KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Son Bağımsız İnsanlar Bizler miyiz?

Son Bağımsız İnsanlar Bizler miyiz?

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 9 dk okuma süresi
303 0


Siber güvenlik başlığı malumunuz, herkesin dilinde şu sıralar. Tabi daha çok kurum, STK, özel sektör yöneticileri konuşuyor ve icraat denince de, gençler hamallık yapıyor. Yani, mesela siber güvenlik konuşan hangi yönetici Five-Eyes’dan bahsediyor? Olası bir “Dijital Ambargo” durumunda Amerikan teknoloji ile donatılan yurdum insanı neler yaşar, eczanden ilaç alamaz, bankadan para çekemez veya hesaplar şaşabilir gibi felaket senaryolarından hiç bahseden olmaz. Çünkü, bu güne dek sistem dedikleri ne varsa bu önde gelenlerin yönlendirmeleri ile kurgulandı. Şimdi kalkıp bunlar yanlıştı, kandırdık veya kandırıldık diyemezler. Öyle ya, Bakanlık sevdasında olanlar ya belli markaların distribitörleri yada yerli ve milli yazılım geliştiriyoruz diyen ama bu geliştirmeleri yaparken global olarak kabul edilen şahsına münhasır programlama dilleri ile geliştirme yapanlar değil mi? Biraz üzerlerine gidip “yav arkadaş sen milli diyorsun bu dil falanca kişi tarafından ortaya atılmış bunun nesi yerli” deseniz, hemen “iyide NATO standartları var bu ülkede ben mi getirdim kardeşim SMMI standartını. hem boşver açık kaynak bir dil bu. Dünya kullanıyor. Amerikayı bir daha keşfetmeye ne gerek var” diyerek aradan sıyrılmanın peşine düşerler. Zaten Fatih projesi kapsamında verilen tabletler sırasında sesi çıkmayanlar şimdilerde yeni yeni rantların peşinde raspberry pi kulknalaım da çocklarımız geliştirici olsunlar demeye hazırlanıyor. He, hazırlanıyor demişken, gençlerden fikirleri çalıp devlete biz yaptık diyenler tek tek tespit ediliyor. Şimdilerde kaymak yeme telaşında olanların çocukları bizlere emanet. Zaten, fikirleri verirken çalınsın da yapılsın. Aksi halde bu localar bu memleketin hayrına iş yapmazlar. Bizde böyle iş yaptırırız diyor Türk gençliği.

İstanbul il Milli eğitim Müdürlü tarafından hazırlanan Siber Güvenlik ve Sosyal Medya Çalıştayı hafta sonu gerçekleştiriliyor. Burada alınması gereken kararlar ile yeni nesillerin şekillendirilmesi hedefleniyor. Örneğin, Yeşilay ve Kızılay kolları olan okullarda olduğu gibi Sosyal medya ve Siber Güvenlik kolları oluşturularak farkındalık hedeflenecek. Bu kollara mensup öğrenciler aldıkları eğitimleri diğer arkadaşlarına aktaracaklar. Harika bir olay bence… Örneğin sosyal medya kolları, arkadaşlarına facebook ve instagram gibi sosyal mecralardaki riskleri ve alınması gereken güvenlik önlemleri için “güvenlik ayarları nası kurgulanmalı” gibi başlıklarda bilgi aktarımlarında bulunacaklar.

Siber Güvenlik ve Sosyal Medya çalıştayından hemen sonra TDK’nın Hacker tanımının güncellenmesi çağrısı yapılacaktır. Yani, ey TDK artık şu Hacker’ın tanımındaki bilgisayar korsanı ifadesini kaldıralım ve yerine hacker; bilgisayar sistem, yazılım ve donanımlarını geliştiren ve geliştirmekten zevk alan kişiye denir tanımını ekleyelim ki yeni nesiller donanım, sistem ve yazılım geliştirsinler. Geliştirmeyi sevsinler, ağabeyleri amcaları gibi hazır teknolojileri kullanıp yerli ve milli diye piyasada gezmesinler. Hakikat ile ne nasıl yapılır araştırıp, öğrenip öyle büyüsünler. Bakalım hafta sonu gerçekleşecek olan Siber Güvenlik ve Sosyal Medya Çalıştayı nın hemen ardından neler olacak. Okullarda sosyal medya kolları ve oluşturulacak kulüpler ile siber güvenlik eko sistemi de desteklenmiş olacak.

Fikir çalanların etkinliklerde boy göstermelerinden büyük zevk alıyorum. Neden biliyor musunuz? Çünkü, her biri ile ayrı ayrı görüşüp fikirleri gelin beraber yapalım dedim. Genelde tamam diyerek kendi cemaat yada cemiyet mensupları ile bu fikirleri hayata geçirmeye çalışıp bazen devlet erkanına bazense bağlı oldukları kurumlara bakın biz iş yapıyoruz diyebiliyorlar. Baksanıza, ön plandalar ve fikirleri yok. Üstelik sağdan ve soldan aldıkları fikirleri biz bulduk diyerek sahiplenecek kadar zavallılar. Bizim amacımız zaten dile getirilmesi. Yapacak olan yine bizleriz. Üstelik sayımızı çoğaltmamız lazım. Adamı bilgi işlemin başına getirmişler yada bilgi teknolojileri ile alakalı kuruma, poz vermekten başka bir şey yapmıyor. O etkinlik senin bu etkinlik benim koşturuyor. İyi de kardeşim bak şimdi sana şu soruları soran yok mu?

1-) Amerika ile savaş halindeyiz. Teknolojik altyapın tamamen sana mı ait?

2-) Kurumlarında kullandığın Windows, Linux işletim sistemlerinin kontrolü sana mı ait? Update lerini sen mi geliştiriyorsun?

3-) Kullandığın (şimdi marka verip reklam yapmayayım) güvenlik duvarı, veri kaybı önleme platformu gibi güvenlik enstrümanları hangi ülkelere ait? Şartnameleri hangi firmalardan temin ediyorsunuz?

4-) Yerli ve Milli ve whatsapp ın alternatifi dedğinin PTT nin uygulaması hangi platformlarda yayınlanacak(appstore, googleplay) bir söyleyin bakalım? Başbakan demedi mi size “Tarla bizim olsun da hasat bizim diyelim” diye. eee… bu neyin tarlası neyin hasadı?

5-) Bakanlık sevdasında olanlar ne ürettiler de bakanlık isterler?

6-) Robotsan ne zaman kurulacak?

7-) Milli Bilişim Seferberliği nedir? Gerekli enstrümanlar nelerdir?

Benim son olarak söyleyeceklerim şunlar; benim Mehmedim canı pahasına bu vatanı korurken bizler boş boş duramayız. Siber güvenlik ve endüstri 4.0 sadece boş konuşmakla olmaz. Evet uslubum dışardan bakınca sert görünebilir. Sürçü lisan ettiysek affola, afola da, cepheye yakın zamanda robotlar sürülür, ülke içinde teknolojik kaos ile halk galyana getirilirse o zaman uslubumu bırakın düşünmeyi, aklınızdan dahi geçiremezsiniz.

Cüneyt Zapzu’nun katıldığı bir oturumda gözlemlerini aktardığı videoyu 10- 15 dakika izleyin lütfen
https://youtu.be/C9hVGAKyQQg
Son bağımsız insanlar olarak aklımızı başımıza almazsak, yeni nesillerimizi köle olarak yetiştirmiş olacağız. Nasılsa mehdi gelecek bizi kurtaracak diyorsanız onu bilemem veya bağlı olduğunuz cemiyet size marsta yaşam vaat ediyorsa ona da bir şey diyemem. Tek diyebileceğim, şu zaman diliminde kimin kime ve hangi amaca hizmet ettiği bu kadar açıkken, cephede Mehmedim şehit olurken bizim de elimiz armut toplamaz. Geliştirir, fikir verir konuşturur yine safı belli olan karınca misali yangına ağzımızdaki bir damla su ile koşar ve işimize bakarız.

Sanırım uzmanlığımı güncelleme vakti geldi. Herkes siber güvenlik uzmanı olmaya başladı. En iyisi “Yapay Zeka Mimarı veya Fikir Sıçanı” olmak.
Burak Bozkurtlar kafkassam siber güvenlik uzmanı

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir