiye’den getirilen çilek (2015’in ilk beş ayında 14,4 milyon dolar bu yıl 7,4 bin dolar), yine Rusya pazarındaki payı %45 olan Türk şeftalisi (2015’in ilk beş ayında 5,2 milyon dolar bu yıl 4 bin dolar), Rusya pazarının %13 ile %17,5’i arasında paya sahip olan soğan ve arpacık soğanı, karnabahar, brokoli, salatalık ve portakal. Genel olarak pazara bakıldığında Türk tedarikçiler sadece yaptırımlardan 375 milyon dolar kaybetti ( geçen yılın ilk beş ayına göre).

Türk tedarikçilerin Rusya pazarından çekilmesi ile Rus perakendeciler sadece bazı ürünlerde tam olarak telafi edebildiler. Bu yılın ilk beş ayında en etkili oran domatesde görüldü: Diğer ülkelerden gelen domates 2016’nın ilk beş ayında geçen yılın aynı dönemine göre altı kat artarak %504,2 olarak gerçekleşti.

Rus perakendeciler Türk üreticilerin pazardan çıkışını tamamen karşılamayamadılar. Bu senenin ilk 5 ayında en hızlı tempoyu domates piyasası gösterdi. 2016 yılı başından itibaren diğer ülkelerden domates ithalatı %504,2 oranında arttı, böylelikle bu değer ilk beş ayda geçen senenin rakamlarının 6 kat üzerine çıktı. 233,4 bin tonu Türkiye’ye ait olan ithalat 377 bin tondan 2,3 milyon tona yükseldi. Bu seneki ithalat hacmini neredeyse Ermenistan tek başına üstlendi. Federal Gümrük Servisi’nin (FTS) verilerine göre, Ermenistan domatesinin Rusya’ya sevkiyatında artış %500000’in üzerine çıktı. Onların Rus piyasasındaki payı %0,1’den %90’a yükseldi. FruitNews portalı Müdürü İrina Koziy, FTS’nin verilerinde hata olabileceğini belirterek Ermenistan’ın bu denli ciddi hacimlerde domates üretmediğini ve Moskova’da bu kadar domatesin satılamayacağını söyledi.

Aynı zamanda RBK ve TSMT uzmanları da Ermenistan’dan gelen domates hacminin şaşırtıcı olduğuna dikkat çekti. RBK Federal Gümrük Servisine verilerin kesinleştirilmesi için talep gönderdi.

Rus perakendeciler Türk portakalı, karnabahar ve eriklerinin yokluğuyla tamamen başa çıkabildiler. Suriye, Tunus ve Güney Afrika Rusya’ya portakal sevkiyatını sırasıyla %954,909 ve 725 oranında artırdı. Karnabahar sevkiyatını ise %2666 ve %2639 oranıyla Özbekistan ve Suriye, erik sevkiyatını ise %352 oranıyla İran artırdı.

Fakat Türkiye sadece yaptırım pozisyonundan zarar görmedi. Türkiye’nin Rusya’ya genel olarak ithalatı diğer ülkelere kıyasla daha hızlı azalıyor. 5 ayda yaptırımlara dahil olmayan ürünlerin sevkiyatındaki düşüş %43,6 seviyesinde oldu. Diğer ülkelerin Rusya’ya sevkiyatı ise %9,6 oranında düştü. 2015 yılının ilk beş ayında yaptırımlara dahil olmayan Türk ürünlerinin sevkiyat hacmi 1,3 milyar dolar iken, bu senenin aynı döneminde 751 milyon dolara düştü. Parasal anlamda en ciddi düşüş Türkiye’den otomobil ithalatında yaşandı. Otomobil ithalatı 42 milyon dolardan 8 milyon dolara düştü. Aynı zamanda pantolon ithalatı %86 oranında (38 milyon dolardan 5,4 milyon dolara), ayakkabı ithalatı %75 oranında (21,6 milyon dolardan 5,4 milyon dolara), trikotaj bluzlarının ithalatı %61 oranında (13 milyon dolardan 5 milyon dolara), pamuktan kıyafetlerin ithalatı %91 oranında düştü. Bu piyasa eskiden 10 milyon dolara doğru ilerliyordu.

Türkiye’nin Rusya’ya bazı alanlardaki sevkiyatı azalmanın aksine artışa geçti. Parasal anlamda tütün ithalatı %60 oranında artarak 20,3 milyon dolardan 32,5 milyon dolara yükseldi. Türk kabak ve balkabaklarının ithalatı 14 milyon dolardan 19 milyon dolara yükseldi. Aynı zamanda yük ve yolcu gemilerinin sevkiyatı bir sene içerisinde %262 oranında yani 8,9 milyon dolardan 31 milyon dolara arttı. Fakat Rusya’nın bu tür gemileri diğer ülkelerden daha fazla almaya başlaması (parasal anlamda %287 oranında) sebebiyle Türkiye’nin Rus ithalat piyasasındaki payı %22,6’dan %21,4’e düştü

Kaynak: Bursadabugün

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir