Türkiye jeo-stratejik konumda olan bir ülkedir. Tarih boyu dünya siyasetinin merkezinde yer alan ve asırlardır dünyaya nizam sunan Selçuklu ve Osmanlı mirasçısı bir devlettir.
21. yüzyılda Türkiye’nin jeo-stratejik konumu yeniden dünya siyasetinin merkezindedir. Mavi vatandan Ortadoğu’ da denge stratejisine, Karabağ’ dan Zengezur koridorunda varıncaya kadar tüm zorluklara rağmen Türkiye etkin, kararlı ve hedef odaklı politikalar ile yol alıyor.
Türkiye Ukrayna ile Rusya arasında devam eden savaş sürecinde barış diplomasini başarılı bir şekilde uygulayan ve batının da bu hususta yaptırımlarına maruz kalmasına rağmen taviz vermeden ilerleyen güçlü dir dış politika sirayet etmektedir.
Batılı ülkelerin Rusya’nın Ukrayna üzerinden kendilerine yaklaşan Rusya’yı bir tehdit unsuru gördüğü için ali cengiz oyunu ile Azerbaycan ve Ermenistan arasında Karabağ üzerinden yeni bir cephe açmak isteseler de kadim bir tarihe sahip olan Türk Dışişleri oyunu bozacak Azerbaycan ile Ermenistan arasında Karabağ konusunu bir çatışma unsuru olmaktan çıkardı.
Nitekim bölgede Türkiye’nin etkin gücü sayesinde Ermenistan’ da Karabağ bizim savaşımız değildir demek zorunda kaldı. Nitekim Türkiye’nin diplomasi surecindeki günden güne artan etkin gücü batılı ülkeler başta olmak üzere bir çok ülkeyi tedirgin ediyor.
Bu minvalde dış güçler olarak ele aldığımız yabancı gizli servislerin kolektif hedefi şuan Türk Dışişleri Bakanlığıdır. Uzun süredir MİT Başkanı olan Sayın Dr. Hakan Fidan’ın Dışişleri Bakanı olmasından dolayı batılı devletler başta olmakla birlikte birçok ülkenin ve yabancı gizli servislerin hedefi konumuna geldi.
Diplomasi ve uluslararası siyasette başarı elde edilemediği için Türk Dışişleri üzerine yeniden eski yöntemlere yönelik adımlar hızlı bir şekilde seyir alıyor. Şuan yabancı gizli servislerin kolektif kuluçka hedefi Asala’yı yeniden hortlatmak. Daha doğru bir deyimle asala terör örgütüne gayrimeşru doğumla birlikte yeni terör hücreleri oluşturmayı hedefliyorlar.
Turan koridoru olan Zengazur koridoru Türkiye’nin kontrolünde açılıp Türkiye ile Türk dünyasının bulunmasından siyasi, askeri, istihbari, diplomasi, lojistik ve ticari olarak güç kazanmasından rahatsız olan yabancı devletler yeni bir savaş ortamını Asya’ya taşımak için terör örgütleri üzerinden eylemlere hız vererek etnik çatışmalardan vekalet savaşlarına varıncaya kadar bir çok hedef gözetmektedirler.
Bugün PKK, fetö, Tikko, vb. terör örgütleri yeni hücreleri Wo/Ma vePo/Ga versiyonları ile asala ekolünde yeniden hortlatılacagı dile gelen konular arasındadır.
Türk Dışişleri Bakanlığı yurt dışındaki tüm misyon temsilciliklerinde güvenlik tedbirleri hat safhada teknik ve insan gücü olarak artırılmalıdır. Tüm diplomatlar bulundukları ülkede Türkiye’yi temsil ettikleri için daha dikkatli, etkin ve nizama hakim bir şekilde olarak süreç kontrol altında tutulmalıdır.
Özellikle Azerbaycan’ in Karabağ zaferi ardından ermeni azınlık grupların bu konuda kullanılma olasılığı yüksek ihtimal olduğu gerçeği göz ardı edilmemelidir.
Her türlü olasılıkları karşı Türk Dışişleri Bakanlığı tedbirleri gözden geçirip diplomasi sanatı ve tehlike arz eden eylemleri püskürtmeye yönelik adımları atacak stratejik zemini hazır tutmalıdır.
Nitekim bu derece güzide politikalar eşliğinde Türk Diplomasi sanatı harfiyen uygulanırken Zengazur koridoru Türkiye’nin kontrolünde açılıp Türk dünyası ile buluşma stratejisi hayata getirilecektir. Böylece 21. yüzyıl Türkiye Yüzyılı olacaktır.
