23 Eylül 2022 tarihindeki BM Genel Kurulu’nda Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan Ermenistan-Azerbaycan sınırında uluslararası gözlem misyonu uygulamasının bölgesel istikrar için önemli bir faktör olacağını söylemiştir. Paşinyan konuşma esnasında Azerbaycan’ı Ermenistan’ın toprak bütünlüğünü ihlal etmekle suçlamış ve Azerbaycan’ın Ermenistan’ın sınır bölgelerinden çekilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Paşinyan’ın BM Genel Kurulu’ndaki konuşması Azerbaycan’ın sert tepkisine yol açmıştır. Fakat Paşinyan’ın konuşmasında “Ermenistan’ın toprak bütünlüğü”nden bahsederken Dağlık Karabağ Sorunu ile ilgili konuları dile getirmemiş ve bu Ermenistan’ın Karabağ Meselesine bakışının önemli derecede değiştiğini göstermektedir. Daha önce Ermenistan Dağlık Karabağ’ı da kendi bölgesi gibi göstermekteydi ve uluslararası toplantılarda da Karabağ ile ilgili konuları sıkça dile getirirdi, yani Ermenistan ve Dağlık Karabağ aynı kategoride değerlendirilirdi.
Ama bu yılki BM Genel Kurulu’nda Paşinyan Ermenistan ve Karabağ’ı farklı kategoride değerlendirmiş ve ona göre Karabağ Sorununu artık Azerbaycan-Ermenistan arasındaki mesele olarak görülmemektedir. Gerçekten de tarihsel, toplumsal ve kültürel açıdan Dağlık Karabağ ve Ermenistan’daki Ermeniler arasında büyük farklar mevcut ve 2020 yılındaki savaştan sonra bu fark daha büyümeye gitmiştir. Artık Ermenistan’da Rusça ve Rus kültüründen arınmaya yönelik hareket başlarken Dağlık Karabağ’da Rusça resmi dil olarak kabul edilmiş ve bölgeyi Ermenistan ordusunun yerine Rus ordusu kontrol etmektedir. Böylece Karabağ Sorunu “Ermenistan-Azerbaycan arası sorun”dan “Rusya-Azerbaycan arası sorun”a değişmiş ve bunu Paşinyan yönetimi açık şekilde dile getirmiş olmuştur.
Bu tür değerlendirme Paşinyan’ın yanı sıra ABD’deki Biden yönetiminde de görülmektedir. Biden 21 Eylül 2022 tarihinde Paşinyan’a yönelik mektupta Ermeni halkın barış içinde yaşamasını istediğini ifade ederek dolayılı şekilde Azerbaycan’ı eleştirirken, metinde “dünyadaki bütün Ermeniler” ifadesinin yerine “Dağlık Karabağ halkı da dahil olmak üzere Ermeniler” ifadesini kullanmıştır. Buradan anlaşıldığı gibi, ABD de Ermenistan ve Dağlık Karabağ’ı farklı kategoride değerlendirmeye başlamış ve Karabağ’ı “Rusya işgali altındaki bölge” olarak değerlendirmektedir. Yani ABD de Karabağ Sorununu “Rusya-Azerbaycan arası sorun” olarak görmekte ve Rusya’ya karşı bölgede etkin rol oynamak istediğini ifade etmiştir. Bu bağlamda Biden’in mektubu Azerbaycan’dan daha çok Rusya’yı hedef almakta ve Güney Kafkasya’da ABD’nin Rusya’ya karşı bölgede rakip olma isteğini göstermiştir.
Böylece 2020 yılındaki İkinci Karabağ Savaşı’ndan sonra 2 yıl geçmişken hem Ermenistan hem de ABD’de Karabağ Meselesi’ne bakış önemli derecede değişmiş ve her ikisi de artık sorunu “Rusya Meselesi” olarak değerlendirmektedir.
Dr. Öğr. Üyesi Keisuke Wakizaka (İstanbul Gelişim Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü)