KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Nasrallah, Gazze’de olanlar İsraillilerin aptallığını ve ahmaklığını ortaya koyuyor

Nasrallah, Gazze’de olanlar İsraillilerin aptallığını ve ahmaklığını ortaya koyuyor

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 7 dk okuma süresi
115 0

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, Gazze Savaşı ve Aksa Tufanı operasyonun başlamasından bu yana yaptığı ilk açıklamasında, savaşın birden fazla cepheye yayıldığını ifade ederek, operasyonun insani ve ahlaki açıdan meşru olduğunu bildirdi.

Nasrallah açıklamasında, İsrail’in ne yaparsa yapsın Aksa Tufanı’nın yansımalarını atlatamayacağına değinerek, gerçek karar alanların direniş liderleri, direniş halkı ve direniş mücahitleri olduğunu aktardı

Aksa Tufanı’na yol açan nedenleri sıralayan Nasrallah, “Aksa Tufanı Filistin halkının 75 yılı aşkın süredir yaşadığı acı ve ıstıraplardan ortaya çıktı. Ancak bu acı özellikle son birkaç yılda aşırılıkçı, vahşi ve şiddet yanlısı Netanyahu hükümeti döneminde arttı” dedi.

Açıklamasında Aksa Tufanı operasyonunun gerçekleştirilmesini gerektiren dört acil konu olduğuna dikkati çeken Nasrallah, “Birincisi tutukluların dosyası, ikincisi Kudüs dosyası ve son aylarda ortaya çıkanlar, üçüncüsü ise yaklaşık 20 yıldır Gazze’de yaşanan kuşatma, dördüncü ise yeni yerleşim projeleriyle Batı Şeria’yı tehdit etmeye başlayan yeni tehlikeler” şeklinde konuştu.

Nasrallah, operasyon kararının yüzde 100 Filistin’in olduğunu ve karar sahiplerinin bunu herkesten sakladığına değinerek, bu sırrın operasyonun büyük bir başarı sağladığına atıfta bulundu.

Hizbullah Genel Sekreteri, Aksa Tufanı’nın İsrail varlığında güvenlik, askeri, siyasi, psikolojik ve ahlaki bir depreme neden olduğunu ve etkilerinin bugün ve gelecekte de İsrail üzerinde kalacağını söyledi.

Nasrallah, Aksa Tufanı Operasyonu’nun bölgede yeni bir aşama oluşturduğunu vurgulayarak, Hamas’ın saldırısının fedakarlığı hak ettiğini aktardı.

Hizbullah Genel Sekreteri ayrıca, “İsrail ders almıyor. Bugün yaşananlar daha önce Temmuz 2006 savaşında ve Gazze’de tekrarlanan savaşlarda da yaşandı. Hamas’ı ortadan kaldırmak ulaşılamaz bir hedef” ifadelerini kullandı. Ayrıca İsrail’in 2006’da olduğu gibi esir değişimiyle uğraşmaktan başka seçeneği olmadığını söyledi.

Nasrallah, “Mescid-i Aksa Tufanı başladıktan sonraki bir ay içerisinde Siyonist düşman tek bir başarı bile sağlayamadı. Siyonist düşman büyük bir kara operasyonu başlatmaktan çekiniyor çünkü aciz, başarısız ve korkuyor. Düşmanın iyi yaptığı şey, Filistin’de, Lübnan’da ve tüm bölgede yaptığı gibi katliamlar yapmaktır, amaç direniş liderliğinin iradesini baltalayarak teslim olmaktır. Her gün Gazze’den gelerek açıkça direnişe destek verenler, Gazze’nin zafere ulaşacağını teyit ediyor. Gazze şehitleri, halklarımızı kandırıp onları normalleşmeye iten tüm sahte maskeleri ortaya çıkarıyor ve düşürüyor. Kardeşlerine destek veren onurlu direnişçileri selamlıyoruz” dedi.

Nasrallah’tan ‘8 Ekim’ vurgusu

“Çarpıtma ve tahrifatla yürüttükleri kamuoyu mücadelesinde bu gerçekleri açıklamak, bu dünyadaki her özgür ve onurlu insanın görevidir. Bugün Gazze halkını savunmak insan insanlığının bir gereğidir ve sessiz kalanın insanlığını, onurunu, dinini yeniden düşünmesi gerekir” diyen Nasrallah, “Ulaşılması gereken iki hedef var, birincisi Gazze Şeridi’ne yönelik saldırının durdurulması, ikincisi ise Gazze’nin, Gazze’deki Filistin direnişinin ve özellikle Hamas’ın galip gelmesi” dedi.

Hizbullah lideri, “Gazze’nin zaferi Filistin halkının, tutsakların ve başta komşu ülkeler olmak üzere bölge ülke ve halklarının zaferidir ve Mısır, Ürdün, Suriye ve Lübnan’ın ulusal çıkarınadır. Düşman Lübnan’ı ve halkını tehdit ediyor, Gazze’nin kumlarında boğulmasına rağmen tehdit ediyor ama Gazze’deki çocuk kanlarıyla, sivillerin cenazeleriyle, cami ve kiliselerle Lübnan halkını güçlendiriyor. İsraillilerin yaptığı ve hala yapmakta olduğu en önemli hatalardan biri ulaşamayacakları ve ulaşamayacakları yüksek hedefler koymaktır. İsrail hükümetlerinin Lübnan ve Filistin’deki direniş hareketleriyle ilgili deneyimlerinden çıkardığı dersleri dikkate almadığı görülüyor” dedi.

Nasrallah açıklamasını şöyle sürdürdü;

“Her özgür ve onurlu insan sorumluluk taşımalı ve Arap ülkeleri Gazze’ye yönelik saldırıyı durdurmak için çalışmalıdır. Arapların acizliği Gazze’ye insani yardım götüremeyecek, yaralıları çıkaramayacak noktaya mı geldi? 8 Ekim’den bu yana mücadeleye girdik. Sınırda olup bitenlere objektif olarak bakarsak, bunu çok önemli ve anlamlı buluruz. Lübnan cephemizde olup bitenler İsrail tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir olaydır. Bizim cephede olup bitenler çok önemli ve etkili, zaten bununla sınırlı kalmayacak. 8 Ekim’den bu yana İslami direniş gerçek bir mücadele yürütüyor ve koşulları ve prosedürleri farklı. Bu savaşta 57 şehit verildi ve 7 Ekim’de düşman, Gazze’deki savaşta seferber olmak üzere Lübnan sınırından güçlerini çekmeye başladı. Direniş operasyonları, düşmanı sınırda tutmaya ve hatta onlara kuvvet eklemeye zorladı, bu da Lübnan cephesinin Gazze’ye saldırmak için kullanacağı güçlerin büyük bir kısmını azalttığı anlamına geliyor. Bazıları risk aldığımızı söylüyor, bu doğru ama hesaplanmış bir macera bu.”

Nasrallah ayrıca, “Lübnan cephesi İsrail ordusunun üçte birini işgal altındaki Filistin sınırına çekmeyi başardı. İsrail deniz kuvvetlerinin yarısı Lübnan karasularının karşısında, füze savunmasının yaklaşık yarısı ise İsrail’e yakın bir konumda bulunuyor. Lojistik güçlerin üçte biri Lübnan cephesine yönlendiriliyor. Kuzeyde 43 koloni boşaltıldı ve bu durum işletme üzerinde psikolojik, mali ve ekonomik olarak büyük bir baskı oluşturuyor” dedi.

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir