Tüm dünya gibi ülkemiz de büyük badirelerin içerisinden geçerken kararlı adımlarla mücadele ederek ekonomi politikalarını güçlendirmek için mücadele ediyor.
Ukrayna ve Rusya savaşı ile başlayan; günümüzde Filistin ve İsrail arasında ortaya çıkan çatışmalarda İsrail’in masum Filistinlilere acımasızca zulmettiği süreçte büyük bir insanlık suçları dizisi meydana gelirken, aynı zamanda bölgedeki ekonomi politikaları da olumsuz bir şekilde etkileniyor.
Ülkemizde ekonomi dengesini güçlendirmek için adım atmalıyız. Bunun için üç aşamalı tasarruf politikalarına hız vermeliyiz. Bu alanda öncelik enerji tasarrufudur; elektrik, su, doğal gaz, akaryakıt vb. alanlarda kurumsal olarak israfla mücadele başlatılmalıdır. Özellikle elektrikle ilgili olarak kış saati uygulaması ile israf önlenmelidir.
İkinci aşama mutfakta israfla mücadele hız kazanmalıdır. Lokanta, restoran, oteller, yurtlar, kamu kurum ve kuruluşları yemekhaneleri vb. başta olmakla birlikte israfla mücadele için tasarrufa önem vermelidir. En önemlisi ülke genelinde ekmek alanında israfla mücadele hız kazanmalıdır.
Üçüncü aşama devlet kademesinde herkesin tek bir iş alanı ile uzmanlığı dahilinde iştigal etmesi, tüm yoğunluğunu tek bir alana vermesi ve çift maaş uygulamasına düzenleme getirerek tek maaş uygulaması ile yol alınmalıdır. Kamu kurum ve kuruluşlarında görev alacak bürokratlar için yasal düzenlemeyle birlikte tek maaşlı, tek kurumsal görev ve tek kurumsal sorumluluk zorunlu hale getirilmelidir.
Nitekim Cumhur İttifakı olarak kazanılan Cumhurbaşkanlığı seçimi ardından millet İttifakının başta ana muhalefet ve diğer muhalif partilerin ekonomi politikalarında en büyük eleştirisi çift hatta daha fazla maaşlı bürokratlar ve yüksek bürokratlar üzerine olmaktadır. Bu durum halk nezdinde çok dinlenen, tepki gören ve özellikle sosyal medyada günden güne paylaşımı artan bir konu olduğu için en öncelikli çözüme kavuşması gereken bir mevzudur.
Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın kapsayıcı bir kararnamesi ile tüm bu alanlarda nitelikli, tüm kesimi kapsayan ve kabul görecek bir şekilde yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulmaktadır. Nitekim bu adım önce muhalif parti ve olguların daha sonra bu konuyu kara-propaganda yapan sivil toplum kuruluşları ve sosyal medya paylaşımlarının önünü keserek milletin güvenini kazanacak bir adım olacaktır.
Bizler millet ve devlet olarak israfla mücadele için hep birlikte mücadele etmeliyiz. Bunu önce masada hayata geçirip sonra sahada nitelikli bir şekilde uygulamaya almalıyız. Özelikle sendikalar bu konuda çok kapsamlı bir şekilde uygulamaya dahil olmalılar.
Kamuda araç fazlalığı ve lüks araçların yerini TOGG olması zorunluluk haline getirilmelidir. Kamu kurum ve kuruluşları özelikle belediyelerde kullanılan araçlara takip cihazı ile görev alanı ile bu alana yönelik yakıt değerlendirmesi için kuvvet unsurlarını kapsayan kurumlar hariç tüm kurum ve kuruluşları kapsayacak Enerji Bakanlığı bünyesinde “Tasarruf Takip Merkezi” kurulmalıdır. Bu adımlar uygulama evresine geçildikten sonra küçük adımlarla büyük başarılar elde edilecektir.
En önemlisi israfla mücadele ve tasarruf konulu ilk ve orta okullarda zorunlu ders uygulaması ile konuyu eğitim sistemine dahil ederek toplum bilinci açısından nitelikli kalkınmaya büyük katkı sunmuş olacağız.
