Zhanat Momynkulov: Kazakistan-Ermenistan Stratejik Yakınlaşması: Yeni Avrasya Dengesi Arayışı mı?
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın 21 Kasım’daki Astana ziyareti, Kazakistan-Ermenistan ilişkilerinde sadece yeni bir sayfa açmadı; aynı zamanda Avrasya’nın jeopolitik mimarisindeki dönüşümün işareti olarak da değerlendiriliyor. İki ülke, güvenlikten ulaştırmaya, dijitalleşmeden kültüre kadar 10’dan fazla anlaşma imzalayarak ilişkileri stratejik ortaklık seviyesine yükseltti. Tokayev’in Paşinyan’a ülkenin en yüksek devlet nişanı olan Altın Kartal madalyasını takdim etmesi ise, bu yakınlaşmanın uzun vadeli bir stratejik yönelim olduğunun açık mesajıydı. Daha önce Avrasya Birliği ve Kolektif Güvenlik Teşkilatı kurumlarına üye olmaları bu iki devleti bir türlü birbirne yaklaştıramamıştı. Trump’ın Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki arabuluculuğu ile durum değişti.
Bugün Avrasya’da jeopolitik rekabetin ana zemini askeri dengelerin ötesinde taşımacılık ağları, transit rotalar ve dijital bağlantısallık üzerinden de şekilleniyor. Eskiden Rusya’nın ideolojik oyuncağı olan Avrasya kavramı yeni manalar ile doluyor. Ziyaretin ana ekseninde de transit yolların geçeceği ülkelerin anlaşmasına dayalı bu yeni paradigma vardı. Yani Ermenistan’ın bölgesel entegrasyonu hedefleyen “Barış Kavşakları” girişimine Kazakistan’ın katılma niyeti, bu hattın Trans-Hazar Orta Koridoru (TITR) ile entegrasyonu, Astana’nın Güney Kafkasya ile Orta Asya arasında yeni bir “jeotransit köprüsü” rolü üstlenmeye hazırlandığını gösteriyor. Tabii yollar Azerbaycan toprakları üzerinden geçecek ve Türkiye’nin de çıkarlarında uygun olma imkanı yüksektir.
Dahası, Kasım ayında birkaç ton Kazak buğdayının Azerbaycan üzerinden Ermenistan’a ulaşması, Baku’nun transit kısıtlamaları kaldırmasının ardından mümkün oldu. Küçük gibi görünen bu gelişme, aslında yeni bir bölgesel normalleşmenin ve köprülerin inşa edildiğinin göstergesi olabilir. Tartışılan konular arasında yeni hava hatları, genişleyen kargo ağları ve dijital gümrük projeleri olup, Orta Asya ile Güney Kafkasya’nın çok kanallı ve pragmatik bir lojistik ekosistem kurma yönünde hareket edebileceğini doğruluyor.
Kazakistan ile Ermenistan’ın yapay zekâ, dijital devlet, inovasyon, nükleer teknolojinin barışçıl kullanımı alanlarında imzaladığı kapsamlı anlaşmalar, işbirliğini geleceğin stratejik sektörlerine taşıyor. Ermenistan’ın güçlü dijital ekosistemi ile Kazakistan’ın dijital devlet vizyonunun kesişmesi, iki ülke arasında uzun vadeli bir “dijital ortaklık mimarisi” yaratabilir.
Azerbaycan ve Türkiye için bu ne anlama geliyor? Astana-Erivan yakınlaşması sıfır toplamlı bir oyun değil. Tam tersine Azerbaycan için Ermenistan’ın dışa açılması, Güney Kafkasya’daki tıkanıklıkların çözülmesi, Hazar üzerinden artan ticaret akışı Bakü’nün Orta Koridor üzerindeki aktarma merkezi rolünü güçlendirebilir. Transit çeşitliliği arttıkça Azerbaycan’ın lojistik kapasitesi ve bölgesel ağırlığı da büyür.
Türkiye için daha bağlantılı bir Güney Kafkasya, Ankara’nın Avrasya’da merkez hub ülke olma stratejisini destekler, Zengezur’dan Trans-Hazar’a kadar tüm hatları daha işler kılar, Türkiye-Kazakistan-Azerbaycan üçlüsünün uyumlu jeopolitik vizyonunu güçlendirir. Bu nedenle Kazakistan-Ermenistan yakınlaşması bölgesel rekabet üretmek yerine, karşılıklı bağımlılığa dayalı yeni bir uluslararası Avrasyacılık modelini güçlendiriyor.
Astana’nın büyük stratejisi Güney Kafkasya’yı Orta Asya’ya bağlamaktır. Kazakistan çok vektörlü dış politika doktrinini bir kez daha sahaya uyguluyor. Bakü ile yakın ilişkileri korurken, Erivan ile stratejik ortaklık kurarak, Astana kendisini bölgesel istikrar sağlayıcı ve yönlendirici aktör konumuna taşıyor. Bu ziyaret; Güney Kafkasya ile Orta Asya’nın ayrı iki bölge olmaktan çıkarak, giderek tek bir ekonomik ve transit mekâna dönüşmeye başladığının güçlü işareti.
Sonuç olarak bu bağlantısallık gittikçe değişen Avrasya’nın yeni güç kaynağı olabilir. Eğer ulaştırma, dijitalleşme ve ekonomik işbirliği projeleri hayata geçirilirse, Astana’daki görüşme daha entegre, daha öngörülebilir, daha istikrarlı bir Orta Asya-Hazar-Kafkasya kavşağındaki bölgesel düzenin temellerini güçlendirecek.
Kazakistan-Ermenistan stratejik ortaklığı, sadece iki ülkeye değil; Azerbaycan ve Türkiye’nin bölgesel vizyonlarına da yeni fırsatlar açan bir işbirliği formatı niteliği taşıyor. Bu nedenle Astana-Erivan yakınlaşması, Avrasya’nın geleceğinde yeni bir denge ve çıkış arayışının parçası olarak ta görülmeli.
Zhanat Momynkulov
Avrasya Ulusal Üniversitesi Siyaset Öğretim Üyesi
Share this content:



Yorum gönder