Abhazya çevresinde son dönemde yaşanan süreçler dikkat çekicidir. Böylece Rusya ile yapılan tartışmalı yatırım anlaşmasının ardından sözde “kurum”da eylemler başladı. Eyleme katılanlar “hükümet binalarını” ele geçirdi. “Başkan” Aslan Bjaniya ilk olarak doğduğu köy olan Tamish’e sığındı ve birkaç gün sonra istifa etti.

Davanın dikkat çekici yönü, tüm bunların Gürcistan’daki parlamento seçimlerinin arka planında gerçekleşmesidir. Abhazya’da seçim öncesi durumun gergin olduğu doğru ama bu kadar değil. Eyleme katılanlar tarafından “hükümet binalarının” tamamen ele geçirilmesi ve “Başkan” Aslan Bjaniya’nın istifası durumun ciddiyetini gösteriyor.

Abhazya’da bu fikirler etrafında şekillenen üç fikir ve grup bulunmaktadır:

1. Abhazya’nın Rusya’ya katılmasını ve iç tebaa haline gelmesini talep edenler;

2. Abhazya’nın Gürcistan ile birleşerek yüksek özerklikle yönetilmesini isteyenler;

3. Abhazya’nın kendi kaderini belirlemesi ve bağımsız olması gerektiğini düşünenler.

İkinci görüşte olanlar yani Abhazya’nın Gürcistan ile birleşerek yüksek özerklikle yönetilmesini isteyenler azınlıktadır. Bunun en büyük nedeni Abhazların çoğunluğunun Gürcistan tarafından etnik ayrımcılığa maruz kaldıklarını düşünmeleridir.

Eski Gürcü siyasetçilerin yanlış iç politikası her yıl bu düşünceyi radikalleştirdi. 2008 olaylarından bu yana Abhazya bağımsız bir devlet olarak hareket ediyor.

Bugün Abhazya’daki iç çatışma Rusya’ya katılarak iç tebaa haline gelmek isteyenler ile bağımsız olmak isteyenler arasındadır. “Başkan” Aslan Bjaniya da Abhazya’nın Rusya’ya katılmasını ve bir iç tebaa haline gelmesini isteyen gruba mensuptu. Rusya ile tartışmalı yatırım anlaşmasına varılması halinde süreç hızlandırılabilir.

Abhazya’daki olaylarla Gürcistan’daki seçim sonuçları arasındaki bağlantı özellikle dikkat çekicidir. Gerçek şu ki, Gürcistan Batı odaklı bir politika izlerken Abhazya ve Güney Osetya konusunda Batı Tiflis’i destekliyordu. Bu desteğin sözlü olmasına rağmen Abhazların kaderi konusunun hiçbir zaman tartışma konusu olmadığı doğrudur. Ancak Gürcü Rüyası’nın Batı’dan uzaklaşmış olması ve Kremlin ile normalleşmeye meraklı görünmesi süreçleri değiştirebilir. Yani Gürcistan’ın Rusya ile ilişkilerini normalleştirmesi durumunda Batı buna karşılık olarak Abhazya’nın kaderinin belirlenmesi konusunda aktif hale gelebilir. Rusya yanlısı Aslan Bjaniya’nın da istifa ettiğini, yeni “başkan”ın kimliğinin ise hala bilinmediğini de hesaba katalım.

Gürcistan’da seçim sonrası durum gergin olmaya devam ediyor. Muhalefet eylemlerine devam ediyor. Böyle bir anda iktidardaki Gürcü Rüyası Partisi’nin dikkatinin Abhazya’da olması pek mümkün görünmüyor. Abhazlar bu durumu fırsat bilerek Batı ile iletişime geçebilirler. Çünkü Abhazlar, Rusya-Gürcü ilişkilerinin normalleşmesi karşısında Kremlin’in Abhazya ile Tiflis’i uzlaştıracağını düşünüyor. Gürcistan’ın burada terörle mücadele operasyonlarına başlaması bile ihtimal dahilinde.

Turan Rzayev