KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Rusya
  4. »
  5. Hasan Oktay: Rusya Dağlık Karabağ’da Donbass modelinden yarı başkanlık sistemine mi geçiyor

Hasan Oktay: Rusya Dağlık Karabağ’da Donbass modelinden yarı başkanlık sistemine mi geçiyor

Hasan Oktay Hasan Oktay - - 9 dk okuma süresi
420 0

Yaklaşık bir buçuk yıl önce 27 Aralık 2020 tarihinde https://kafkassam.com/hasan-oktay-donbass-modeli-daglik-karabagda-uygulanabilir-mi.html
Donbass modeli Dağlık Karabağ’da uygulanabilir mi diye bir analiz yazmıştık.
Moskova barış anlaşmasının imzalanmasından çok değil, 47 gün sonra yazdığımız o yazımızda “Rusya’nın yeni bir yöntemi diyebileceğimiz bu harekât biçimine yakın zamanda Dağlık Karabağ’daki uygulama ile karşılaştık. Aslında Rusya 1991de SSCB dağılırken bir yönetim yöntemi olarak Güney Kafkasya’dan çıkmamak, orada kalıp Türkiye ve İran’ın bölge politikalarını kontrol etmek istiyordu. Dağlık Karabağ ve etrafındaki 7 Azerbaycan toprağı olan yerleşim yerini Ermenilere işgal ettirerek Ermeniler üzerinden bölgede bulunmak Rusya’nın yeni yöntemiydi. 20 Yanvar olayları ile Rus askeri Bakü’den çıkmak zorunda kalmış, bunu telafi edebilmek için de Dağlık Karabağ modeli ile Ermenistan ile Azerbaycan arasına yerleşmişti. 27 Eylül’de (2020) başlayan Azerbaycan’ın topraklarını işgalden kurtarma operasyonu başarı ile sonuçlanmaya başlarken Rusya 10 Kasım’da araya girerek ateşkes ilan ettirdi. Türk kamuoyunda Karabağ meselesi bitti, Azerbaycan topraklarını işgalden kurtardı algısı ön plana çıkmasına rağmen gelişmeler Güney Kafkasya’da Rusya yeni bir Donbass modeli uygulamaya başladığı yönünde. Dağlık Karabağ Ermeni yönetimi devam ediyor. Rus barış kuvvetleri tek başına adeta Dağlık Karabağ’ı yönetiyor. Dağlık Karabağ ile Ermenistan arasında Laçin koridoru Ermenistan ile Dağlık Karabağ’ın irtibatını Rusya adına devam ettiriyor. Rusya Donbass’da uluslararası bir destek bulamadığı için 6 yıldır defacto durumu devam ettiriyor. Ama Dağlık Karabağ’da başta Fransa olmak üzere uluslararası sistem hukuki statü başta olmak üzere Dağlık Karabağ’ı devlet olarak tanıma riski her zaman mevcuttur. Azerbaycan adına Türk televizyonlarına çıkıp zafer mesajları ile Türk milletini oyalarken yeni bir Donbass modeli Dağlık Karabağ’da uygulanmaya başlandı bile. Rus bayrakları ile Dağlık Karabağ bayrakları birlikte dalgalanıyor. Artık okullarda Rusça ikinci resmi dil olmuş ve Rus yetkililer okullarda öğrencilere eğitim vermeye başladı. Anlaşmaya göre bu süreç resmi olarak 5 yıl sürecek. Ya sonrası?” demişiz.
Dağlık Karabağ 10 Kasım 2020 anlaşmasına göre 5 yıl Rus barış kuvvetleri tarafından kontrol edilecek ve sonra Azerbaycan’ın iddiasına göre ise buralar Azerbaycan’a iade edilecek. Gelişmeler gösteriyor ki öyle bir gelişme olmayacak. Çünkü Rus barış gücü ateşkes ihlalleri devam etiği sürece Dağlık Karabağ’da kalacak. Ateşkesi kim ihlal ediyor ve ya ettiriyor. Yaşanan bu süreçte Azerbaycan menfaati gereği ateşkesi ihlal etmemesi gereken taraf olması lazım. Zira ateşkes ihlalleri Rusya’yı dağlık Karabağ’da belirsiz ve uzun bir süre kalmasının önünü açıyor ve bu durum Azerbaycan’ın aleyhine bir süreci tetikliyor. Ermenistan Dağlık Karabağ’dan imtina etmeye çalıştıkça Rusya devreye giriyor ve Paşinyan Karabağ’ı Azerbaycan’a terk etmek istese de Rusya’nın ikazı ile bu hevesinden vaz geçmeye zorluyor. Ermenistan’da Karabağ klanı sokak gösterileri ile Rusya adına Paşinyan’ı sıkıştırırken Azerbaycan ciddi anlamda iki derede bir arada kaldı. Bir taraftan Türkiye’de oluşturdukları kamuoyunda Karabağ meselesi tümden bitti algısı, diğer tarafta Paşinyan’ın Karabağ’dan kurtulmak için yaptığı hamlelerin basına yansıması Azerbaycan’ın durumunu açığa çıkarıyor. Şimdi Azerbaycan kamuoyunu Rus birliklerinin 2030’a kadar Dağlık Karabağ’ı terk etmeyeceği konusunda hazırlıyorlar. Azerbaycan Türkiye cephesinde bu belirsizlik hakim iken Dağlık Karabağ’da yarı başkanlık hükümet sistemine
Dağlık Karabağ’da Başkanlık sistemi ne anlama geliyor
Ermenistan’da yayın yapan Armenpress, Dağlık Karabağ Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na bağlı Anayasa Reformları Komitesi tarafından yayınlanan anayasa reformları taslağını basın üzerinden kamuoyunun dikkatine sundu.
Bu metin öncelikle şunları belirtir: “Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’nin güvenliğini sağlama zorunluluğu dikkate alınarak, Cumhuriyetin karşı karşıya olduğu sıkıyönetim veya olağanüstü hal gibi mevcut zorlukların, acil durumlarda kamu yönetim sisteminin esnekliğini sağlamak için dönüştürülmesi önerilmektedir denilerek yönetim sisteminde değişiklik yapılarak yarı başkanlık sistemine geçilmesinin önünü açmıştır.”
Taslak metnin içeriğinde yarı başkanlık sisteminin özelliği vurgulanmıştır. Bu işleyiş iki merkeze dayanır: Cumhurbaşkanı ve Parlamentonun güvenini kazanan Başbakan. Yarı başkanlık hükümet sisteminde, kriz durumlarında hükümet sisteminin esnekliğini anayasal düzeyde sağlamak mümkündür. Dolayısıyla, yarı başkanlık hükümet sistemi söz konusu olduğunda, yürütme yetkisi, faaliyetlerine Başbakanın başkanlık ettiği hükümet ve hükümetin 15 üyesi tarafından uygulanır. Cumhurbaşkanı, Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’nin egemenliğinin, bağımsızlığının, toprak bütünlüğünün ve güvenliğinin garantörü olarak, devlet organlarının savunma alanındaki faaliyetlerini koordine eder, Silahlı Kuvvetler Başkomutanı, Güvenlik konseyinin başkanıdır.

Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’nin mevcut Anayasasına göre, yürütme gücünün başı Cumhurbaşkanıdır. Hükümet, Cumhurbaşkanının yetkilerinin kullanılmasını destekleyen yürütme gücünün ortak organıdır. Hükümet, Devlet Bakanı, Cumhurbaşkanı tarafından atanan ve görevden alınan bakanlardan oluşur.

27 Eylül 2020’de Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’ne karşı Azerbaycan’ın başlattığı savaş sırasında ortaya çıkan ulusal güvenlik alanındaki hukuki ve siyasi meseleler ile savaş sonrası hukuki ve siyasi meseleler dikkate alınarak, Güvenlik Konseyi’nin anayasal statüsü Güvenlik Konseyi’nin amaç ve yetkilerinin yanı sıra kuruluş ve faaliyet sırasının kanunla belirlenmesini şart koşmak.

Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’ndeki mevcut askeri-politik durum dikkate alınarak ve kamu otoritelerinin faaliyetlerini aksatmamak için genel seçimlerin kademeli olarak yapılması, 2023’te milletvekili seçimlerinin nispi sistemle yapılması ve 2024 tarihinde ise cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılması önerilmektedir. Aynı zamanda, seçim sürecinin esnekliğini sağlamak amacıyla, istisnai durumlarda Cumhurbaşkanını seçme yetkisinin saklı tutulması ve bu yetkinin kullanılmasına ilişkin durumlar Dağlık Karabağ Cumhuriyeti Anayasası ile belirlenmesi önerilmektedir.
10 Kasım 2020 Moskova anlaşması ile Azerbaycan topraklarına giren Rus barış gücü adı altındaki Rus askerlerinin koruma şemsiyesi altındaki Dağlık Karabağ cumhuriyeti kontrol altında tuttuğu toprakları 10 Kasım 2025 tarihinde Azerbaycan’a devretmesi bekleniyordu. Dağlık Karabağ’ın bağımsız bir devlete dönüşebilmek için sistem değişikliğine gitmeye çalışması, hatta Azerbaycan kamuoyunun 2030’a kadar Dağlık Karabağ konusunda bir talepte bulunmamasına hazırlıyorlar. Azerbaycan Şah İsmail’in propagandacıları gibi Türkiye’de faaliyet gösterip yalan üzerine bir algı oluşturuyorlar.

Hasan Oktay

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir