KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Rusya
  4. »
  5. Celalettin Yavuz: Rusya-Ukrayna Savaşında Üçüncü Yıl

Celalettin Yavuz: Rusya-Ukrayna Savaşında Üçüncü Yıl

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 5 dk okuma süresi
43 0

Rusya Devlet Başkanı Putin’in 22 Şubat 2022’de Ukrayna’ya gözdağı veren, aynı zamanda Çarlık Rusya özlemini arttıran TV konuşmasının üzerinden 36 saat geçtikten sonra Rus birlikleri Ukrayna’ya girdiler. Beklenenin aksine Rusya’nın Donbass bölgesinin işgaliyle yetindiği, Kiev’i ele geçiremediği ve Zelenski yönetimini değiştiremediği savaşın iki yılı ele alındı.
Rusya-Ukrayna Savaşının Satır Başlarıyla Muhasebesi
Öncelikle, insanlık dramının had safhada yaşandığı bir savaşın muhasebesinin insan ömrü ve kaybedilen değerleri üzerinden değil, güvenlik politikaları açısından ele alındığını belirtelim. Ancak tarafların asker kayıplarının 150’şer bin olduğu söylendiği gibi, Ukrayna’nın 70 bin, Rusya’nın 100 bin üzerinde kaybı olduğu da söyleniyor. 6 milyon Ukraynalı yurt dışında. Bu rakamlar, düştüğü yeri yakan ateş için oldukça büyüktür. Savaşta özellikle Ukrayna’nın yeniden imarı için gerekecek maliyetin 500 milyar doları bulacağı hesaplanıyor. Yani tam bir yıkım…

Ukrayna’ya NATO üyeliği riski sebebiyle saldıran Rusya, soğuk savaş döneminin tarafsız, uzun sınırlara sahip olduğu Finlandiya ile İsveç gibi iki NATO üyesiyle komşu oldu.

Ukrayna saldırısına AB ülkelerinden ciddi bir tepki geleceğini hesaplamayan Rusya, ABD-İngiltere ikilisinin itici gücüyle AB ve NATO ülkelerinden ciddi bir tepki gördü. Üstelik bu ülkelerden Fransa’nın Başkanı Macron çok değil daha 3 yıl önce “NATO’da beyin ölümü var!” demişken. Keza ihracata dönük sanayii için enerjide dışa bağımlı Almanya, Rusya’dan doğalgaz tedarikinin kesilmesiyle büyük sıkıntı yaşayacağını bilmesine rağmen, Ukrayna’ya en ciddi askeri yardımları yapan AB ülkesi oldu. Hatta Baltık Denizi tabanından Rus doğalgazını ulaştıran Kuzey Akım-I ve II’nin müttefikleri tarafından patlatıldığını bilmesine rağmen. Kısacası Rusya, enerji silahını AB ülkelerinde etkili olarak kullanamadı.
Her ne kadar Macaristan gibi bazı ülkeler itiraz edecek olsa da Avrupa’nın Rusya’ya karşı Ukrayna etrafında kümelenmesi de Rusya’nın hesaplayamadığı bir diğer gelişmeydi.
Rusya, Ukrayna’nın savaş ekonomisini çökertmek maksadıyla Karadeniz’deki limanlarını abluka altına alamadı. Zira Karadeniz filosu yetersiz kaldığı gibi, uluslararası baskılar sebebiyle, Türkiye’nin de dahil olduğu Tahıl Koridoru işlev kazandı. Rusya, savaşın ilerleyen dönemlerinde Karadeniz’deki Kerç Köprüsü ve Sivastopol liman tesislerinde Ukrayna’nın yarattığı hasarları önleyemedi. Yıpratma savaşına dönüşen çatışmalarda insansız hava ve deniz araçları, füzeler ve füze savar silahları başarılı iken, uçaklar ve zırhlı araçlar sınıfta kaldı.

Rus saldırganlığı Sovyet coğrafyasında kurulan devletlerde endişe yaratırken, özellikle Avrupa ABD ve NATO etrafında kenetlendi. ABD, bu ülkelere sıvılaştırılmış doğalgaz ve silah satışından ciddi kazançlar elde etti. Türkiye, bu savaşla “Montrö’nün patronu benim!” dedi.
Batılı ülkelerden ciddi silah desteği alan Ukrayna karşısında hedefine ulaşamayan Rusya, 2014’te ilhak edilen Kırım dahil, Ukrayna topraklarının %18’ini işgal etti. Neticede Ukrayna’nın kaybettiği, Rusya’nın kısmen de olsa başarılı olduğu savaş zamanla durağanlaştı.
Yıpratma savaşı sırasında Ukrayna’ya Batılı ülkelerin desteği devam edecekken Ekim 2023’te patlayan İsrail-HAMAS çatışmaları Rusya’yı rahatlattı. Özellikle ABD Kongre’sinde Biden yönetiminin Ukrayna’ya silah ve mühimmat için talep ettiği 60 milyar dolarlık destek talebi, Cumhuriyetçi üyeler tarafından önlenmeye çalışıldı. Yeterli mühimmat olmadığı gerekçesiyle Ukrayna, Donetsk bölgesindeki stratejik Avdiika şehrinden Şubat 2024 ortalarında çekildi.
ABD, AB ve G7 ülkelerinin ekonomik çöküntü yaratmak maksadıyla çok ağır yaptırımlar uyguladığı Rusya, Çin başta olmak üzere BRICKS ülkeleri ağırlıklı olarak dış ticaretinde yeni tüneller açtı. Rusya’ya uygulanan yaptırımlar, uluslararası ticarette ABD doları dışındaki para birimlerinin daha fazla kullanılmasını hızlandırdı.

Sonuç itibariyle İsrail sorunuyla gündemden uzaklaşan Rusya, ABD’de başkanlık seçimlerinde “eski dost” Trump’ın kazanması halinde Ukrayna’da kabul edilebilir bir sonuç beklentisi içerisindedir. Rusya’daki başkanlık seçimlerinde Putin favori, ABD’de ise Biden gidici gibidir.

Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı

Rusya-Ukrayna Savaşında Üçüncü Yıl

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir