KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Yusuf Hasani : Aşılmış Yollar Işığında TDP’nin Mücadelesi

Yusuf Hasani : Aşılmış Yollar Işığında TDP’nin Mücadelesi

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 11 dk okuma süresi
305 0

Dün facebookta bir yazı tesadüfen dikkatimi çekti. Altında yıllardır Türkiyede yaşayan bir büyüğümüz Sn. Avni Abdullah’ın imzası olduğu için bu sitem yazısını tüm incelikleri ile okumaya gayret ettim. Yazıyı dikkatlice okuduktan sonra bir kaç önemli sonuca vardım.
1️⃣ Sn. Avni Abdullah’ın dediğine göre Makedon halkı ile güzel ilişkiler içinde yaşadıklarını ve bunu Makedonyadan ayrıldıktan sonra, tanıdığı bazı Makedon dostlarının ağlaması olayını örnek alarak güzel anılarını dile getirmiş.
Acaba durumlar gerçekten öylemiydi ?
Abdullah abi o dönemin Makedon siyasetçilerini okadar dürüst mü gördü ? Eğitimde ki anlattığı sıkıntılar, Makedon halkından, yoksa Makedon siyasilerinden mi gelmişti ? Yazısında bu sıkıntılardan bahsederken anmamış olsa bile mutlaka “Merkez Jupa” olaylarını göz önünde bulundurmuştur ! Bu olaylardan bahsetmişseniz eğer o dönemde Makedon siyasileri ile ilişkilerimizin güllük güllistanlık olduğundan asla bahsetmemelisiniz.
Üstelik “Merkez Jupa” halkını anmak zorundaydınız çünkü o halkın direnişi Makedonyada ki Türklerin tarihinde görünmemiş bir direnişti ve kendilerini “saygıyla anmak” hepimizin vicdan borcu olması kaçınılmazdır. Bunu Sn. Avni Abullah anmak zorundaydınız çünkü hatırladığım kadarıyla sizler önce TDB’ de sonra da TDP’nin üst düzey kadrolarında yer alan bir büyüğümüzdünüz ve olayların doğrudan doğruya şahidiydiniz.
2️⃣ Çok değerli Dr. Halit Şaban’a gelince (Allah gani gani rahmet eylesın) Cumhurbaşkanlığı adaylığını kazanacağından değil, aslında yüksek Türklük şuurundan dolayı pahası ne olursa olsun diye kabul etmiştir. Kendisine nekadar şükretsek azdır amma o dönemin siyasilerinin bütün çabalarına rağmen bu işte başarılı olmak için ve oyunları bozmak için en az iki misli daha fazla imza toplamak zorunda bırakılmışlardı. Benim bildiğim kadarıyla rahmetli Dr. Halit Şaban’ın adaylığı imza yetersizliği bahanesiyle iptal edilmişti. Bunu TDP’nin o dönemin Genel Başkanı Erdoğan Saraç ve diğer üst düzey yöneticileri en iyi şekilde açıklayabilir.
3️⃣ Sn. Avni Abdulah’ın anlatıklarına göre rahmetli Dr. Halit Şaban’ın Cumhurbaşkanı adaylığı Sayın Gligorovu okadar rahatsız etmiş ki Avni beyin kendisiyle görüştükten sonra eğitimdeki sorunlar derhal çözülmüş. Maalesef bahsetmiş olduğunuz meselenin tarihine bakmış olursanız, Merkez Jupa halkının en az 8 yıl yılmadan direnmesiyle ve TDP’nin desteğiyle bu sorun ancak VMRO’nun 1998 seçimlerinden sonra iktidara gelmesiyle çözüme ulaştığını görmüş olursunuz.
Burada dönemin Milli Eğitim Bakanı’nın Sn. Novkoski’nin katkısını anmadan geçemeyeceğim. Avni beyin anlattıklarına göre Sn. Gligorov’la ki görüşme çok daha erken bir tarihte gerçekleşmiş olabilir. Hatta konuyla ilgili Gligorov’un tavrı sonuna kadar değişmemiştir çünkü o dönemde bu meseleyle ilgili Anayasa mahkemesine başvurusu mantıksız olacaktı !
Anayasa mahkemesinin kararı Merkez Jupada Türkçe eğitimin “anayasaya aykırı” olması nedeniyle yasaklanmıştır. Ancak dönemin Milli Eğitim Bakani Nenad Novkovski bu kararı uygulamamıştı ! Merkez Jupa’daki olayların anlattığım şekilde gerçekleştiğini Merkez Jupa halkına istediğiniz zaman sorabilirsiniz.
4️⃣ Sn. Avni Abdullah yazısında Makedonya hükümetinde Türk asıllı Bakanın olmamasından dolayı derin üzüntülerini dile getirmiştir. Elbette bizde üzgünüz ancak bu meseleyi mevcut Türk siyasilerine mal etmek en azından onlara saygısızlık ve adaletsizliktir.
Sayın Avni bey Milletvekilleri, Bakanlar, Bakan Vekilleri , Müsteşarlar, Müdürler ve Cumhuriyet çapında üst düzey yöneticiler ne anayasal hakkımız ne de eskiden kalan Siyasal bir hakkımızdır. Çok partili sisteme geçmemizle birlikte bu “kazanımlar” seçim neticelerine ya da siyasi anlaşmalara bağlı olan kazanımlardır. Bunları sizin suçladığınız Türk siyasileri zaman içerisinde kazanmış oldular !
Bunları hiçe saymak ya da küçümsemek tabiri caiz ise günahtır, ayıptır. Üstelik Makedonyada ki “portfolyosuz” Bakanın önemini ve ne şartlar altında çalıştıklarını bilmeden suçlamak birilerinin “senaryolarına” düşmek anlamına gelir. Bütçesi olmayan ve kabinenin dışında başka profilli çalışanların olmadığı bir “Bakandan” halkımıza çok faydalı olacağına inanmak abestle iştigaldır. Bence devlet çapında üst duzey kadrolşmada ciddi adımlar atan Türk siyasilerini saygıyla anmalıyız. Makedonya siyasetini bilenler ve yakinen takip edenler bir Bakanlıkta, Bakan Vekili görevinde bulunan bir Türk siyasetçisi çok kez portfolyosuz Türk Bakanından Türk halkına çok daha faydalı olduğunu geçen bu sürede hepimiz şahit olmuşuzdur. Benim bu görüşüm Eğitim ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında görevde bulunanlar için özellikle geçerlidir.
5️⃣ Meselenin diğer tarafından bakmış olsanız şöyle bir soru ve ya sorular gayet mantıklı olabilirdi…?!
🎯 Neden bu siyasilerin öncesinde TDP 10 yıl tek Türk Partisi iken, iki dönem milletvekilsiz kaldı ?
🎯 Neden 10 yıl Bakanları ve diğer üst düzey yöneticileri yoktu ?
🎯 Hatta bütün bunlar olsaydı bile kesin diğer “Türk olmayan partilerde” üye olan Türklerden olacaktı. Siz bunları çok iyi biliyorsunuz Sn. Avni bey.
🎯 O dönemlerde Yerel çaptaki Türk okullarında Partimizin teklifi üzere bir Türk müdürü atamak bile inanılmaz zordu !
🎯 Aynısı Üsküp Türk Tiyatromuza ve diğer Türk kurumlarındaki atamalarda bile geçerliydi.
❗Durum böyle iken Türk Partisine ne ihtiyaç var sormak o dönemde gayet mantıklıydı !!!
❗TDB’nin partiye dönüşmesi tartışmalarını ve kimin ne çizgide olduğunu gayet iyi biliyorsunuz.
❗1991 yılı İlk parlamento seçimlerinde adaylarımızın bir çoğu TDB’den değil de TDB’de üye olmalarına rağmen diğer partilerden adaylığını göstermeleri ihanet değil de neydi !!!!
❗Bunları bilmiyorum diyemezsiniz Sn. Avni Abdullah.
❗Bizleri Sizin dediğiniz gibi buralarda sevselerdi, bizlere ve diğer az sayıda ki halklara antidemokratik seçim yasaları uygulamazlardı.
❗Nüfüs sayımlarında adaletsiz davranmazlardı…
🎯 Bütün bunları bildiğinize rağmen zehirli oklarınızı suçşuz yerlere fırlatmak doğru değil Sn. Avni Abdullah ağabey…
6️⃣ Bölünmelerden bahsetmişsiniz ! Yeni bir Dr. Halit Şaban bulmamızı tavsiye etmişsiniz !!! Makedonya’da Türklerin bölünmesini biz de istemiyoruz !!! Türk partilerinin de sayısının artmasını istemiyoruz !!!
Ancak her şey bizim elimizde değil !!!
Bunun da sebepleri iç ve dış etkenlerden kaynanaklandığını siz çok iyi bilmelisiniz !! Ben bir baş olayım isterse “soğan başı” olsun felsefesine dayanarak ve dıştan gelen kışkırtmalara kulak vererek yeni partiler kurmak kanayan yaramız oldu !!!! Eminim ki zaman içerisinde demokrasinin gelişmesiyle birlikte halkımızın sinyallerine uydu olan partiler ayakta kalacaktır. Bu siyasetin kaçınılmaz bir kuralıdır!!!
O zamana kadar akıllı ve sabırlı olmamız gerekecektir. Ve en önemlisi işin ehli olan Türk siyasilerini tanımak ve kayıtsız şartsız desteklemek boynumuzun borcudur….
7️⃣ Sn. Avni Abdullah, bu yazıyı okuduğunuzda sakın sizlere eleştiri olarak görmeyin ne olur. Sizleri yakından tanımıyorum, tanımadığım için de olaylara benim gözümle, farklı bir perspektiften baktığımı düşünüyorum.
🎯 Hayatımın büyük bir kısmı TDP’de geçti. Gençlik kollarından başlayarak adım adım milletvekili görevine kadar ulaşmayı başardım. Buna Partimizle birlikte büyüdüm, yaşlandım da diyebiliriz. Son 15 yıldır üstdüzey yönetimde yer alıyorum. Partimizin Başkanlarından başlayarak son üyesine kadar hiç kimseye hiç bir zaman saygısızlık yapmadım ama her zaman gerçekleri söylemeye de gayret ettim.
Ama her meslekte olduğu gibi başarının da bir ölçüsü vardır. Siyasette de bu böyledir.
Başarıyı kim elde ettiyse rakip parti olsa bile onu saygıyla anmak gerekir diye düşünüyorum. Bu ilkeye dayanarak size cevap vermeyi uygun görüp bu yazıyı yazmayı uygun gördüm. Yazımı en iyi niyetle okuyacağınıza inanıp en derin saygılarımı sunuyorum.

Dr. Yusuf Hasani
TDP Genel Başkan Yardımcısı

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir