Milli güvenlik bir ülkenin geleceği demektir. Güvenlik sadece sınır değildir aynı zamanda sinirdir.
Sinir refleks olarak ele alındığı zaman eğitim, kültür, sağlık, bilim, teknoloji vb. alanlardaki yenilikleri de kapsar. Aynı zamanda madde bağımlılığı, uyuşturucu ve zararlı unsurlarla mücadele, suç ile suç unsurları aynı zamanda terör örgütleriyle kapsamlı mücadele etme milli güvenliğin temel amacıdır.
İçeriden ve dışarıdan mücadele olarak ele aldığımızda sınırda, sınır ötesinde dost ve akraba topluluklarının hakları ile çıkarlarının korunması dış güvenliği ortaya koyar.
Türkiye güçlü bir devlet vizyonuyla bu alanda büyük gayretler sarf etmektedir. Bu adımlar doğrultusunda yaşadığımız yüzyılın “Türkiye Yüzyılı” olması için hep birlikte gayret etmeliyiz.
İç güvenlik olarak yasadışı oluşumlar, terör örgütlerine fırsat verme, FETÖ, PKK, YPG, PYD, DAİŞ ve tamamına bölücü terör örgütü dediğimiz oluşumlara fırsat vermemek için son derece hassas bir şekilde ilerlemeliyiz.
Bu hususta kamu kurum ve kuruluşları arasına sızan terör örgütlerine dolaylı veya dolaysız sempati duyan yahut çıkar gözeten kişilerin engellenmesi ve faaliyetlerinin önlenmesi önem teşkil ediyor. Özellikle kamu kurum ve kuruluşlarının hedef politikalarının sarsılması için çaba sarf edenlerin önlenmesi, devlet ve millet arasına nifak tohumları ekmek isteyenlere fırsat verilmemesi öncelikli konular arasında yer almaktadır.
Bir diğer husus belediyeler, adliyeler, kaymakamlıklar ve tüm kamu kurum ve kuruluşları için ilçe, il, bölge ve ülke geneli bir yol haritasını yeniden ele almamız gerekiyor.
Bu konuda 2023’den 2053’e bir vizyon çerçevesinde ilerlemek için farklı noktalardan aynı hedef için gayret sarf etmemiz gerekiyor. Hakiki manada milli mücadele ancak bu derece büyük gayretlerle sarf edilir.
İlçenin kalkınması ilin kalkınmasıdır; ilin kalkınması bölgenin, bölgenin kalkınması da ülkenin kalkınması demektir. Terörle mücadele, uyuşturucu ve zararlı maddelerle mücadele konusu başlıca olmakla birlikte kamu kurum ile kuruluşları koordinasyonu kontrollü ve denetimli bir şekilde ele alınmalıdır.
Uyuşturucu ile mücadele de en çok kaymakamlık ilçede amir olduğu için süreçlerin üzerine giderken yerel yönetimleri temsil eden belediyelerinde sivil toplum çalışmalarıyla destek olması önemlidir.
Türkiye jeo-stratejik bir konumda yer alan nadir bir ülkedir. Doğu, bati, kuzey, güney hepsinin ayrı bir önemi ve değeri vardır. Hiçbiri diğerinden ayırt edilemez. Nitekim günümüz koşullarında önem teşkil eden adımlar ile yol almalıyız. Bu yüzden şu an en çok ağırlığı Akdeniz Bölgesine yoğunlaşarak çalışmalara hız vermeliyiz.
Uyuşturucuyla mücadele, terörle mücadele, kaçakçılıkla mücadele; sınır, sahil ve deniz güvenliği açısından Adana, Hatay, Mersin ve Antalya son derece güven içinde tutulmalıdır.
İsrail’ in Filistin’e zulmü karşısında mücadele politikası Akdeniz Bölgesinin güvenliği ile sağlanır. Mavi Vatan tezini hayata geçirirken her açıdan tüm zorlukları ele almalıyız.
Yabancıların Akdeniz bölgesindeki faaliyetleri, oturumları ve iştigal alanları hassasiyetle ve özel bir çalışma içinde ele alınmalıdır. Yabancı misyonerlerin Akdeniz bölgesindeki çalışmaları hassasiyetle gözetlenmelidir.
Uyuşturucuyla mücadele politikasında üreten, taşıyan, yardım ve yataklık yapan bireysel veya kamuda aktif görevde olan var mı, yok mu? Bu konuya çok hassas bir şekilde eğilmeyiniz.
Denetimi kapsamlı ve merkezi bir şekilde ele almalıyız. Yakın zamanda 2024 Mart ayında gerçekleşecek yerel seçimler için Akdeniz Bölgesine yönelik terör örgütlerinin hedefleri üzerine kapsamlı analiz tertip edilmelidir.
Göreve geldiği günden beri son derece kararlı ve kapsamlı çalışmalarla faaliyet gösteren İçişleri Bakanımız Sn. Ali Yerlikaya’nın bu derece hassas mücadele azmine hepimiz destek olmalıyız. Temiz bir toplum, temiz bir gençlik, temiz bir ülke için millet olarak devletimizin her zaman yanındayız.
Devletimizin de bu minvalde milletimizin yanında olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız. 2023’den 2053’e giden yolda ve içinde bulunduğumuz yüzyılın “Türkiye Yüzyılı” olması için hep birlikte mücadele etmeliyiz.
