Şimdi yükleniyor

Canbek Mürselimov: Ortaasya topluluğu TDT ye karşı mı kuruluyor

Türk Devletler Teşkilatı mensubu ülkeler Türkiye Macaristan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dışında yeni bir isim ile tekrar sahneye çıkıyorlar. Kazakistan Kırgızistan ve Özbekistan 3-4 Nisa’nda Semerkant’ta toplanan Avrupa Birliği Ortaasya devletleri zirvesinde Güney Kıbrıs ile ilgili aldıkları karar aslında Türk Devletler Teşkilatının ruhunu zedelemişlerdi. 7. Orta Asya Devlet Başkanları İstişare Toplantısı Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te düzenlendi. Özbekistan Cumhurbaşkanı, “Orta Asya Topluluğu” kurulması çağrısında bulundu Bölge liderleri Azerbaycan’ı yıllık toplantıya daimi katılımcı olarak kabul etti.

2026 yılında Orta Asya ülkeleri için birlik ve beraberliğin belirleyici bir tema olması bekleniyor.

Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, 16 Kasım’da Taşkent’te düzenlenen Orta Asya liderleri toplantısında yaptığı konuşmada, Orta Asya Topluluğu adını verdiği yeni bir bölgesel ekonomik örgütün kurulması için güçlü bir çağrıda bulundu. 2025’in başından bu yana bölge liderleri, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği, Çin ve Rusya ile “Orta Asya Artı” formatında zirveler düzenliyor: Mirziyoyev, Orta Asya devletlerinin ticaret fırsatlarını en üst düzeye çıkarmak için tek ses halinde müzakere etmelerini gerektiren bir çağın olduğunu belirtti.

Mirziyoyev, “Gücümüz birlikten, başarıya giden yolumuz dostluk ve iş birliğinden geçiyor,” dedi. “Ancak birlik olursak, karşılıklı saygı, dayanışma ve stratejik vizyon temelinde, asil hedeflerimize ulaşabiliriz.”

Özbekistan Cumhurbaşkanı’nın vizyonuna göre, 2017’den beri her yıl düzenlenen Orta Asya liderleri toplantısı -resmi adıyla devlet başkanları istişare toplantısı- bir sekreterya ve dönüşümlü başkanlık sistemiyle donatılmış, “stratejik formatlı” kalıcı bir kuruma dönüşecek. Mirziyoyev, her Orta Asya ülkesinin koordinasyon çalışmalarına liderlik edecek bir cumhurbaşkanlığı temsilcisi atayacağını da belirtti. Mirzoyanın ortaya koyduğu bu vizyon ile Türk Devletleri Teşkilatının uyumu olacak mı yoksa bir alternatif olarak mı yeni bir teşebbüs söz konusu mu olacak. Türkiyede iktidarın yıpranması dışpolitikada gerginlikler sürekli irtifa kaybederek değerli yalnızlığa doğru hızla ilerlemesi, Gazze meselesinde abartılı tavırları Türkiyeye karşı bir yeni model arayışlarını ortaya çıkardı.

Mirziyoyev, topluluğun “öncelikli görevinin” “niteliksel olarak yeni bir ticaret-ekonomik ve yatırım iş birliği düzeyine” ulaşmak olacağını söyledi. Ayrıca, bölgesel örgütün “yüksek teknolojili bölgesel altyapı ve ulaşım-lojistik potansiyelinin” geliştirilmesini teşvik etmesi ve “ekoloji, iklim ve su kaynakları açığı sorunlarını” hafifletmek için çalışması gerektiğini vurguladı.

Mirzioyev’in topluluğu beş Orta Asya ülkesiyle sınırlı değil. Taşkent toplantısında, Hazar Denizi kıyısında Türkmenistan ve Kazakistan’ın karşısında yer almasına rağmen Azerbaycan’ın özünde bir Orta Asya ülkesi olduğu kabul edildi. Azerbaycan lideri İlham Aliyev görüşmelere katıldı ve Mirzioyev, toplantı katılımcılarının Azerbaycan’ı gelecekteki bölgesel zirvelere “tam katılımcı” olarak dahil etme kararı aldıklarını duyurdu.

Mirziyoyev, “Kardeş Azerbaycan’ın katılımı, Danışma Toplantıları’na sürdürülebilir kalkınma konularında konsolide çözümlerin geliştirilmesi için güçlü bir ivme kazandıracak,” dedi. “Orta Asya ile Güney Kafkasya arasında güçlü bir köprü kuracak, tek bir iş birliği alanının oluşmasının önünü açacağız.”

Taşkent toplantısının arifesinde yayınlanan bir politika belgesinde Özbek lider, Afganistan’ın da herhangi bir bölgesel gruplaşmaya dahil edilmesi gerektiğini savunarak, ülkenin yeniden inşasının Orta Asya’nın gelecekteki istikrarı ve refahı için kritik bir gereklilik olduğunu vurguladı. “Bu ülke bir çevre değil, ortak bölgemizin doğal bir parçasıdır” diye yazdı.

Orta Asya’daki diğer liderler Mirziyoyev’in harekete geçme çağrısına ilişkin ilk izlenimlerini paylaşmazken, Tacikistan’dan İmamali Rahman, Kırgızistan’dan Sadyr Caparov ve Türkmenistan’dan Serdar Berdimuhamedov’un konuşmaları, ticaretin geliştirilmesi için daha koordineli eylem çağrısı içeriyordu.

Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’in konuşması, Kazakistan’ın, birçok konuya örgütlü ve kolektif bir yanıt verilmesi gerektiği konusunda Özbekistan’la genel olarak aynı görüşte olduğunu gösterdi.

Tokayev, “Kapalı sınırlar ve izolasyon dönemi geride kaldı,” dedi. “Amacımız, Orta Asya’nın dinamik bir sosyal ve ekonomik kalkınma bölgesi olarak statüsünü güçlendirmek.”

Tokayev, Orta Asya madencilik ve mineral sektörünün gelişimini desteklemek için bölgesel bir araştırma merkezi kurulması fikrini ortaya attı ve bölgenin mineral zenginliğinin henüz tam olarak ortaya çıkarılmadığını belirtti. Kaynakları birleştirerek Orta Asya’nın “bölgeye ileri teknolojiler çekebileceğini ve yenilikçi çözümler uygulayabileceğini” söyledi.

Kazakistan Cumhurbaşkanı ayrıca, giderek azalan su kaynaklarının yönetimi için bölgesel bir kongre oluşturulması çağrısında bulundu. Uluslararası Aral Denizi’ni Kurtarma Fonu himayesinde Nisan 2026’da Astana’da düzenlenmesi planlanan bölge liderleri toplantısını, bölgesel bir su kongresi müzakereleri başlatmak için kullanacağını söyledi.

Ekonomik iş birliği kavramı ivme kazanırken, ne Mirziyoyev ne de Orta Asya’daki başka bir lider şu anda AB modeline benzer bir siyasi birleşme öngörmüyor. Dolayısıyla, bir Orta Asya Topluluğu’nun kurulması, bölgeyi birliğe doğru giden bir yola sokmuyor.

Mirziyoyev, politika belgesinde Orta Asya Topluluğu’nun “egemenlik, eşitlik ve içişlerine karışmama temelinde sağlam bir şekilde gelişmesi gerektiğini” yazdı. “Kimse bölge ülkelerine yabancı modeller dayatmamalı veya ulusüstü yapılar oluşturmamalıdır. Orta Asya’daki iş birliği gönüllü, pragmatik ve somut sonuçlara odaklı kalmalıdır.” Türk Devleler Teşkilatının ruhu ile 7. Orta Asya Devlet Başkanları İstişare Toplantısının ruhunun çelişmeden birbirini tamamlayan birliktelik olarak varlığını sürdürmesi gözlenilmektedir. Bu birliktelik için bazı devletlerde iktidar değişimi ön görülecek gibi gözükmektedir. Bu gün ABD Dışişleri bakan yardımcısının Erivan ziyaretinde Ermenistan Türkiye barışından bahsederken Türkiye’nin tezi olan önkoşulsuz 3 lü barıştan yani Azerbaycan’dan bahsetmemesi güney Kafkasya’da barış umutlarını ileriki bir tarihe ertelerken ortasya ülkeleri devlet başkanları istişare birlikteliğine Azerbaycan’ın katılması Türkiye’yi Türkistan coğrafyasından koparacak gibi algılanmaktadır.
Türkiyesiz bir birliktelik Türkistan coğrafyasına huzur getirmez Türkiye’de hükümete güven yoksa bu açık bir şekilde izah edielrek seçim seçeneğini gündeme getirmek gerekir.

Share this content:

Yorum gönder