İran’da 39. Yılını dolduran İslam Devrimi’nin yıldönümü dolayısıyla kitlesel kutlamalar için hazırlıklara ve dini ve siyasi yetkililer tarafından yüksek katılım çağrıları sıkça dillendirilmeye başlanmıştır. Devrimin 39. Yıldönümünü daha hassas ve anlamlı kılan durum yaklaşık 1,5 ay öncesinde yaşanan, ekonomik-toplumsal sorunlar temelinde ortaya çıkan ve sisteme yönelik bütünsel bir eleştiri ve karşı çıkış biçimine evrilen kitlesel hareketler sonrasında sistemi; rejimi ve devrimi savunan toplumsal kesimlerin rejime yönelik desteklerini gösterebilecekleri bir ortam ve imkan niteliğine sahip olması olarak görülmektedir.
İran rejimi, devrim ve rejim ilkelerine mutlak bağlılık arayışının yanında halktan gelen talepleri ve yapısal dönüşüm ihtiyacını hissetmeye başlamıştır. Aralık ayında başlayan halk hareketi rejim tarafından “dış komplo” olarak tanımlanırken bir yandan da “halkın meşru talepleri” nitelendirmesi de ihmal edilmemiştir. Bu durum açık biçimde rejimin, rejim ve devrim ilkelerinin korunması ve özellikle yeni nesilde kendisini gösteren ekonomik refah ve özgürlük taleplerinin dengeli bir düzlemde karşılanması tutumunu benimsediğini ortaya koymaktadır. Bu anlamda;
• Devrimin 39. Yılına girilirken İran’da yayınların büyük bölümü devrim öncesinde şah döneminde yaşanan yoksulluk, ekonomik sorunlar, baskı ve özgürlükler üzerindeki yoğun ihlaller, emperyalizmin kölesi olan ve ulusal onuru zedeleyen bir rejim ile devrim sonrasında, ekonomik açıdan gelişen ve kendine yeten, özgürlüklerin sağlandığı, ulusal onurun ve emperyalizme karşı duruşun güçlendiği İslam Cumhuriyeti arasındaki farkların ortaya konması ve özellikle yeni nesillere hatırlatılması çabaları,
• Ekonomik sorunlar bağlamında Devrim Muhafızlarının ekonomi üzerindeki etkisi ve tekelinin esnetilmesi yönündeki görüşlerin ifade edilmeye başlanması
• Başörtüsü zorunluluğunu protesto için başlatılan “Beyaz Çarşamba” eylemlerinin gelişerek ve kitleselleşerek devam etmesi ve bu eylemlere yönelik siyasi makamlardan yönelik sert tepkilerin söz konusu olmaması
• Bizzat Rehberlik Makamı tarafından dillendirilen halkın ekonomi alanında yaşanan yolsuzluklardan ve usulsüzlüklerden şikayetçi olduğu yönündeki vurgular dönüşüm sinyallerinin son zamanlardaki işaretleri biçimindedir.
İran rejimi, halkın ihtiyaç ve taleplerini görmezden gelen ve yalnızca devrim ilkelerinin ve rejimin gücünü muhafaza etmeyi ve geliştirmeyi esas alan klasik yaklaşımında dönüşüm sürecinde bulunmaktadır. 2009 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşanan kitlesel gösteriler ve son olarak Aralık ayında yaşanan halk hareketi İran rejimini bu anlamda iki farklı strtateji alternatifi ile karşı karşıya bırakmış; rejimin dönüşümünü arzulayan toplumsal kesimlerin karşısına rejimin toplumsal güç kaynağı konumundaki muhafazakar toplumsal kesimi karşı karşıya getirmek ya da halkın taleplerine hassasiyet göstererek devrim ilkelerini aşındırmayacak bir çerçevede ekonomik ve sosyal özgürlüklerin geliştirildiği ve korunduğu bir yeni yapı. Devrimin 40. Yılı siyasal ve toplumsal anlamda çok farklı bir İran ile karşılaşabileceğimiz bir dönem olacaktır.
Çağatay BALCI/Kafkassam
İran’da Dönüşüm Sinyalleri: “Bildiğimiz” İran’ın Sonu
213 0

Kafkassam Editör
Yeni bir dünyaya uyanmak, dünyayı yeniden okumak isteyenler için, söylenecek sözü olanlar için merkezi Ankara’da olan KAFKASSAM’ı kurduk. Erivan, Bakü, Tiflis, Tebriz, Grozni, Moskova, Mahaçkale, Nazrin, Nalçik, Saratov, Ufa ve Sochi’de ofislerimiz temsilcilerimiz var. Kafkassam genelde kafkasya çalışmak için kuruldu Kafkasya genelinde çalışır. Ermenice Rusça Gürcüce İngilizce dillerinde yayın yapan kafkassam genç akademisyen ve stratejistlerle çalışmaya özen gösterir. KAFKASSAM’ın internet sitesi 2 Ocak 2010’da yayına girdi. İnternet sitesinde Kafkasya’daki ülkeler ve Türkiye ile ilişkileri hakkında makaleler, ropörtajlar, analizler ve yorumlara yer verilmektedir.