KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Türk diplomatların İsviçre’de başarısız Fetöcü kaçırma operasyonu!

Türk diplomatların İsviçre’de başarısız Fetöcü kaçırma operasyonu!

Ömür Çelikdönmez Ömür Çelikdönmez - - 14 dk okuma süresi
781 0


Olay yeni değil. İki yıl öncesinde İsviçre Federal İstihbarat Servisi Nachrichtendienst des Bundes (NDB) tarafından ortaya atılan bir iddia. İsviçre Savcılığı, ülkede görevli Türk diplomatlarının 15 Temmuz darbe girişiminin ardından İsviçre ve Türk vatandaşı olan bir iş adamını kaçırma planı iddiası hakkında soruşturma başlattığını açıkladı. İsviçre istihbaratı kaçırma girişiminden 2016 yılında planlama aşamasında haberdar oldu. Kaçırılacak kişi ise şu anda polis koruması altında bulunuyor. Türkiye ve İsviçre vatandaşlığına sahip 55 yaşlarında olan bir iş adamının olduğu ifade ediliyor.(1) Allahtan İsviçre ile aramızda diplomatik skandala yol açan söz konusu iddia ile ilgili Türk diplomatlar İsviçre makamlarınca persona non grata (istenmeyen kişi) ilan edilmedi. İsviçre; I. ve II. Dünya Harbinde savaşan müttefik ve itilaf devletlerinden uzak durdu. 1920’de Milletler Cemiyeti’ne üye olmuşsa da, 1938’de tam tarafsızlık gerekçesiyle üyeliğini sonlandırdı. Birleşmiş Milletlere üyeliği, yıllar sonra 10 Eylül 2002’de gerçekleştirdi. Ankara’nın ilk büyükelçisi Mehmet Münir Ertegün güven mektubunu 1 Ekim 1925’te sundu.

Aynı yıl Türkiye ve İsviçre arasında “Dostluk Anlaşması” imzalandı. İsviçre de Türkiye’de ilk diplomatik temsilciliğini Elçilik düzeyinde 1925’te İstanbul’da açtı, ilk diplomatik temsilcisi güven mektubunu Atatürk’e 1928 yılında sundu. Elçilik, 1934’de İstanbul’dan Ankara’ya taşındı. 1957’de Büyükelçilik oldu. Türkiye’nin İsviçre ile ilişkilerinin önemli boyutunu bu ülkede yaşayan yaklaşık 130 bin vatandaşımız oluşturuyor. İsviçre ile ikili ticaret hacmi, 2016’da 5 milyar 179 milyon Dolar (ihracat: 2 milyar 676 milyon Dolar, ithalat: 2 milyar 503 milyon Dolar) olarak gerçekleşmiştir. 2002-2016 döneminde İsviçre’nin Türkiye’deki yatırımlarının toplamı 2 milyar 326 milyon Dolar’a ulaşmıştır. Aynı dönemde İsviçre’deki Türk yatırımlarının toplamı ise 760 milyon Dolar’dır. Türkiye’de 800 civarında İsviçre sermayesi veya İsviçreli girişimci ile ortak kurulmuş firma bulunuyor. Bu firmaların büyük kısmı hizmetler ve imalat, diğerleri ise tarım ve madencilik alanlarında faaliyetlerini sürdürüyor. İsviçre’de 2016 yılsonu itibariyle yaklaşık 60 Türk firması/işletmesi faaliyet göstermiştir ve aynı yıl 215.194 İsviçreli turist Türkiye’ye ziyaret gerçekleştirmiş.(2) FETÖ’nün İsviçre’de 1 okul, 9 dershane ile 8 derneği bulunurken, ülkedeki eğitim kurumlarında okuyan yaklaşık 500 öğrenci, yıllık yaklaşık 2 milyon İsviçre frangı (6 milyon lira) gelir getiriyor.

Ülkenin en büyük kenti olan Zürih’te, FETÖ’nün Sera Vakfı bünyesinde “Sera Schule” adında bir okulu faaliyet gösteriyor. Ülkede ayrıca FETÖ’nün kontrolü altında olan 9 dershanesi var. Bunlar, Basel’deki Elite Eğitim Merkezi (Elite Bildungszentrum), Lozan’daki Elite Eğitim Merkezi (Elite Bildungszentrum), Solothurn’daki Aare Eğitim Derneği (Aare Bildungverein), St.Gallen’deki Santis Eğitim Enstitüsü (Santis Bildungsinstitut), Zürih’teki 3 Ekol Eğitim Merkezi (Ekol Bildungszentrum), Elite Eğitim Merkezi (Elite Bildungszentrum) ve Fokus Eğitim Merkezi (Fokus Bildung) olarak biliniyor. Ülkede, İsviçre Girişimciler Derneği de (Unternehmer Club Schweiz), FETÖ ile olan bağlantısıyla biliniyor. Üyeleri iş adamlarından oluşan dernek, eğitim kurumları dışında örgütün finansman kaynaklarının başında yer alıyor. FETÖ yapılanmasının dernek, dershane ve okullar gibi İsviçre’deki finansal yapılanmasından sağlanan gelir ile Türkiye ve diğer ülkelerden aktarılan paraların, İsviçre bankalarında gizli hesaplarda tutulduğu öngörülüyor. İsviçre’de FETÖ ile bağlantılı 8 dernek yer alıyor. Bunlar da Ideal Kültür Derneği, Anadolu Kültür Derneği, Dialog Enstitüsü, Stiftung Lernforum, Plus Kültür Merkezi, Rosarium Kadınlar Kültür Merkezi, Berna Kadınlar Kültür Merkezi ve “Time To Help” adları altında faaliyet gösteriyor.(3)

FETÖ İsviçre’de okul, dershane, dernek ve ticari kuruluşlarıyla varlığını sürdürüyor ve bu ülkede de tutunmaya çalışıyor. 120 bin Türk vatandaşının yaşadığı İsviçre’de faaliyetlerine eğitim alanında başlayan örgütün zamanla medya, ekonomi ve diyalog dernekleriyle çeşitli alanlara yayıldığı biliniyor. Örgüt eğitim ve ticaret gibi alanların dışında dev gayrimenkul satın almaları da yapıyor. İsviçre’deki FETÖ’cüler arasında İsviçre İmamı İsmet Macit, medya imamı Cebrail Terlemez ve finans konusunda ön plana çıkan Makedonya vatandaşı Kalkandelenli Bekir Bekiri’nin isimleri dikkat çekiyor. FETÖ, mali olarak desteklediği İsviçre basınından TAGES ANZEIGER ve BLICK gibi yayın organları aracılığıyla Türkiye karşıtı karalama kampanyaları ve algı operasyonlarını sürdürüyor.

FETÖ`nün medya ve diyalog grubu denilen organizasyonun başındaki isim ise FETÖ imamı Cebrail Terlemez. Cebrail Terlemez aynı zamanda, örgütün İsviçre siyaseti ve bürokrasisinde önemli görevler üstlendiği DIALOG INSTITUT’ün başındaki isim. İnternet adresinde, söz konusu kurumun HİZMET BEWEGUNG (hizmet hareketi) partnerleri arasında gösteriliyor. FETÖ’nün İsviçre imamlığını İsmet Macit yürütürken Ali Fırat, Hasan Irmak gibi isimler ise örgütün mali işlerini idare ediyor. Semih Akalın ve Durali Yılmaz ise Türkiye’den firar eden FETÖ’cülerin İsviçre’de yerleşmesinde önemli görevler yürütüyorlar. FETÖ’nün neredeyse bitme noktasında gelmesiyle birlikte örgüte ait ticari kuruluşların birçoğunun da el değiştirdiği öğrenildi. Son dönemde birçok işyerinin bu nedenle Bekir Bekiri ve Ebu Bekir Kaya isimli şahısların üzerine yapıldığı gelen diğer bilgiler arasında. Örgüte ait altın ticareti yapan kuruluşlar ise şimdilik FETÖ’nün İsviçre yapılanması için can damarı olma özelliğini sürdürüyor.(4)

İsviçre gazetesi Tages-Anzeiger; kaçırma planında yer alan iki diplomattan birinin Ankara’ya geri çağrıldığını diğer diplomatın ise Bern kentindeki görevi devam ettiğini yazdı. Kaçırmaya çalıştıkları iş adamı uzun yıllardır İsviçre’de yaşayan, Fetö’ye yakın ve bu yapı içinde ‘Arcan’ kod adını kullanan birisi. Türk diplomatlar, iş adamını kaçırmak için arkadaşı olan başka bir Türk vatandaşıyla irtibata geçiyor. Ancak bu görüşme İsviçre istihbarat birimine takılıyor ve diplomatlar izlemeye alınıyor. Türk diplomatlar, maddi sıkıntı çeken bir gurbetçiden para karşılığında arkadaşının yemeğine veya içeceğine GHB uyuşturucu madde karıştırmasını istemişler. İsviçre Başsavcılığı, siyasi amaçlı istihbarat toplanması ve yabancı bir devletin yasa dışı eylemlere giriştiği şüphesiyle ceza davası açıldığını doğruladı.
Ayrıca Savcılık, kendi topraklarında casusluk faaliyeti yürütmekle suçladığı MİT hakkında bir yıl önce soruşturma başlattığını belirtti. İsviçre Savcılığı, Türkiye Dışişleri Bakanlığından şüphelilerin suçun işlendiği dönemde diplomatik dokunulmazlığa sahip olup olmadığını netleştirmesini istedi. Ayrıca ek soruşturma yürütmek için olayda yer alan kişilerin diplomatik dokunulmazlığının kaldırılması talep edildi. İsviçre istihbaratı Türk diplomatların kaçırmak istediği iş adamını polis koruması altına aldı.(5)
Şimdi soru şu; Türk diplomatlar nasıl oldu da İsviçre Federal İstihbarat Servisi’nin takibine takıldı? İsviçre istihbaratı kaçırma girişiminden 2016 yılında planlama aşamasında haberdar olmuş. Anlaşılan Türk diplomatlar ülkenin coğrafi küçüklüğü ile istihbaratını aynı kefede değerlendirmişler. Oysa İsviçre Bankalarındaki mevduat tutarı kadar ülke istihbaratının işlevsel olabileceğini göz önünde bulundurmaları gerekirdi. İstihbarat Servisi NDB, Savunma, Sivil Korunma ve Spor Federal Dairesi’ne bağlı. Olayın gerçekleştirdiği tarihte NDB Şefi Markus Seiler’di. 49 yaşındaki istihbarat direktörü, Aralık 2017’de İsviçre Federal Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri oldu. Maliye Bakanı Kaspar Villiger’in kişisel asistanı olup 2005-2009 yılları arasında Federal İstihbarat Bakanlığı Genel Sekreteri olarak İstihbarat Servisi Müdürü olarak atanmıştı. 1 Ocak 2010’da iki sivil istihbarat servisini( Stratejik İstihbarat Servisi (SND) – Strategischer Nachrichtendienst ile Analiz ve Önleme Servisi (DAP) – Dienst für Analyse und Prävention) birleştirdi. Evli ve dört yaşında bir çocuğu olan Markus Seiler, Bern kantonuna bağlı Spiez’de (BE) yaşıyor. St. Gallen Üniversitesi Siyaset Bilimi doktorasına sahip ve Amerika Birleşik Devletleri, Fransa ve Singapur’da güvenlik ve yönetim alanında eğitim gördü, incelemelerde bulundu.(6)

