Gencehan Tunay: Türklüğü Hangi Merkeze Oturtacağız?

Eğitim sistemimizde ilkokuldan üniversiteye kadar dini öğretim merkezde, Türklük ise kenarda bırakılmış durumda.

2025 yılı itibarıyla 4-6 yaş grubu için açılan Kur’an kursu sayısı 6 bin 271, toplam kurs sayısı 22 bin 758’e ulaşmıştır. Bu kurslarda yaklaşık bir milyOn kişi eğitim görmekte, öğretmenlere ise ortalama 30.000 TL maaş ödenmektedir.
Devletin Kuran kurslarına bu kadar bütçe ayırdığı bir alanda, Türk kimliği ve alfabesi için neden hiçbir çaba gösterilmemektedir?
İnancın öğretilmesine karşı değiliz; ancak milli kimliğin ihmal edilmesine sessiz kalamayız.
Çocuklarımıza Arap alfabesi öğretiliyor, fakat Türk’ün 1.300 yıllık Göktürk yazısı hâlâ unutturuluyor.
Kur’an’ın dili Arapçadır; inanmak için Arap olmak gerekmez.
Ama Türklüğü yaşatmak için Türk gibi düşünmek, Türkçe hissetmek gerekir.
Göktürk alfabesi, yalnızca taşlara kazınmış harfler değil; Türk milletinin sesi, bilinci ve tarihidir.
Bu miras müzelerde unutulacak bir kalıntı değil, yeniden canlandırılması gereken bir kültürel temeldir.
Bugün bizlere düşen görev, bu mirası yeniden yaşatmak; onu müzelerden çıkarıp eğitim hayatımıza kazandırmaktır.

Göktürkçe kursları açılmalı, çocuklarımıza yalnızca dua etmeyi değil, düşünmeyi, üretmeyi ve Türklük şuurunu da öğretmeliyiz.
Çünkü bir millet, ancak kendi kökleriyle büyür; başka bir milletin diliyle değil, kendi sesiyle var olur.
Arapça inancın dili değil, aracıdır; Göktürk alfabesi ise Türklüğün sesidir.
Birine saygı göstermek maneviyatın, diğerine sahip çıkmak ise Türklüğün borcudur.