Serkan Bakır: 2025 yılını geride bırakırken
2025 yılını geride bırakırken, piyasalarda yılbaşı haftasının getirdiği klasik bir sakinlik hakim. Erken kapanışlar ve düşük işlem hacmiyle yılı noktalamaya hazırlanıyoruz.
Bu vesileyle, yeni yılın ülkemize, milletimize ve tüm hane halklarına başta sağlık olmak üzere huzur, mutluluk ve bereket getirmesini temenni ediyorum. 2026 yılında yeni analizlerde ve fırsatlarda buluşmak dileğiyle. Mutlu yıllar!”
Türkiye ekonomisinin 2025 yılındaki makroekonomik görünümünü, sağladığın verileri temel alarak akademik bir titizlikle ve rapor formatında yeniden düzenledim. Bu metin, dezenflasyon sürecinin başarısını ve bu başarının büyüme üzerindeki maliyetini dengeli bir şekilde yansıtıyor.
2025 Türkiye Ekonomik Raporu: Dezenflasyon ve Yeniden Dengeleme
2025 yılı Türkiye ekonomisi için “normalleşme ve denge” yılı olarak kayıtlara geçti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) uyguladığı sıkı para politikası meyvelerini vermeye başlarken; enflasyonun kontrol altına alınması ve dış dengedeki iyileşme, ekonominin temel direklerini sağlamlaştırdı.
1. Büyüme Performansı: Yavaş Ama Kesintisiz
Türkiye ekonomisi, sıkı para politikasına rağmen 21 çeyrek üst üste büyüme başarısını sürdürerek yıllık ~%3.5 – 3.6 civarında büyüme kaydetti.
• Büyümenin Kompozisyonu: İç talepteki bilinçli yavaşlamaya karşın, hizmetler sektörü ve stok birikimi büyümeyi destekledi. %4’lük OVP hedefinin hafif altında kalınsa da, büyüme temposu küresel standartlarda dirençli kalmaya devam etti.
• Refah Göstergesi: Kişi başı gelir, dolar bazında 16-18 bin dolar bandına yaklaşarak tarihi bir eşiği zorladı.
2. Enflasyonla Mücadele: Keskin Düşüş, Yapışkan Beklenti
2024 yılındaki %65+ seviyelerinden başlayan dezenflasyon süreci, 2025’te hız kazandı.
• Gerçekleşme: Yıl sonu enflasyonu %31 – 32 bandında kapattı. Her ne kadar %17.5’lik başlangıç hedefinden sapma olsa da, fiyat artış hızı bir önceki yıla göre yarı yarıya azaldı.
• Katılık: Gıda ve hizmetler sektöründeki fiyat katılığı, enflasyonun %30 seviyesinin altına inmesini zorlaştıran temel unsurlar oldu.
3. İşgücü ve İstihdam Dinamikleri
İşsizlik oranları, ekonomik yavaşlamaya rağmen şaşırtıcı bir direnç gösterdi.
• Resmi Oran: İşsizlik %8 – 8.5 bandında seyrederek %9.6’lık hedefin altında kaldı.
• Yapısal Sorun: Resmi rakamlar düşük kalsa da, “atıl işgücü” olarak tanımlanan geniş tanımlı işsizliğin %25-30 bandında kalması, işgücü piyasasındaki işsizliğin sürdüğünü gösterdi.
4. Dış Denge ve Para Politikası
Türkiye’nin makroekonomik hikayesindeki en büyük başarı hikayesi dış dengede yaşandı.
• Cari Açık: Turizm gelirlerindeki rekorlar ve enerji ithalatındaki gerileme ile cari açığın GSYH’ye oranı %1.4 – 1.5 seviyesine kadar geriledi.
• Rezerv ve Faiz: TCMB rezervleri 186 milyar dolar ile tarihi zirvelere ulaşırken, yılın son çeyreğinde başlayan faiz indirim döngüsü faizleri %38 – 40 bandına çekti.
5. Genel Değerlendirme ve 2026 Projeksiyonu
2025 yılı; finansal istikrarın sağlandığı, rezervlerin güçlendiği ve dezenflasyonun ana akım haline geldiği bir yıl oldu. Ancak sıkı politikanın bir sonucu olarak hane halkı alım gücü üzerindeki baskı devam etti.
2026 Beklentileri:
• Büyüme: %3.7 – 3.9 bandında bir ivmelenme.
• Enflasyon: %20 – 25 seviyelerine gerileme (Piyasa beklentisi %23).
• Temel Riskler: Küresel jeopolitik gerilimler ve iç talepteki toparlanmanın enflasyon üzerindeki olası baskısı.
2025 yılı, Euro Bölgesi ekonomisi için zorlu küresel ticaret dinamikleri ve jeopolitik belirsizliklerin gölgesinde geçmesine rağmen, “yumuşak iniş” (soft landing) senaryosunun başarıyla tamamlandığı bir yıl oldu. Enflasyonun kontrol altına alınması ve büyümenin beklentileri aşması, bölge ekonomisinin dayanıklılığını kanıtladı.
1. Büyüme Dinamikleri: Beklentilerin Ötesinde Performans
Euro Bölgesi ekonomisi 2025 genelinde %1.4 oranında büyüyerek, yıl başındaki %0.9-1.2 bandındaki karamsar tahminleri geride bıraktı.
• İç Talep Etkisi: Reel ücret artışları hanehalkı tüketimini canlandırırken; savunma sanayi ve yeşil altyapı yatırımları büyümeyi destekleyen temel sütunlar oldu.
• Bölgesel Ayrışma: Almanya ekonomik durgunlukla mücadelesini sürdürürken; İspanya, Fransa ve Güney Avrupa ülkeleri büyümede lokomotif görevi üstlendi.
2. Enflasyon ve ECB Politikası: Hedefe Dönüş
Avrupa Merkez Bankası (ECB), dezenflasyon sürecini başarıyla yönetti.
• Enflasyon Verileri: Yıllık ortalama enflasyon %2.1 seviyesinde gerçekleşerek ECB’nin %2’lik orta vadeli hedefine neredeyse tam uyum sağladı. Hizmetler enflasyonu yapışkanlığını korusa da, enerji ve gıda fiyatlarındaki yavaşlama genel endeksi aşağı çekti.
• Para Politikasında Gevşeme: Enflasyonun dizginlenmesiyle birlikte ECB kademeli faiz indirimlerine gitti ve mevduat faizini %2 civarına çekerek finansal koşulları rahatlattı.
3. İşgücü Piyasası: Tarihi Başarı
İşgücü piyasası, ekonomik yavaşlama endişelerine rağmen en güçlü halka olmaya devam etti.
• İşsizlik Oranları: İşsizlik %6.3 – %6.4 bandında kalarak tarihi düşük seviyelerini korudu. Genç işsizliğinin %14-15 seviyelerine gerilemesi sosyal istikrar açısından kritik bir kazanım oldu.
• Hanehalkı Güveni: Sağlam istihdam piyasası ve artan reel ücretler, dış ticaret baskılarına karşı iç talebi koruyan bir kalkan işlevi gördü.
4. Dış Ticaret ve Mali Yapı
• Ticaret Direnci: ABD kaynaklı tarifelere ve küresel ticaret gerilimlerine rağmen Euro Bölgesi’nin dış ticaret dengesi büyük bir sarsıntı yaşamadı.
• Maliye Politikası: Savunma harcamaları ve yeşil dönüşüm maliyetleri bütçe açıklarını bir miktar artırsa da, bu durum borç sürdürülebilirliği çerçevesinde yönetilebilir kaldı.
5. 2026 Projeksiyonu ve Riskler
2025 yılının iyimser kapanışı, 2026 yılı için temkinli ama pozitif bir zemin hazırladı:
• 2026 Büyüme Tahmini: %1.2
• 2026 Enflasyon Tahmini: %1.9 (Hedefin hafif altı)
Sonuç: Euro Bölgesi 2025’i enflasyonu dizginlemiş, işsizliği minimize etmiş ve resesyon riskini bertaraf etmiş olarak kapattı. Ancak jeopolitik gerilimler ve enerji fiyatlarındaki oynaklık, 2026 için temel risk unsurları olarak masada kalmaya devam ediyor.
2025 yılı ABD ekonomisi için ticaret gerilimleri, yüksek tarifeler ve hükümet kapanması gibi makro zorluklara rağmen şaşırtıcı bir direnç yılı oldu. Resesyon korkularının aksine, ekonomi beklentilerin üzerinde bir performans sergileyerek “yumuşak iniş” (soft landing) senaryosunu gerçekleştirdi.
1. Büyüme ve Ana Dinamikler: “K-Tipi” Ayrışma
Yıl genelinde GSYH büyümesi %2 – %2.5 aralığında gerçekleşerek, başlangıçtaki %1.8’lik tahminleri geride bıraktı. Özellikle 3. çeyrekte ulaşılan yıllık %4.3’lük büyüme oranı, son iki yılın zirvesi olarak kayda geçti.
• Büyümenin Motorları: Yapay zeka (AI) yatırımları, güçlü ihracat ve dirençli hanehalkı tüketimi büyümeyi sırtladı.
• K-Tipi Görünüm: Ekonomik toparlanma her kesime aynı oranda yansımadı. Teknoloji sektörü ve varlıklı kesim rekor kıran borsadan güç alırken; orta ve alt gelir grubu, artan yaşam maliyetleri karşısında daha temkinli bir duruş sergiledi.
2. Enflasyon ve Fed’in Para Politikası
Enflasyonla mücadelede sona yaklaşıldı. Yıl genelinde ortalama %2.7 – %2.9 bandında seyreden enflasyon, Fed’in %2’lik hedefine oldukça yaklaştı.
• Tarife Etkisi: Uygulanan yüksek gümrük vergileri fiyatlar üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluştursa da, enerji fiyatlarındaki düşüş (galon başına ~$3) bu etkiyi dengeledi.
• Faiz İndirimleri: Fed, dezenflasyon sürecine paralel olarak yıl genelinde 75 baz puanın üzerinde faiz indirimine giderek piyasaları destekledi ve borsanın rekor seviyelere ulaşmasına zemin hazırladı.
3. İşgücü Piyasası: En Büyük Risk Alanı
Ekonominin genelindeki iyimserliğe karşın işgücü piyasasında belirgin bir soğuma gözlendi. İşsizlik oranı Kasım ayında %4.6 ile son dört yılın zirvesine ulaştı.
• İstihdam Yavaşlaması: Şirketlerin işe alım iştahı azalırken, uzun vadeli işsizlik oranlarında artış kaydedildi.
• Gelir Eşitsizliği: İşgücü piyasasındaki bu yavaşlama, özellikle düşük ve orta gelirli grupların mali kırılganlığını artırdı.
4. 2026 Projeksiyonu ve Sonuç
2025 yılı, tarifelerin enflasyonist etkisinin sınırlı kaldığı ve yapay zeka devriminin verimliliği artırdığı bir yıl olarak tamamlandı.
• Gelecek Beklentisi: 2026 yılı için büyümenin %1.9 – %2.3 bandına oturması, enflasyonun ise %2.5 seviyelerine gerileyerek stabilize olması bekleniyor.
2025 yılı Çin ekonomisi için “iki vitesli” bir seyir izledi. Bir yanda küresel ticaret engellerine rağmen rekor kıran bir dış ticaret performansı, diğer yanda ise deflasyonist baskılar ve emlak krizinin gölgelediği zayıf bir iç pazar tablosu hakim oldu.
1. Büyüme ve Veri Tartışmaları: Hedef Tuttu mu?
Çin hükümeti, yıl genelinde %4.9 – %5.0 bandında bir büyüme ile “yaklaşık %5” olan resmi hedefine ulaştığını açıkladı. Ancak bu rakamların arkasında derin bir görüş ayrılığı mevcut:
• Resmi Görünüm: İhracat ve tüketim takas programları sayesinde hedefe ulaşıldığı belirtiliyor. IMF, World Bank ve Goldman Sachs gibi kurumlar da tahminlerini bu hedefe paralel revize etti.
• Bağımsız Analizler: Bazı bağımsız kuruluşlar (Rhodium Group gibi), emlak yatırımlarındaki çöküş ve deflasyon nedeniyle gerçek büyümenin %2.5 – %3 bandında kalmış olabileceğini savunuyor.
2. Dış Ticaret: Ekonominin Can Simidi
2025’te Çin, ekonomik büyümesini büyük ölçüde dış talebe yasladı. ABD’nin yüksek tarifelerine rağmen, ihracatçılar gelişmekte olan pazarlara yönelerek ve sevkiyatları öne çekerek direnç gösterdi.
• Rekor Ticaret Fazlası: İhracat yıllık bazda %7-8 büyürken, ticaret fazlası 1 trilyon dolar seviyesine ulaşarak tarihi bir rekor kırdı.
• İhracatın Katkısı: Net ihracat, toplam büyümeye yaklaşık 1.5-2 puan katkı sağlayarak iç talepteki zayıflığı tek başına telafi etti.
3. İç Talep ve Emlak: Yapısal Darboğaz
Dışarıdaki başarının aksine, Çin’in iç dinamikleri deflasyonist baskıların etkisinden kurtulamadı.
• Emlak Krizi: Sektörde yatırımlar %15+, yeni inşaatlar ise %20+ oranında geriledi. Teşvik paketleri stokları eritmede ve güveni geri kazanmada sınırlı kaldı.
• Tüketici Davranışı: CPI (Tüketici Fiyat Endeksi) %0 civarında seyrederek deflasyon riskini canlı tuttu. Emlak fiyatlarındaki düşüş, hanehalkı servetini azalttığı için tüketim harcamaları zayıf kaldı.
4. Sektörel ve Sosyal Gelişmeler
• Yüksek Teknoloji: Elektrikli araçlar (EV) ve yenilenebilir enerji gibi “yeni üçlü” olarak adlandırılan sektörler güçlü büyümesini sürdürdü.
• İstihdam Sorunu: Resmi işsizlik verileri düşük kalsa da, genç işsizliği ve “gizli atıl işgücü” (underemployment) yapısal bir risk olarak devam ediyor.
• Maliye Politikası: Hükümet bütçe açığını genişleterek tüketim sübvansiyonlarını artırdı ve para politikasını gevşeterek ekonomiyi desteklemeye çalıştı.
5. 2026 Projeksiyonu ve Risk Analizi
2025 yılı Çin için “dışa bağımlı bir toparlanma” yılı oldu. Ancak bu modelin 2026’da sürdürülebilirliği sorgulanıyor:
• 2026 Büyüme Beklentisi: %4.2 – %4.5 aralığına doğru bir yavaşlama öngörülüyor.
• Ana Risk Faktörleri: * Küresel ticaret savaşlarının şiddetlenmesiyle ihracat motorunun yavaşlaması.
o Emlak sektöründeki toparlanmanın gecikmesi.
o Derinleşen demografik sorunlar ve yüksek borçluluk.
2025, Çin’in üretim gücünü dünyaya bir kez daha kanıtladığı ancak iç tüketimi canlandırma ve emlak krizini çözme konusunda yapısal bir dönüşüm gerçekleştiremediği bir yıl olarak kayıtlara geçti.
2025 Küresel Varlık Performans Raporu: Kıymetli Metallerin Zaferi
2025 yılı, finansal piyasalarda “Geleneksel Güvenli Limanlara Dönüş” yılı olarak kayıtlara geçti. Jeopolitik gerilimler, ticaret savaşları ve doların küresel bazda değer kaybetmesi; altın ve gümüşü tarihi zirvelere taşırken, risk iştahındaki dalgalanma kripto varlıkların yıl sonunu zayıf kapatmasına neden oldu.
1. (Aralık 2025 Sonu)
Aşağıdaki tablo, 2025 yılının kazananlarını ve kaybedenlerini temel verilerle özetlemektedir:
Gümüş (XAG/USD): Yılın Yıldızı
• Yıl Başı: ~$30/ons
• Yıl Sonu: ~$77/ons
• Yıllık Getiri: +%155
• Analiz: 2025’in açık ara en çok kazandıran varlığı oldu. Sadece bir güvenli liman olarak değil, aynı zamanda güneş panelleri ve elektrikli araç (EV) üretimindeki devasa endüstriyel talep patlamasıyla “yeşil ekonomi”nin yakıtı haline geldi.
Altın (XAU/USD): Tarihi Boğa Koşusu
• Yıl Başı: ~$2,600/ons
• Yıl Sonu: ~$4,530/ons
• Yıllık Getiri: +%73
• Analiz: 1979 yılından bu yana en güçlü performansını sergiledi. Merkez bankalarının “dolarsızlaşma” stratejisiyle yaptıkları agresif alımlar ve küresel ticaret savaşları altını 4,500 dolar barajının üzerine taşıdı.