İsviçre İstihbarat Servisi NDB; planlama aşamasında haberdar olduğu İsviçre ve Türkiye vatandaşı Fetöcü iş adamını kaçırma operasyonunu, görüntülemiş ve ses kaydını almış. İşi kotaran ya da eline yüzüne bulaştıran Türkiye’nin Bern Büyükelçiliği katibi Hakan Kamil Yerge ve Basın Müşaviri Hacı Mehmet Gani’nin de yer aldığı operasyon ekibinde bu isimler haricinde MİT görevlileri de varmış. MİT görevlilerinin, Zürih’te bulunan bir mezarlıkta ve bir araba garajında olmak üzere toplam 3 defa kaçırma girişimini planlayan iki Türk diplomatla ve onlara yardım edecek kişi ile gizlice bir araya geldiği belgelenmiş. Yine habere göre kaçırma planını kapsamında yapılan görüşmeye MİT mensup bazı kişilerle 5 TC Bern Büyükelçilik görevlisinin bir araya gelerek Zürih’te bulunan Zürcher Oberland Mezarlığı’nda bir toplantı gerçekleştirilmiş.(7)

15 Temmuz darbe girişiminin ardından Türk ve İsviçre vatandaşı olan fetö yanlısı 50 yaşındaki evli bir iş adamının kaçırılma girişimi Avrupa basınında geniş yer buldu. İsviçre’de Fransızca yayın yapan ülkenin en yüksek tirajlı gazetesi 24 Heures’ün özel haberine göre ‘Arcan’ diye anılan vatandaşın eski iş ortağıyla buluşan Türkiye Konsolosluğu’nda çalışan Türk diplomatlar, Arcan’ın yemeğine Gamahidroksibütrat (GHB) atıp bayıltması için ikna etmeye çalıştı. İsviçre istihbaratı, Zürih’in banliyösünde bulunan bir mezarlıkta yapılan görüşmeleri kayıt altına aldı. Thomas Knellwolf ve Kurt Pelda imzalı özel haberde, görüntülerden kimliği belirlenen ve 2. Katip olarak görev yapan Hakan Kamil Yerge’nin, skandal patlak verdikten sonra apar topar Türkiye’ye geri çağırıldığı vurgulandı. Kimliği belirlenen ikinci isim Hacı Mehmet Gani’nin ise hâlen basın ataşesi olarak vazifesine devam ediyor. İkna çalışmalarına katılan üçüncü şahsın ve mezarlıkta giriş çıkışları kontrol görevi verilen iki kişinin kim oldukları henüz bilinmiyor.(8)

İsviçre istihbaratının Fetöcüleri korumasının nedeni tamamen duygusal. Çünkü en kötü ihtimalle Fetö’nün İsviçre şubesi, İsviçre bankalarına 2 milyon İsviçre frangı (6 milyon lira) gelir bırakıyor. Adamlar isterse dünyanın bir numaralı teröristi olsun, hiç serbest bırakırlar mı?

Bakınız:
1- https://www.tagesanzeiger.ch/schweiz/standard/geheimoperation-friedhof/story/30540314
2- http://www.mfa.gov.tr/turkiye-isvicre-siyasi-iliskileri.tr.mfa
3- http://www.postgazetesi.ch/fetonun-isvicre-yapilanmasi-5011h.htm
4- https://www.sabah.com.tr/gundem/2017/08/29/isvicrede-buyuk-feto-ihaneti-480-kisi
5- http://tr.euronews.com/2018/03/15/isvicre-bir-turk-is-adam-n-n-kac-r-lma-iddialar-n-arast-r-yor
6- https://www.letemps.ch/suisse/markus-seiler-quitte-service-renseignement-devenir-secretaire-general-dfae
7- https://anfturkce.net/avrupa/tuerk-diplomatlar-mIt-ile-beraber-bir-kisiyi-kacirmak-istedi-104951 – http://www.avrupa-postasi.com/gundem/isvicre-de-is-adamini-kacirmak-isteyen-basin-atasesi-gani-2-h103070.html
8- http://ukraynahaber.com/2018/03/15/turk-diplomatlarina-insan-kacirma-sorusturmasi-baslatildi/
Ömür Çelikdönmez
Twitter:@oc32oc39

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir