Şimdi yükleniyor

Ali Kerimli: Rusya, Azerbaycan için kesinlikle bir tehdit

Arkadaşlar, son zamanlarda ABD dergisi “Newsweek”, New York Times ve Alman gazetesi “Frankfurter Rundschau” ile yaptığım röportajlarda duyduğum en önemli düşünceleri vurgulayarak sizlere sunuyorum: – Rusya, Azerbaycan için kesinlikle bir tehdit. Bu ülke geleneksel olarak dünyaya totalitarizm ve diktatörlük ihraç ediyor ve özgürlüğü bir tehdit olarak görüyor. Azerbaycan muhalefeti, ancak Rusya’dan tamamen ayrıldığımızda istikrarlı ve sürdürülebilir bir demokrasi inşa edebileceğimizi açıkça belirtiyor. – Putin, Sovyet sonrası tüm alanın kontrolünü yeniden ele geçirmek istediğini açıkça söyledi. Bu emperyalist iddialar giderek büyüyor. Bu nedenle, Rusya ve Azerbaycan arasındaki gerilimin devam edeceğini düşünüyorum. – Aliyev, Rusya’dan uzaklaşmak istiyor, ancak Putin ile ilişkilerini zedelemeden. Ait olduğu uluslararası “otokratlar kulübü”nün çöküşünü önlemek için Putin rejimine ihtiyacı var. – İlham Aliyev, bölgedeki demokratik Batı’nın etkisini etkisiz hale getirmek için Rusya’nın Güney Kafkasya’daki varlığına ihtiyaç duyuyor. – Aliyev rejimini destekleyebileceğim hiçbir şey yok. Ancak Rusya’da yaşayan ve devlet şiddetine maruz kalan Azerbaycanlıları savunuyorum. Moskova’nın emperyalist iddialarına ve Azerbaycan’a ve artık bağımsız devletler olan diğer eski Sovyet cumhuriyetlerine vasal muamelesi yapmasına karşıyım. – Aliyev’in Batı’ya yaklaşıyor gibi görünmesi yeterli. Batı’yı artık Rusya’dan bağımsız bir politika yürütmediğine ikna edebilirse, Batı’nın Azerbaycan üzerindeki insan hakları ihlalleri konusundaki baskısının zayıflayacağını düşünüyor. – Sivil hak ve özgürlüklerden ve demokrasiden nefret eden Aliyev rejimi, henüz Batı ile gerçek bir yakınlaşma planlamıyor. – Beni her an tutuklayabilir veya öldürebilirler. Ancak Azerbaycan’da kalıp Aliyev’in otokratik rejimine karşı sonuna kadar mücadele etmek benim bilinçli tercihim. – Azerbaycan’da hukuk devleti kurmak hayatımın hedefi haline geldi. Bu hedefe ulaşmak için her şeye hazırım. – Elbette, Azerbaycan’da demokrasiyi yeniden tesis etmek bizim işimiz. İşte bu amaçla, binlerce Azerbaycanlı, tüm baskılara rağmen, özgürlüklerini, sağlıklarını ve bazen de hayatlarını riske atarak, ısrarla özgürlük ve demokrasi için mücadele ediyor. Ancak Rus etkisinin zayıflaması ve Batı’nın Azerbaycan’a artan ilgisi, demokratik değişimlerin temelini oluşturacaktır. Güney Kafkasya’nın geleceğini Avrupa Birliği’nde görüyorum. – Avrupa’nın özgür uluslar ailesine entegrasyon için çabalıyoruz. Bizim için AB’ye entegrasyon yalnızca Azerbaycan’ın güvenliği ve bağımsızlığı meselesi değil. Avrupa’ya entegrasyon olmadan, Azerbaycan’da inşa edeceğimiz demokrasi istikrarlı ve sürdürülebilir olmayabilir. – Bir asırdan uzun süredir devam eden Ermenilerle çatışmanın ana başlatıcısı, Rus İmparatorluğu – SSCB veya Rusya Federasyonu’dur. Güney Kafkasya’daki konumunu güçlendirmek için iki halkı sürekli olarak birbirine karşı savaşa sürüklemiştir. – Azerbaycan ve Ermenistan arasında bir barış anlaşmasının imzalanması artık hem mümkün hem de gereklidir. Bir barış antlaşmasının imzalanması, Rusya’nın Güney Kafkasya’da yeni çatışmalar başlatma kabiliyetini de ortadan kaldıracaktır. – Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü büyük çaplı savaşın ilk günlerinde Aliyev, Moskova’nın yakında kazanacağına inanıyordu. Bu nedenle, işgalden iki gün önce, 22 Şubat 2022’de Moskova’da Putin ile bir ittifak bildirgesi imzaladı. Ancak savaş uzadıkça ve Rusya art arda gelen stratejik yenilgiler yaşadıkça, Aliyev de diğerleri gibi Rusya’nın daha önce düşünüldüğü kadar güçlü olmadığını ve aslında zayıfladığını fark etti. – İlham Aliyev, Putin’in müttefiki Beşşar Esad rejiminin Suriye’de devrilmesinden sonra Rusya’dan uzaklaşmaya başladı. Çünkü Esad’ın devrilmesi ve Rusya’nın bunu engelleyememesi, Rusya’nın bölgedeki gücünün zayıfladığını gösteriyordu. Esad’ın devrilmesinden sonra Aliyev, Rusya’nın yanında olmanın, hatta ona karşı çıkmanın daha tehlikeli olduğu sonucuna vardı. – Azerbaycan, tamamen otoriter yöntemlerle yönetilen, özgür basının ve sivil toplumun susturulduğu ve muhalefetin çok ağır baskılara maruz kaldığı bir ülke. Bu nedenle Aliyev, Rusya’dan biraz uzaklaşmak istese de Batı’ya açılmaya yanaşmıyor. – İlham Aliyev, Azerbaycan’da klasik bir otoriter rejim kurdu. Ülkenin hem ekonomik hem de siyasi hayatı üzerinde tekel sahibi. – Çelişkilerine rağmen Aliyev ve Putin birbirlerinden ayrılamazlar. Aliyev, Putin ile bağlarını koparmanın onu Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkilerini derinleştirmeye iteceğinin farkında. Bu, otoriter yönetimini koruma arzusuyla çelişiyor. Putin, Aliyev ile bağlarını koparırsa, Güney Kafkasya’daki son müttefikini de kaybetmiş olacak. Son olarak, son günlerde benimle röportaj yapan küresel medya devlerinin, bana ve çevreme yönelik sürekli baskılardan, yakınlarımın tutuklanmasından, rejimin 19 yıldır bana pasaport vermemesinden, 5 yıldan fazla süredir bana uygulanan gözaltından defalarca söz ettiklerini belirtmek isterim. İnternet ablukasını, özgürlüğüme ve hayatıma yönelik tehditleri dünya kamuoyunun dikkatine sundular. Teşekkürler! Bu zorlu ve onurlu yolda bizimle birlikte yürüdüğünüz için teşekkür ederim. Demokratik bir ülkede yaşamak, kendi hükümetini seçmek ve onu değiştirebilmek de halkımızın hakkıdır!
Ali Kerimli 

Share this content:

Yorum gönder