Daha içerde ülkemizin mevcut sınırlarını korumakta zorlanıyoruz. Askerlerimiz, polislerimiz sınırlrımızın içinde saldırıya uğruyor, şehit ediliyor. Ülkenin belli bölgelerine terör korkusu olmadan, güvenlik içinde gidemiyoruz.
Şimdi de ülkede hamaset ve savaş nutukları atılıyor:
“Yansın, yıkılsın Suriye, Şam’a girelim …” “Ne duruyoruz, gereğini yapalım…”
Reel politik ve bölgenin siyasi şartları açısından çok fazla anlamı olan sözler değil. Değil, çünkü Suriye yalnız değil.
Ne demek Suriye’ye savaş açmak? Hele hele ülkemizde 4 milyondan fazla kontrolsuz Suriyeli varken!
Ayrıca Rusya ne olacak?
Rusya ordayken bu mümkün mü ? Üsse yapılan saldırıda yaralanan askerlerimizi taşımak için hava sahasının kullanılmasına bile izin vermemiş Rusya.
Yaralılar kara yolu ile Hatay’a taşınabilmiş.

Rusya son verdiğimiz 5 şehitle ilgili yaptığı açıklamada “ Suriye’de Suriye güçlerine yapılan saldırılar durdurulmalıdır …” diyor.
Bu bölgede vekalet savaşları veren güçleri birbirine karşı kullanma politikasının iflasıdır.
Tabi, Orta Doğu politikamızın da.

Bir de, sık şehit vermeye başladığımız şu günlerde, içten içe ve sessizce, “Bedelli askerlik” meselesi “milli birliğimizi” aşındırmaktadır.
Halkın tepkisinin dikkate alınmasını öneririm…
Cemalettin Taşkıran