Türkiye ve Rusya arasında imzalanan 10 maddelik Soçi Mutabakatı’nı reddeden Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) bağlı unsurlar, Türk ve Rus askeri birliklerine, Suriye’nin kuzeyindeki sekizinci ortak devriye esnasında molotof kokteyli ile saldırı düzenledi.
Yerel kaynaklara göre, SDG unsurları da dâhil olmak üzere onlarca kişi, Halep’in kuzeydoğusundaki Ayn el-Arab (Kobani) bölgesinde ortak devriyeyi durdurarak, askeri araçlara molotof kokteyli attı. Devriyedeki askerlerin protestocuları dağıtmak için göz yaşartıcı gaz ile müdahale etmesi sonucu bir kadın yaralandı.
Hawar haber ajansının (ANHA) Ayn el-Arab hastanesindeki bir kaynağa dayandırarak verdiği habere göre, söz konusu kadının ayağında kırık tespit edildiği belirtildi.
Yerel kaynaklar ise kadının Halep’in kuzeydoğusundaki Tiri köyünde araç ile ezildiğini iddia etti.
Türk ve Rus askerinin Suriye’deki sekizinci ortak devriyesi dün sabah Halep’teki Mert İsmail köyünde başladı. 4’er zırhlı araçla yol alan Türk ve Rus askerleri, Ayn el-Arab’ın doğu kırsalındaki Tel Abyad kasabasına doğru birçok köyde devriye gezdi.
SDG: TSK ateşkesten bu yana 60 köyü aldı
SDG, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Suriye Milli Ordusu’nun (SMO) 17 Ekim’de ateşkes ilan edilmesinden bu yana Barış Pınarı Harekâtı çerçevesinde 60 köyde kontrolü ele geçirdiğini öne sürdü.
SDG Sözcüsü Kino Gabriel, Kürt medyasına yaptığı açıklamada, TSK ve SMO’nun Tel Temir şehrindeki köylere hala operasyonlar düzenlediğini iddia etti.
SOHR: TSK ve SMO Ayn İsa kırsalındaki siloları aldı
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), TSK ve ona bağlı grupların, Rakka şehrinin kuzeyindeki Ayn İsa kırsalında yer alan siloların kontrolünü ele geçirdiğini bildirdi.
Söz konusu grupların, Türkiye ve Rusya arasındaki toplantının bir sonucu olarak geçtiğimiz Pazar günü SDG’nin silolardan çekilmesinden istifade ettiğini aktaran SOHR, aynı gün silo etrafında SDG ve TSK ile ona bağlı gruplar arasında şiddetli çatışma yaşandığını bildirdi.
SOHR, söz konusu çatışma nedeniyle SMO’dan en az 4 kişinin öldüğünü belirterek, iki taraf arasındaki çatışmaların dün de patlak verdiğini ifade etti.
El-Bab’da patlama sonrası protestolar
SOHR’a göre Suriye’nin kuzeyindeki el-Bab ilçesinde meydana gelen bombalı saldırıyı gerçekleştirme suçlamasıyla bir kişinin yakalanmasının ardından ilçede protesto düzenleyen öfkeli göstericiler ile Ankara’nın desteklediği yerel polis unsurları arasında çıkan çatışmalarda bir kişi öldü, bir kişi ise yaralandı.
El-Bab ilçe merkezinde, geçtiğimiz Cumartesi günü otogarda bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda 13’ü sivil 19 kişi hayatını kaybetmişti.
SOHR’a göre yerel polis, Cumartesi akşamı olay yerindeki güvenlik kameralarını inceledikten sonra saldırıyı düzenlemekle suçlanan kişiyi gözaltına alarak, Türk ordusuna teslim etmek üzere merkeze götürdü.
Bunun ardından yüzlerce öfkeli kişi merkez etrafında toplanarak, sanığın şehirde idam edilmesini talep etti.
Polisin öfkeli kalabalığı dağıtmak amacıyla havaya ateş açması sonucu bir kişi öldü, bir kişide yaralandı.
Protestocular polis merkezine taş atarken, bazıları ise askeri araçları yaktı.
TSK ve ona bağlı gruplar tarafından, Fırat Kalkanı Operasyonu kapsamında Şubat 2017’de şehirden çıkarılan DEAŞ’ın eski kalesi El-Bab’daki bombalı saldırının sorumluluğunu kimse üstlenmedi.
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), söz konusu saldırıdan PKK/YPG’yi sorumlu tutarak, bu örgütlere mensup saldırganın geçtiğimiz Pazar günü yakalandığını açıkladı.
SOHR ise saldırıyı düzenleyen kişinin YPG ile herhangi bir bağlantısı olmadığını öne sürerek, yerel kaynaklara göre bu kişinin El-Bab kırsalındaki bir köyden geldiğini ve bölgeyi kontrol altında tuttuğu dönemde DEAŞ’ın saflarına katıldığını iddia etti.
MSB: YPG, 800 DEAŞ’lıyı serbest bıraktı
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), SDG’nin ana omurgasını oluşturan YPG’yi Tel Abyad Hapishanesi’nden en az 800 DEAŞ’lıyı serbest bırakmakla suçladı.
MSB’nin açıklamasında şu ifadeler kullanıldı;
“Türkiye, sahada DEAŞ ile göğüs göğse savaşan tek NATO ve koalisyon ülkesi olarak Suriye ve Irak’ta 4 binden fazla azılı DEAŞ’lıyı etkisiz hale getirirken, YPG terör örgütü ise Tel Abyad Hapishanesi’ndeki en az 800 civarı DEAŞ’lıyı serbest bırakmıştır. Maksadı başta DEAŞ olmak üzere terör örgütlerini bölgeden silip atmak olan Barış Pınarı Harekâtı ve son dönemde DEAŞ’ın sözde lider kadrosuna yönelik yapılan operasyonlar da kararlığımızın bir göstergesidir.”
Erdoğan: Bizim derdimiz petrol değil insan
Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkesinin petrolü değil insanı tercih etmesi nedeniyle Suriye’de petrol paylaşma teklifini reddettiğini söyledi.
Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenen 2. İstanbul Uluslararası Ombudsmanlık Konferansı’nda yaptığı konuşmada, “Birileri petrol paylaşımının içinde ‘acaba ne kadar daha petrol çıkartırız?’ derdinde. Bizim önümüze de bunu getirdiler. ‘Bizim derdimiz petrol değil’ dedik. Bizim derdimiz insan, bu insanları kurtarmak” dedi.
Dünyada en az gelişmiş ülkelere ve mültecilere en büyük desteği veren ülkenin Türkiye olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör konusuna değinerek, “Terör örgütlerini kendimizden uzak tutmakla yetinmiyor, bizzat inlerine girip imha ediyoruz” diye konuştu.
Mülteciler geri dönmeye başladı
Dışişleri Bakanı Mevlit Çavuşoğlu ise TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Dışişleri Bakanlığı ve ilgili kurumlarının 2020 bütçesinin sunumunda gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Türkiye’nin bölge ve ötesinde barış, güvenlik ve istikrarın tesisine ciddi katkılar yaptığını dile getiren Çavuşoğlu şöyle konuştu:
“Kurmakta olduğumuz barış koridoruyla Suriyeli mültecilerin gönüllü, güvenli, onurlu ve düzenli geri dönüşleri için müsait ortam yaratılmasına da öncülük ediyoruz. Harekâtın başlangıcından bu yana yerinden edilmiş kişilerin yüzde 50’sinden fazlası bu topraklara, evlerine geri döndü.”
https://aawsat.com