Bitcoin (BTC): Rekor ve Sert Düzeltme
• Yıl Başı: ~$95,000
• Yıl Sonu: ~$90,000
• Yıllık Getiri: -%5 (Ekim zirvesine göre %30 düşüş)
• Analiz: Ekim 2025’te 126.000 dolar ile tüm zamanların rekorunu kırdı. Ancak yılın son çeyreğinde yatırımcıların “risk-off” (riskten kaçış) moduna geçmesi ve likidite ihtiyacı, Bitcoin’in yılı başladığı noktanın hafif altında kapatmasına neden oldu.
Ethereum (ETH): Baskılanan Performans
• Yıl Başı: ~$3,300
• Yıl Sonu: ~$3,050
• Yıllık Getiri: -%12
• Analiz: Ağustos ayında 4,900 dolar seviyelerini test etse de, Layer-2 çözümlerinin ana ağ üzerindeki ücret gelirlerini azaltması ve kurumsal ilginin Bitcoin’e odaklanması fiyatı baskıladı.
Dolar Endeksi (DXY): Değer Kaybı
• Yıl Başı: ~109
• Yıl Sonu: ~98
• Yıllık Değişim: -%10
• Analiz: ABD’deki yüksek tarifeler ve Fed’in gevşeme döngüsü doların küresel gücünü azalttı. Doların zayıflaması, altın ve gümüşteki rallinin en büyük destekçisi oldu.
2. Kıymetli Metaller: “Sarı ve Gri” Fırtına
2025, değerli metaller için 1979 yılından bu yana görülen en agresif boğa piyasasına sahne oldu.
• Altın: Ons başına 4,500 dolar barajını aşarak tarih yazdı. Sadece bireysel yatırımcı değil, özellikle gelişmekte olan ülke merkez bankalarının “dolarsızlaşma” (de-dollarization) stratejisi bu yükselişi tetikledi.
• Gümüş: Yılın mutlak şampiyonu oldu. Altının güvenli liman etkisine ek olarak, yenilenebilir enerji yatırımlarındaki (güneş panelleri) muazzam gümüş ihtiyacı arz açığını büyüterek fiyatı %150’nin üzerine taşıdı.
3. Kripto Varlıklar: Rekor Sonrası Yorgunluk
Kripto para piyasası 2025’te büyük bir volatilite sınavı verdi.
• Bitcoin: Ekim ayında 126.000 dolar ile tüm zamanların rekorunu kırsa da, yılın son çeyreğinde makroekonomik belirsizlikler nedeniyle %30’u aşan bir düzeltme yaşadı. “Dijital Altın” iddiası, fiziksel altının %70+ yükseldiği bir yılda sınıfta kaldı.
• Ethereum: Teknolojik gelişmelere rağmen fiyat performansında hayal kırıklığı yarattı ve yılı negatif bölgede kapattı.
4. Genel Değerlendirme ve 2026 Projeksiyonu
2025 yılı, “nakit ve fiziksel varlık” döneminin geri döndüğünü kanıtladı. Dolar endeksinin (DXY) %10 değer kaybetmesi, emtia grubunun elini güçlendiren en büyük makro faktör oldu.
2026 İçin Kritik Beklentiler:
• Metaller: Momentumun sürmesi bekleniyor. Altın için $5,000, gümüş için $100 psikolojik sınırları artık uzak bir hayal değil.
• Kripto: Yıl sonu yaşanan düzeltmenin 2026’nın ilk yarısında bir “dip alımı” fırsatı yaratabileceği, Bitcoin’in yeniden $150,000 hedefli bir ralliye başlayabileceği öngörülüyor.
• Dolar: Zayıf seyrin devam etmesi, ticaret savaşlarının seyrine ve ABD iç siyasetindeki dengelere bağlı olacak.
Not: Bu metin yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yorumlar kişisel görüşlere dayanır ve mali durumunuz ile risk-getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yatırım kararlarınızı kendi araştırmanız ve profesyonel danışmanlar eşliğinde almanız önerilir. Açık kaynaklar kullanılmıştır.



Yorum gönder