Elhan Şahinoğlu: Trump’ın Yeni Rotası: Avrupa’dan Uzaklaşma ve Orta Asya Hamlesi
ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa bölgesine olan ilgisi azaldı. Beyaz Saray sahibi, Avrupa Birliği’ni (AB) zayıf bir organizasyon, Avrupalı liderleri ise cesaretsiz siyasetçiler olarak nitelendirdi. Trump’ın bu yaklaşımının temel sebebi, AB’nin çeşitli sorunların çözümünde kararlı adımlar atamaması ve kıtanın güvenliğini ihmal etmesidir. Avrupa ülkeleri uzun yıllar boyunca güvenliklerini ABD’ye emanet etmiş; bütçelerini ordularını güçlendirmek yerine halkın refah düzeyini yükseltmeye ayırmışlardır. Bu durum, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı işgalci bir savaş başlatmasına ve Trump başkan seçilene kadar devam etmiştir. Washington artık Avrupa’nın güvenlik maliyetini tek başına üstlenmek istemiyor.
Avrasya ve “Trump Yolu” Stratejisi
Öte yandan, Trump yönetiminin dikkati Orta Asya dahil olmak üzere Avrasya kıtasına yönelmiş durumda. Beyaz Saray’ın Azerbaycan ile Ermenistan’ı barıştırma ve “Trump Yolu” projesini gerçekleştirme isteğinin arkasındaki temel hedeflerden biri, Orta Asya’ya doğrudan erişim imkanı elde etmektir. Tarihte ilk kez Orta Asya liderlerinin 5+1 formatında Beyaz Saray’da ABD Başkanı ile görüşmesi tesadüf değildir. Washington’daki bu görüşme kapsamında ABD ile Kazakistan arasında 17 milyar dolar değerinde yaklaşık 30 anlaşma imzalanmıştır. Özbekistan ise önümüzdeki yıllarda ABD’den milyarlarca dolar değerinde 22 adet “Boeing” uçağı satın alacaktır. Trump bununla da yetinmeyerek, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ve Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ile telefonda görüşmüş ve her iki lideri önümüzdeki yıl ABD’de yapılacak G20 zirvesine davet etmiştir.
Pragmatik Hedefler: Uranyum ve Nadir Metaller
Trump’ın hedefleri oldukça pragmatiktir. Kazakistan ve Özbekistan, dünya uranyum rezervlerinin yarısına sahiptir. Ayrıca Orta Asya ülkeleri, akıllı telefonlar, elektrikli araçlar ve rüzgar türbinleri başta olmak üzere modern teknolojinin üretiminde kritik rol oynayan nadir toprak elementlerine sahiptir. Geçmiş yıllarda Çin, bu elementleri ABD ve Avrupa ülkelerine ihraç ediyordu; ancak Pekin bu ihracatı keskin bir şekilde azalttı. Çin’in amacı, rakiplerinin üretimini zayıflatmak ve kendi ürünlerinin dünya pazarındaki hakimiyetini artırmaktır. Çin’den tedarik imkanı azalan Batılı ülkeler ve özellikle ABD, gözünü Orta Asya’ya dikmiştir.
Enerji Rekabeti ve Modüler Reaktörler
ABD, Kazakistan ile nükleer enerji alanındaki iş birliğini de genişletmiştir. ABD, Kazakistan’da küçük modüler reaktörler (SMR) kuracaktır. Bu doğrultuda Almatı şehrinde, bu reaktörleri işletecek uzmanların yetiştirilmesi için bir eğitim merkezi açılmıştır. Washington bu alanda Rusya ile doğrudan rekabete girmektedir. Rus devlet şirketi Rosatom, Kazakistan’da büyük bir atom elektrik santrali inşa ederken; ABD daha küçük kapasiteli nükleer tesislerle pazarda yer almayı planlamaktadır. Özbekistan yönetimi de Kazakistan örneğinden yola çıkarak ülkede nükleer santral kurmayı planlamaktadır. Büyük ihtimalle Washington, Taşkent ile de modüler reaktör inşası konusunu masaya yatıracaktır.
Çin Bağımlılığından Kurtulma Çabası
Kazakistan ve Özbekistan, ABD ile ekonomik ilişkilerini güçlendirerek Çin’in tekelinden kurtulmaya çalışmaktadır. Çin, Orta Asya’da devasa projeler yürütmekte ve bu ülkelere yüksek miktarda krediler vermektedir. Bu borçlanma, Çin’in bölge ülkeleri üzerindeki nüfuzunu artırmıştır. Bu durumun güvenlikleri için bir tehdit oluşturduğunu anlayan Orta Asya ülkeleri, ABD ile iş birliğini geliştirerek Pekin ve Moskova ile olan ilişkilerinde bir denge kurmaya çalışmaktadır.
Elhan Şahinoğlu



Yorum gönder