Türkiye NATO’nun en güçlü askeri ve stratejik ortaklarından birisidir. NATO’nun kuruluş felsefesi de askeri stratejik açıdan işbirliğini ele almaktadır.
Lakin kuruluş felsefesiyle icraat açısından uyum olmayan ve önem teşkil eden bir süreçten geçiyoruz. ABD’de tam da bu süreç kendisini bir sorgulamalıdır.
Özellikle ABD, özel güvenlik ve askeri hizmetler şirketlerine yönelik bir özeleştiri yaparak NATO ilkelerine ne kadar uyum sağlayıp sağlamadığına bakmalıdır.
NATO üyesi olan Türkiye tarafından “terör örgütü” olarak nitelenmesine rağmen YPG/ PKK ile resmî olarak sözleşme imzalayan özel güvenlik şirketlerine nasıl müsaade etti?
Bu özel askeri şirketlerin suç dosyaları açısından bir tahkikat yapıldı mı? aranan ve başka terör gruplarında çalışan kişilerin yer aldığı, savaş suçu sayılan bir çok suça karıştıkları resmî olarak ispatlanmasına rağmen ABD’nin insan hakları ve demokrasi açısından uluslararası hukuka bakış açısı nedir?
Ayrıca bu şirketlerin cunta veya darbe süreçlerine karıştıkları Birleşmiş Milletler’in resmi kayıtlarına giriyorken ABD’nin bu süreçlere kayıtsız kalması bir insanlık suçu değil mi?
İleride Lahey’ de bu minvalde bir dava açılırsa ABD kendisini nasıl savunacak?
ABD bu şirketler aracılığıyla dünyanın her noktasında terör örgütlerine açıktan hizmet vermenin yolunu açmış durumda. Bunu devlet olarak müdahil olmayarak özel sektör olarak terör örgütlerine eğitim vermek ve stratejik açıdan desteklemek bir savaş suçu değil mi?
Türkiye terörle mücadele ederken onlara danışmanlık, strateji ve teknolojik istihbarat hizmeti satanları da terörle mücadele kategorisine aldığı zaman NATO üyesi ABD’nin uluslararası ilişkilerde pozisyonu ne olacak?
Son zamanlarda ülkemizde şehit haberleri günden güne artarken bunun müsebbibi ABD’nin “Castle international ” adlı, Blackwaters türevi ABD özel güvenlik şirketidir.
Bu şirket ABD’nin stratejik ortak gibi gördüğü ama gerçekte stratejik hedef olarak ele aldığı bölge ve ülkelerde yer alıyor. Bugün Ortadoğu’da Türkiye’nin düşmanı olan terör örgütlerinden PKK, YPG ve PYD ile 2015 yılında sözleşme yaparak eğitip donatarak ABD’nin stratejik ortağı ve müttefik olan Türkiye’nin karşısına sevk ediyor.
Bu çerçevede şirket tarafından terör örgütünün özel seçilmiş elemanları, çok özel komando ve özel operasyonlar eğitimine tabi tutularak dışı terörist ama içi ve zihni ABD’li olan örgütsel yapılanmayla karşı karşıyayız.
Saldırı atağında olan ve Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından püskürtülen teröristlerden etkisiz hale getirilenlerden 2 tanesinin kimliği etnik olarak tespit edilemediği, bir tanesinin cesedinde uydu bağlantılı kaska takılmış kamera bulunduğu ve bu şahsın ” Castle international ” mensubu olduğu, baskınlara ABD’li bu şirketin uydu desteği ve istihbarat verdiği iddia edilen konular arasında yer almaktadır.
Şimdi Türkiye’nin ABD’ye Türk Dışişleri Bakanlığı tarafından nota vererek; Castle international adlı şirketin terör örgütlerine verdiği desteğe neden izin verdiniz?
Türk Silahlı Kuvvetleri karşısında terör eyleminde bulunan terör örgütlerine verilen desteğin amacı nedir? Bu şirketler bünyesindeki paralı askerlerle kahraman Mehmetçiğimize karşı aktif bir eylem içerisinde yer almış mıdır? Castle international vb. Şirketlerin NATO ile ilişkisi varımdır? Ayrıca bu şirketlerin Türkiye’ de bulunan NATO üstlerinde görev yapan başta ABD olmak üzere diğer yabancı ülkelerden NATO görevinde olan askerler ve teknik personellerle her hangi dolaylı, resmi veya gayri resmi bir irtibatı varımdır?
Türkiye, Castle international vb. şirketlere teröre yardım ve yataklık suçundan yaptırım yapılacağı gerçeği gündeme gelse ABD’ nin tavrı ne olur?
Türkiye ne yapmalıdır?
Türk halkıyla, Türk Silahlı Kuvvetleri arasında bağların güçlendirmek için adım atmalıyız. Özellikle ABD beslemeli bir terör örgütü olan FETÖ aracılığıyla TSK ile Türk halkı arasındaki gönül bağı koparılmak istendi. Bu konunun ivedili bir şekilde çözülmesi önem teşkil ediyor. Özellikle TRT her hafta Perşembe günü “Mehmetçik” programı tertip ederek ordu ve millet bağlarını güçlendirmelidir.
Sözleşmeli askeri personellere verilen eğitimlerde askeri strateji açısından zengin bir doktrine sahip olunmalıdır. Bunun için özel harekat eğitimleri Castle international vb. şirketlere karşı başarılı bir şekilde mücadele edecek bir eğitim ve doktrine dönüştürülmelidir. Sınır güvenliği, taktik, taarruz ve operasyonel faaliyet eğitimlerinde istihbarata karşı koyma, sızma ve teknik istihbarata karşı koyma, casuslukla mücadele ve düşman profilinin analizi vb. konularda daha kapsayıcı eğitimlerle güçlü bir vizyon çerçevesinde yol almalıyız.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin göz bebeği olan Özel Kuvvetler Komutanlığı orgeneral seviyesinde ve daha geniş bir yelpazede, disiplinli ve güçlü bir kuvvet unsuru olarak hareket kabiliyeti ve yetkileri artırılmalıdır. Bu minvalde sarf edilen bir adım ABD’li özel güvenlik şirketlerinin ve onların eğitip donattığı terör örgütlerinin korkulu rüyası olacaktır.
Türkiye Selçuklu ve Osmanlı mirasçısı kadim bir devlettir. Türk Milleti’nin tarihteki yeri sulh ve adaletle eşdeğerdir. Fakat toprak bütünlüğüne göz dikildiği zaman Metahan Çin’i nasıl dar ettiyse Türkiye’ de terör örgütü olarak ilan ettiği oluşumlara destek veren, finans sunan, barındıran ve bu örgütler üzerinden Türkiye’yi yıpratmak isteyenlere karşı onlarıda terörle mücadele kapsamına almalıdır.
Ayrıca ABD’ye hatırlatmak gerekiyor. Paralı asker şirketlerine bir başkası misal ABD’nin düşman hattında rakip bir ülkesi daha çok para verse, finans ve toplumsal destek sunsa ABD’ de bir iç karışıklık çıkması hedeflense, mevcut hükumet yıkılıp paralı askerlere yön veren savaş baronları iktidar olup devleti, orduyu ve ABD başkanlık otoritesini ele almak istese durum ne olur? ABD’nin beslediği karga daha çok buğday vaadinde bulunan için ABD’ye baş kaldırsa ne olur? ABD, Ocak 2023’te Wagner’i “ulusötesi suç örgütü” olarak tanımlayacağını açıklarken Castle international için düşüncesi nedir? Wagner’in Rusya’ya başkaldırması gibi Castle international vb. şirketlerde ABD’ye başkaldırması durumunda ne olur? ABD’de özellikle Ortadoğu politikalarına yön veren asker ve kamu yöneticilerinin İsrail gizli servisi olan MOSSAD tarafından kaset, yolsuzluk, rüşvet ve ahlak dışı davranışlar vb. dosyalar üretip şantaj yaptığı doğru mu? Tüm bunları ABD’nin düşünüp bir karar vermesi gerekiyor.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu sorulara ABD’nin vereceği cevap ardından stratejik ortaklık, müttefiklik vb. konuları Dışişleri Bakanlığı olarak yeniden gözden geçirilecektir.
Her ne olursa olsun, 21. yüzyılın en parlak yıldızı olan ülke Türkiye’dir. Bu yüzden “Türkiye Yüzyılı” hedefleri doğrultusundan sapmadan yol alarak yeni dünya düzeninde Türkiye’nin merkez ülke konumu her gün biraz daha artacaktır. Her kim Türkiye aleyhine faaliyet yürüten terör örgütlerine açıktan veya örtülü olarak destek olursa bunun bedelini mutlaka öder, bu ihanetin bedeli yarına kalır ama şehitlerimizin intikamı kimsenin yanına kâr kalmaz.
TBMM Başkanı Sn. Numan Kurtulmuş öncülüğünde meclis özel oturum ile bir araya gelecek, Dışişleri Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı özel sunumlarını meclis bilgilendirilirken aynı zamanda Castle international vb. şirketlerin faaliyetleri de gündeme alınmalıdır.
