KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. AYŞEGÜL BABAOĞLU; DİJİTALLEŞEN DUNYADA KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUGUN ÖNEMİ

AYŞEGÜL BABAOĞLU; DİJİTALLEŞEN DUNYADA KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUGUN ÖNEMİ

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 5 dk okuma süresi
146 0

Dijitalleşen dünyada teknolojinin gün be gün ilerlemesi ile insanlar etraflarındaki olaylar konusunda daha çok bilgiye sahip olmasının yanında  daha bilinçli tüketici ve yatırımcıların da var olmasına ortam sunmaktadır.

Diğer yandan uluslararası standartların benimsenmesi, çevreye olan duyarlılığın artması, kişilerin kurum ve kuruluşlardan beklentilerinin yükselmesine yol açmasından dolayı kurumlarda dijital dünyanın gelişimini takip ederek toplumun gereksinimlerine yanıt vermek için kar amaçlı hedeflerinin yanına sosyal faaliyetleri de gündemlerine almışlardır. 

Çoğunlukla çevre, eğitim, kültür ve sanat alanlarında kurumsal sosyal sorumluluk etkinliklerine yer verildiği bilinmekte olup; kurumsal sosyal sorumluluk kavramı, bir kurum ya da kuruluşun topluma yönelik etik ve sorumlu davranış sergilemek,  farkındalık oluşturmak, çözüm üretmek, bu çerçevede farklı projeler var etmesi ve yeni stratejiler geliştirmesi olarak ifade edilebilmektedir.

Bu doğrultuda  kurum yada kuruluşun sürdürülebilirlik amaçlarına göre doğa ve çevreyi koruma, eğitim, kültür ve sanat gibi geniş bir alanı kapsayan kurumsal sosyal sorumluluk etkinliklerine de yer vererek  bir kurum veya kuruluşun önemli olabilmesi için  sadece ortaya koyduğu mal ve hizmetlerinin yeterli olmadığını belirterek, topluma kazandırdıkları değerlerle başarılı olabileceği önem arz etmektedir.
           
Kurumsal sosyal sorumluluk kapsamında kurum/kuruluşlar, işyerinde geri dönüşüm ve yenilenebilir enerjilerden faydalanarak çevresel yükümlülüklerini gerçekleştirebilir.

Bunun yanında yardım fonuna destek sunma, eğitim çalışmaları düzenleme ve benzeri toplumluk sorumluluklarını da kurumsal sosyal sorumluluk etkinlikleri içine dahil edilebilmektedir.

Etkinliklerin hepsi yasal olarak bir zorunluluk olmamakta olup, kurum/kuruluşların kendi prensipleri noktasında gönüllü olarak yaptıkları çalışmalardır.

Kurum/kuruluşların var olmaya devam edebilmesi için, ortaya çıkardıkları mal veya hizmeti satın alan tüketici ile oluşturdukları ilişkinin kalitesi elzemdir.

Kurumsal sosyal sorumluluk projeleri, kurum/kuruluşların hedef kitlesi ile kaynaşmasına zemin hazırlamaktadır. Böylece markanın var olan değerine değer katmakta ve iş görenlerin de motivasyonlarını olumlu şekilde etkilemektedir.

Süreç içerisinde küresel dünyada teknolojinin sürekli gelişmesiyle insan beklenti ve gereksinimlerinin de değişmesini kaçınılmaz kılmıştır.  

Tüketiciler bir kurum yada kuruluşun piyasaya sunduğu ürün ya da hizmetin kaliteli olması ile yetinmemekte, dünyanın gelişimine destek olan, topluma yarar sağlayan projelerde yer alıp almamasıyla da ilgilenmektedir.

Bunun yanında, kurumsal sosyal sorumluluk projeleri bir kurum/kuruluşa kriz yönetimi noktasında da olumlu bir itibar kazandırmakta ve iş birliği içinde olacağı paydaşlarla da iletişimin güçlendirilmesine destek sunmaktadır.

Gerçekleştirilen projelerin
“sosyal sorumluluk” adını alabilmesi için insanları ve toplumun yararını içeren bir çalışma olması önemlidir.

Çalışmalar gönüllü olarak yapılmalı ve kar amacı taşımamalıdır.  Bu bağlamda Türkiye’de gerçekleştirilen ve kabul gören kurumsal sosyal sorumluluk projelerine “Baba Beni Okula Gönder, Eti Çocuk Tiyatrosu, Temiz Tuvalet” emsal gösterilebilmektedir.

Farkındalık oluşturmak ve diğer kurum/kuruluşlara örnek olması noktasında önem taşıyan projelerin gerçekleştirilmesi, değişen dünyada insan beklenti ve gereksinimlerinin karşılanmasının yanında dünya ve toplum yararlarını göz önünde bulunduran bilinçli çalışmaların devam etmesi gereklilik arz etmektedir.

Özellikle sosyal sorumluluk projelerinde kamu yönetimi, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve üniversiteler kolektif bir şekilde çalışmalar yürütmelidir.

Ortaya konulan proje hem kamu yönetiminde, hem toplum nezdinde önem teşkil eden hususları içerip sivil toplum kuruluşları ve üniversiteler aracılığı ile metedolojik ve sosyal doku uyumu içinde başarı hedeflenmektedir.

Bu minvalde ülke genelini kapsayan bir çalışma içinde aynı konu bölgesel sosyal yapılara göre şekil almalıdır. Sivil toplum kuruluşları ve Üniversitelerin bu konuda ortaya koyacağı gayretler çok önemlidir.

Özellikle ülkemizde araştırma üniversiteleri, strateji merkezleri ve sivil toplum kuruluşları kamu yönetiminin işleyiş yükünü azaltmak, toplumu bilgilendirmek için çalışmalar sarf ettiğinde kurumsal sosyal sorumluluk başarılı bir şekilde temin edilecektir

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir