KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. İRAN SİLAHLI KUVVETLERİNDE İÇ ÇATIŞMA

İRAN SİLAHLI KUVVETLERİNDE İÇ ÇATIŞMA

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 7 dk okuma süresi
303 0
İran gemi

Son günlerde İran Klasik ordusu deniz kuvvetleri bünyesinde Ümman denizinde görev yapan “Konarak” küçük savaç gemisinin vurulmasının ardından çeşitli spekülasyonlar git gide büyürken çeşitli senaryolar konuşulmaya başladı. İran politik makamları ve ordu yetkilileri tarafından bu konu hakkında halen hiç bir resmî açıklama yapılmaması, olayla ilgili spekülasyonların artmasında en önemli etken olarak değerlendirebiliriz.
özellikle bu belirsizlik, İran’ın dini-siyasi lideri Hamenei’nin kısa başsağlığı mesajı yayılmasının ardından olayın yargı boyutuyla ilgilenen ve araştıran Sistan Beluçistan eyaleti baş savcısının konuyla ilgili “açıklama ve tahmin yapılmaması” talimatı özellikle dikkat çekmektedir.
Bir kaç ay önce Ukrayna yolcu uçağının Devrim muhafızları hava kuvvetleri tarafından vurulması ve olay üzerinden bir kaç gün geçmesine rağmen farklı ve birbiri ile çelişen zıt açıklamalar sarfeden İran yönetimi halen sözkonusu olayın tam olarak nasıl gerçekleştiğini iç ve uluslararası kamuoyuyla paylaşmamışken bu olayda da tam ve sağlıklı bilgileri resmi makamlardan beklemek ne kadar doğru olur?
İlk olarak askeri eğitim sırasında “Cemaran” isimli başka bir savaş gemisi tarafından yanlışlıkla vurulması ihtimali üzerinde duran kesimler İran ordusunun Devrim muhafızları aksine oldukça eski olan ömrü 50 yılı bulan askeri techizat ve donanımı halen kullanmakta olduğunu neden olarak gösteriyorlar. Fakat İran klasik ordusu sözcüsünün açıklaması çok tehlikeli bir sürecin başlangıcı olarak ta değerlendirmek mümkün.
Ordu sözcüsü “Tagi Khani” olayın araştırılması henüz tamamlanmamışken kapalı bir biçimde deniz tatbikatlarının en zor tatbikat olduğuna işaret ederek bu tür olayların ve kayıpların olası olduğunu söyledi. Fakat Khani’nin açıklamasının neredeyse büyük bölümü Devrim muhafızları ve Klasik ordu arasında ihtilaflar ve çekişmeleri konusunu kapsadığını görüyoruz.
Khani açıklamasında bu tür çekişmeleri gündeme taşıyanları İran düşmanlarının komplosu olarak değerlendirirken Devrim muhafızları deniz küvvetlerine bağlı her hangi bir fırkateyn ve ya hücum botunun bölgede bulunmadığını ve bunlar tarafından ateş açılmadığını söyledi ve kesin olarak bu iddaaları reddetti.
fakat 1979 yılında tesis edilen İslam Cumhuriyeti kurucusu orduya güvenmeyerek ikinci bir orduyu kurma yolunda hızlı adımlar attı ve şimdi ülkenin en hayati güvenlik, siyasi ve iktisadi damarları elinde tutan Devrim Muhafızları ordusu kurulmuş oldu. Çekişmeler ta o zamandan başlamıştı fakat Devrim Muhafızlarının yararına gelişen çok önemli olay cereyan etmeseydi belkide şimdiki kadar etkili olmaya bilirdi. devrimin ilk yılında İran klasik ordusu içinde bir sıra savaş pilotu darbe hazırlığı yaparken, aslında henüz planlar hazırlayıp ve görüşmeler yaparken yakalandılar. Bu ilginç olayda en önemli husus Humeyni’nin Cemaran’daki evinin bombalanma planı idi. bu planda isimleri geçen bir çok ordu mensubu ve sivil idam edildi fakat orduya zaten güvenmeyen Humeyni devrimcilerden ve ideolojik unsurlardan kendisine tam bağlı olan bir ordu yarattı.
belkide Humeyni tam olarak klasik orduyu lağvetme peşindeydi fakat Irak-İran savaşı ve orduya ihtiyaç vardı ve bu konuyu tamamen rafa kaldırmış oldu. Ortak bir savaş olsa bile sahaya ve cepheye yansıyacak kadar iç çekişmeler büyümüştü. iki ordu arasında o kadar derinleşti ki bu çekişmeler savaş cephesi ikiye bölmüştü. savaş bittikten sonra yine bu güvensizlik devam etti ve Hamenei döneminde klasik ordunun kilit makamlarına Devrim muhafızları komutanları atanarak ikinci bir tasfiye planı hayata geçirilmiş oldu.
Klasik ordu yapı ve yönetim bakımından ne kadar dizginlenmek ve arzu edilen kıvama getirilmek istenirsede Devrim Muhafızları ordusunun tekelci bakış açısı klasik ordunun üvey ve bazı durumlarda düşmana dönüşebilecek olasılığını hiç bir zaman tamamen yok etmedi. Son olarak hükümet tarafından meclise sunulan ve onaylanan bütçe planında klasik orduya tahsis edilen yıllık bütçe 12 milyar tumanı bulmazken devrim muhafızlarının bütçesi 19 milyar tuman olarak belirlenmişti. Bu nedenden dolayı klasil ordu kordinatör yardımcısı “Sayyari” ordunun bütçe yetersizliği yüzünden 75 bin persönel açığının olduğunu söyleyerek İslam Cumhuriyeti tarihinde ilk kez resmi itirazda bulundu.
Devrim Muhafızları ve klasik ordu arasında bu denli geçmişi olan derin çekişmeler son dönemde siyasi ve ekonomik krizde dahada tırmanması olasıdır. Klasik orduyu her zaman zaten kendisine rakip gören Devrim Muhafızları ve başta Hamenei olmak üzere yönetimin radikal cephesi önümüzdeki sıkıntılı dönemde tahammülü zor siyasi ve güvenlik sıkışması yaşayacak olursa sistem içinde kendisine problem yaratacak olan kurumu yani klasik orduyu geniş çaplı tasfiye ve ya hatta lağvetme yoluna gidebilir.
İran Irak savaşında, savaş cephesini ikiye bölecek kadar yaşanan derin çatışmanın aynısı İran’ın şimdi bu sıkıçık ekonomik ve siyasi çıkmaz vaziyetinde daha da uç boyutlarda yaşanması güçlü olasılıklar arasında gözüküyor. Daha radikal bir çizgi izlemenin İran yönetimi açısından tek çare olarak görülmesi halinde ilk icraatın klasik ordunun yaşadığı tüm dejenerasyona rağmen eskiden devam eden ordu geleneklerini ortadan kaldırarak birincisi her hangi bir darbe ve kalkışmanın önünü kesmek, ikincisi ise ülkenin tüm güvenlik ve askeri gücünün tek bir merkezde toplanmasını sağlamak olacaktır.
Celal Ruşen kafkassam İran masası

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir