Uluslararası arenada geçen hafta yapılan NATO toplantısındansa Putin ile Trump arasındaki toplantı beklenmekteydi. Özellikle İngiltere ve Almanya’nın gözü neredeyse bu toplantıdaydı. Zira Rusya ile ABD arasındaki yakınlaşmadan en fazla rahatsız olacak ülke ise İngiltere ‘dir. Almanya’nın ABD ile G7 zirvesinde başlayan soğuk ilişkiler mevcudiyeti korumaya devam ederken Almanya’nın gelecekteki devletler politikasını nasıl dizayn edeceği yakın zamanda ortaya çıkacak gibidir. ABD Trump ile gerek ekonomik gerekse politik düzlemde iç büyümeye yönelen ve dünyayı küresel bir köy politikası ile yönetmekten vazgeçerek artık içsel büyüme ve dışa kapalı bir ekonomik modelle 2024 restorasyonuna hazırlanmaya başlamış gibi gözükmektedir. Bu süreçte de kendisine potansiyel rakip ve olası bir düşman olabilecek ülkeler ile yakınlaşmaya ve dostluk ilişkilerini sağlamlaştırmaya başlamıştır. Askeri anlamda önemli modernizasyon ve teknoloji yinelenmesi planlanan ABD ordusunda bu süreçte olası bir olumsuz gelişme bütçede ve politikada olumsuz etkilenmelere sebep verecektir. Çin’e ve Avrupa’ya uygulanan ekonomik ambargoların da aslında temelinde bu içsel büyüme ve teknoloji yenileme politikasının etkilerini dış etkenlerden korumak amaçlı olduğu ileri sürülebilmektedir. ABD‘nin ekonomik, teknolojik, askeri restorasyonun 2024 hedeflemesinde süreci ne kadar süre içerisinde bitirebileceği yada sürecin 2024’ü aşıp aşmayacağı herhangi bir rapora yansımış değildir. Bu modernizasyon sürecinin gözle görülür en önemli örneği olarak F-35b-c projeleri verilebilir.
Görüşmeden sonra ABD tarafından görüşme hakkında pekte olumlu olarak algılanmadığına dair sesler gelse de Rusya tarafı daha temkinli davranmaktadır. Görüşmeden basına yansıyan açıklamalarda en karlı devletin Suriye olduğu anlaşılmaktadır.
Zira iki liderin de Esed konusunda anlaştığı ve bir süre daha liderliğini koruyacağı tahmin edilmektedir. Görüşmede konuşulan bir diğer konusun ise Suriye’deki İran Hizbullahı olduğuna dair basında yorumlar yer almıştır. İran Hizbullahının yakın zamanda Golan tepelerini terk edeceği, ABD’nin kuzey Suriye’yi boşaltıp bölgeyi Suriye’ye devredeceği tahminler arasında yer almaktadır.
Petrol konusunda Rusya’nın Suudi Arabistan ile ortaklığına ABD’nin olası bir birlikteliği pek mümkün olmamakla beraber yakın zamanda böyle bir birliktelik basına yansırsa şaşırmamak gerekir. Sayın Trump’ın “işini en iyi Erdoğan dışında kimse işini düzgün yapmıyor” lafından bu anlaşmada Türkiye’nin karlı çıkacağı yorumcuların tahminleri arasında yer almaktadır. Yakın zamandaki İran-Rusya-Türkiye üçlü görüşmesinden sonra bu süreçteki kazanımlarımız kendini belli edecektir. Kazanan Türkiye olacaktır.
Kafkassam / Ömer GÖK
