KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. DAHA ÇOK İŞİN VAR TÜRKİYE

DAHA ÇOK İŞİN VAR TÜRKİYE

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 10 dk okuma süresi
294 0

Dünyanın ilk yirmi ekonomisi içinde yer alan , NATO üyesi ,AB aday ülkesi,yapılan anlaşmalarla enerjinin lojistik merkezi konumuna gelen,savunma sanayisinde atttığı adımlarla dünyadaki yerini almaya başlayan,bir çok alanda ithalatçı konumundan ihracatçı ülke konumuna geçen,bulunduğu coğrafya ile stratejik önemini asla kayıp etmeyen,dün yönetilen bugün ise yöneten konumuna gelen ülkemizde siyasetin virüs sonrası çok mücadele dolu bir döneme gireceği gözükmektedir.
Dünya ülkelerinin bacasız sanayi olarak gördükleri Turizmden sonra ülkemiz Covit19 ile mücadelesinde gösterdiği başarısı ile yeni bir bacasız ancak yüksek bilgi ve teknoloji isteyen sağlık alanında da yerini almayı başardığını yaptığı başarılı çalışmalarıyla göstermektedir.
NATO ve AB içindeki emperyalist ülkelerin ülkemize karşı dost gibi gözükerek , dün tarihimizde hangi oyunlar oynadılar ise yine aynı ülkeler ile onların kontrolünde olan kumandalı ülkeler ve kurdukları terör örgütleri üzerindenTürkiye’nin gelişmesinin,kalkınmasının,ekonomik güç haline gelmesinin önüne geçmek için aynı oyunları oynadıklarını bu gün görmekteyiz.
Dün tarihimizde bize karşı planlar yapanların bu gün aynı işbirlikçileri üzerinden ,içeride, dışarıda ve kurdukları terör örgütleri üzerinden,komşu ülke olarak gördüğümüz ülke yönetimleri üzerinden,ekonomik saldırılardan, dün Nuri Demirağları,Vecihi Hürkuş’ları , gelişen Türkiye için kim üretmeye başladı ise bu günde savunma sanayisinde gelinen yüksek teknolojili üretme noktasındaki üretim merkezlerini ve kişileri hedef almaktan geri durmamaktadırlar.
Ülke bizim,ancak bunlar nasıl bu kadar cesaretle hayır sizin değil diyebilme cesaretini göstermektedirler.Tarihimizdeki bütün

gelişmelere baktığımızda devletler kuran bir millet olmakla geçmiş mücadelemiz. Ancak yıkılan devletlerimizin yıkılma sebeplerini kendi milletimize öğretmek ve ders çıkarma gereği varken bunları yapmamışız. Bu gün olduğu gibi kim ki tarihimizin gerçeklerini anlatmaya ve öğretmeye başladığı andan, itibaren gerçek yüzleri ortaya çıkacak olan vatan hainlerinin güçlü lobisine maruz kalarak etkisizleştirilmektedirler.
Cumhuriyet kurulduktan sonra tarımdan,sanayi alanına kadar bir çok gelişmenin başarılması ile yola alan genç Türkiye Cumhuriyeti ile ABD arasında yapılan ilk ikili anlaşma, 23 Şubat 1945 tarihinde imzalandı. Borç alma ve kiralamalarla ilgili olan bu anlaşma TBMM’de 4780 sayıyla yasalaştı. Anlaşmanın temel özelliği, adının Karşılıklı Yardım Anlaşması olmasına karşın, ABD isteklerinin Türkiye tarafından kabul edilmesi ve Türkiye’yi ağır yükümlülükler altına sokmasıydı. Anlaşmada, ‘Koruyucu Hükümler’ olarak yer alan maddelerle, Türkiye’nin değil ABD’nin ‘haklan’ korunuyordu. Anlaşmanın II. maddesi şöyleydi: Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, sağlamakla görevli olduğu hizmetleri, kolaylıkları ya da bilgileri ABD’ye teslim edecektir.’ Böyle bir maddenin bağımsız iki ülke arasında yapılan bir anlaşmada yer alması, örneği olan bir uygulama değildir. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, ABD’ye hizmet sunmakla görevli olacak ve bu görevin sınırı da belli olmayacaktı. ABD ile yapılan anlaşmalardan sonra Türkiye bütün bu değerlerini kayıp etmeye başlamış,dışa bağımlı ülke haline gelmiş,ne zamanki kalkınmada yol almaya başlamış siyasi aktörlerin önünü kesmek için darbeler yapılmaya başlanmıştır.
Bu gün ise gelinen nokta itibari ile Türkiye halkı ile bu mücadeleyi verenlerin yanında yer alarak tarihimizde hep içerden yıkarak başardıkları devleti yok etme planlarını bozmuştur.
Parlamenter sistemden,başkanlık sistemine geçen ülkemizde siyaset dün koalisyonlarla yol almaya çalışırken istedikleri gibi at koşturanların bu gün başkanlık sisteminde bunu başarmayacaklarını bildikleri için her alanda açıktan veya gizli olarak bir araya geldikleri bir ortam oluşmuştur.

Yol, ülkeler için gelişmişliğin ve medeniyetin anahtarıdır.Dünyanın hangi ülkesinde yapılan yollara itiraz ediliyor, halkına dünyada kaç ülke pandemide ücretsiz hizmet sunup sağlıklarını korumak için gencinden tecrübe sahibi insanına saygı duyabiliyor. Oluşturduğu Vefa destek grupları ile yardım edebiliyor. Bencilleşen dünyada yalnızlık bakanlıklarının kurulduğu dünyanın en gelişmiş ülkelerinde yaşlılarını ölüme terk ederken,hastalarını tedavi etmezken,sosyal sistemleri çökmüş,sağlık sistemleri yetersiz kalmış sadece kendini düşünen toplumlar olmuşken biz ise yeniden değerlerine sahip çıkan ve bilinçlenen gençlik ve devlet kurumları ile hızlı karar alıp uygulayan ve yoluna devam edebilme cesaretini göstermektedir.
Dünya ekonomileri pandemi ile beraber küçülme yaşarken ülkemize karşı emelleri olanların ellerindeki silahları kullanmaya devam ettikleri pandemi ile mücadele başarısını karalamak için çeşitli oyunlara başvurdukları,finansal saldırılar,terör örgütleri üzerinden içeride ve dışarıda saldırlarını artırmalar,ancak ne yapsalar bu kez başaramayacaklarıdır.
Ülkemizde siyaset üzerinden içeride elde etmek istedikleri iktidar gücünü yeni sistemle oluşan ittifaklar oluşturarak başarmak istemektedirler.
Türkiye siyasetinde kurulan bütün siyasi partilerin karşısına hep alternatif siyasi oluşumlar ile yıpratma yolunu seçenler bu günde buna devam etmek istemektedirler. Siyaset önümüzdeki dönemlerde yeni ittifakların oluşturulması ve sayılarının artması ile yoluna devam edeceği gözükmektedir.
Yerli ve Milli yönetimlere dönüşümlerin artacağı pandemi sonrası yeni dünya düzeninde ülkeler ,her alanda yerli ve milli olmayı seçmeye, üretimden eğitime kadar kendi kendine yetebilen ülkeler olarak planlarını yapmaya başladıkları bu nedenle daha çok kenetlenmeye ihtiyaç olduğu aşikardır.
Ne işimiz var diyenlere dış politika strateji değişikliğinin farkında olmadıkları, ülke menfaatleri için yapılanlara alışkın olmadıkları , bu

nedenle Türkiyenin yaptığı her yeni yatırım,hamle ve politikalar için anlaşılmaz bir şekil de karşı çıktıkları bir süreçteyiz.
Yapılan bütün hamleler karşısında alternatif düşünce ve öneri getirmeden sadece NE İŞİMİZ var diyerek sahadan kaçmak ülke ve Türk Siyasi geleceği açısından MAZİSİNİ BLMEYENLERİN ATİSİNİN olmayacağını görmediklerini anlıyoruz.
Ortadoğuda ezilen mazlum milletlerin sesi olmaya devam edeceğimizi, Tarihi bağlarımız olan bütün coğrafyalarda var olmaya devam edeceğimizi
Balkanlarda tekrardan barış ve huzur ile kalkınma öncelikli politikalar üretmeye devam edeceğimizi
Dünyanın her yerine yardım göndereceğimizi

Türkiye’nin kalkınması için devamlı yeni projelerle, yeni atılımlar yapılacağını
Kimsenin yönettiği değil YÖNETEN ve PAYLAŞAN ülke olarak var olacağımızı
Dünyadaki bütün haksızlıklara karşı mücadele etmek için devam edeceklerini Türk Dünyası ile beraber Türk’ün ve Türkiye’nin beraber yürüyeceğini
Sahada var olarak masada karar alınırken KARAR veren konumunda olmak için işimiz olduğunu
Bizi Akdeniz de hapis etmek isteyenlere müsade etmeyeceğimizi
 Akdeniz de hidrokarbon çıkaracağız ve ülkemizin ihtiyaçlarını karşılayacağız Üreten Türkiye için yeni kararlar almaya devam edeceğimizi

Suriye, Libya ve Irak’ın toprak bütünlüğü için

Sınırlarımızda bize karşı terör devleti kurmak isteyenlere karşı
 Bizi bölmek isteyenlere karşı,

Savunmada üretken ve güçlü

Ekonomide kendi üreten

Devlet Politikaları ile yön veren

Büyük oyunları bozarak oyunlara karşı oyun kurmak için
 Milleti ile bir bütün olarak


Silahla sahada var olmak,
 Masada kalemle var olma yoludur.

Türkiye bundan sonra denge değil,
Kendi dengesini gösteren politikalar ile,

İki elin yumruklarını ABD ve Rusya olarak değil,

İki eli TÜRKİYE yumruğu olan,

AKLI-SELİM atak ve savunma politikaları ile mücadele edecektir.
HEDEF BÜYÜK TÜRKİYE İÇİN
 Daha çok işimiz var

Daha çok işimiz var…
Dr.Mehmet BOZKUŞ

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir