KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Mehmet BOZKUŞ: Afganistan Sonrası Yeniden Şekillenen Dünya ve Oluşacak İttifaklar 4

Mehmet BOZKUŞ: Afganistan Sonrası Yeniden Şekillenen Dünya ve Oluşacak İttifaklar 4

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 14 dk okuma süresi
248 0

Küresel ölçekli devletlerin, hinterlant alanındaki ülkeler için kendi sistemleri, üzerinden uyguladıkları stratejilerin küresel devletler arasında paylaşım odaklı hedeflerine ulaşmadaki etkilerinin kullanılan ülkelerin yönetimleri tarafından karşı çıkılmaktadır.
Gelişen ve gelişmekte olan ülkelerin kendilerini savunma, ekonomi ve siyasi yapılarını dizayn etmeleri, gelişen dünya teknolojilerinde, silahlı savunma sistemlerinden, güç merkezinin teknolojik üstünlüğe geçtiği yeni stratejlerin ortaya çıkmasını sağladığı gerçeğinin görülmesi gerekir.
SSCB dağılmadan önce kendi öncelikleri ve tehdit unsurları ile rakip küresel güç merkezlerine karşı klasikleşmiş savunma sistemleri ile mücadeleye devam etmesi, ekonomik fiyatlama ve finansal zorlukların sonucunda dağılma ile karşı karşıya kalmış bunun neticesinde işgal ettiği ülkeleri AB ve ABD’nin etkin olduğu uluslararası yapıların içine girmesine karşı etkisiz kalmış bunun neticesinde güç kayıplarına uğramıştır.
Rusya ekonomisinin küresel devletler tarafından kaldıraç piyasalarında istenildiği gibi enerji piyasasında alım ve satım yaptırarak oynama gücünü hala elinde bulunduran ABD’ye karşı yeni salgın döneminde ortaya çıkan enerji ihtiyacı ve üretime bağlı oluşan enerji ihtiyaçları bu gün Rusya’yı tekrar güçlü konuma getirmiş ve tekrar karar alma mekanizmalarının içinde daha güçlü olarak etkisini göstermeye başlamışlardır.
ABD’nin; NATO içinde yeni düşman arayışları içinde Rusya ve Çin öncelikli hedef olarak müttefik devletlere lanse edilmeye başlanmış bunun karşısında olan Nato içindeki devletleri tehdit ve müttefiklik içinde müttefiklik arayışı ile sistem dışına atmak için bir yol haritası izlenmeye başlanmıştır.
Soğuk savaş yıllarında SSCB’ye karşı çevreleme doktrini stratejilerini uygulayan ABD ve Nato her zaman refah ve güvenlik konseptini ön planda tutmuştur. Bu gün ise Çin ile arasında küresel güç mücadelesi vermekte iki kutuplu dünya düzeninde sahip olduğu güç odaklarını kayıp etmek istememektedir.
Trump zamanında AGAIN USA söylemi ile Amerika’nın refahını, gücünü, halkını, yaşamsal yapısını ve dünya üzerindeki etkisini tekrar korumak ve geliştirmek üzerine çizdiği yol haritasını ABD önceliğini esas alan bir öncelik ile sıralamıştır.
Ekonomi ve üretim önceliği,
İstihdam yaratma,
Jeopolitik rekabette yeniden güçlü olma,
ABD Ordusunun yeniden yapılandırılması,
Uzay ve Siber alanda en etkin güç olma,
Amerika içinde bulunduğu bütün uluslararası kuruluşlardaki müttefik ülkelerin ABD karşı sorumluklarını yerine getirmesinin sağlanması,
Coğrafi konumlarda (Asya,Afrika,Avrupa Pasifik) tekrar elinde bulundurma ve bölgesel güç merkezler ile küresel güçlerin etkisini azaltma, stratejileri ile yoluna

devam etmiştir.Trump’ın yerine seçilen Biden ise küresel boyutta bir strateji izlemeyi tercih etmektedir.
İklim
Salgın ve uluslararası ölçekteki gelişimi,
Teknolojik üstünlük sağlama, siber güvenlik ve teknolojik tehditlerin önüne geçme ve güç merkezi konumuna gelme,
Bölge sel boyutta krizlerle mücadele,
Demokrasi önceliğini ön plana çıkarma ve dünyanın her noktasına demokrasi vurgusu ile etkinliğini kabul ettirme, askeri müdahale şartlarını en son uygulama olarak görmekte,
Amerikan halkının ve ABD’nin bütün alanlardaki çıkarlarını korumak,
Uluslararası sistemdeki liderlik yapısının devamını sağlayacak şekilde yoluna devam etmeyi hedeflemektedir.
Rusya, Çin birlikteliğini en büyük tehlike olarak görmekte bu nedenle ABD’nin itibarını kurtarması için ekonomi,finansal alandaki üstünlüğü ile üretim alanındaki üstünlüğünü katıp etmemesinde görmektedir.
ABD için Çin her alanda en büyük tehdit olarak görülmektedir. Rusya’nın tekrar eski gücüne kavuşması ABD’nin bölgesel ve küresel yapılar üzerinde güç kayıp etmesi anlamına gelmekte olup İsrail’in Ortadoğudaki güvenliği ve İran Türkiye üzerine etkisinin azalması bu durum karşısında vekil aktörlerin ön plana çıkartılarak güç kayıp etmelerinin sağlanması ile tehdit unsurlarının önüne geçilmesi hedeflenmektedir.
Nato ülkesi olan iki ülke ABD ve Türkiye birbirlerini tehdit unsuru olarak görmekte ABD için Türkiye yeni dünya şekillenmesinin kalpgahı konumunda olan Ortadoğu, Asya ve Avrasya’daki çıkarları için büyük tehdit olarak görülmektedir.
Çin, ABD ile küresel ölçekte her alanda çekişmekte ve küresel güç mücadelesinde ABD için en büyük tehdit olarak karşılarına çıkmaktadır.Çin küresel ölçekte liderlik için emin adımlarla üretimden savunma alanına kadar bir çok alanda ABD’nin karşısına çıkmakta, bütün çıkar alanalarında yumuşak ekonomi diplomasisi ile varlığını kabul ettirme yolunu seçmektedir. Bir Kuşak yol projesi ile ABD’nin bütün etkinliğini kırmayı hedeflemektedir.
Çin, ABD’nin çevreleme doktrini ile etrafında etkin olmasının önüne geçmek istemekte, Asya-Pasifik,Japonya,Tayvan,Güney Çin Denizi, Kore yarımadası,Tibet,Türkistan bölgelerindeki kriz ve kaosların ve Çin aleyhine bütün gelişmelerinin sorumlusu olarak ABD ve Atlantik yapısını görmektedir.
Çin güvenlik hedeflerini, Çin’e karşı yapılacak bütün tehditlere karşı geliştirmekte ekonomi,üretim,savunma alanındaki gelişmeleri ile tatbikatlar ile ABD’ye cevap vermektedir.
İki kutuplu dünya düzeninde ülkeler güvenlik yapılarını birbirlerine karşı oluşturdukları tampon devletler üzerinden sağlarken, çok büyük bir coğrafi alanda mücadele etmelerinden dolayı Rusya’nın bunun neticesinde ekonomik gücü yetersiz kalmış ve SSCB dağılmıştır. Putin ile yakaladığı ekonomik ve savunma alanındaki gelişmeler ile yeniden küresel ölçekte güç olarak ABD’nin karşısında yer

almaya başlayan Rusya ABD’nin bütün tehditlerine ve stratejilerine karşı kendi güç yapısı ile cevap vermekte ve mücadele etmektedir.
Rusya ve ABD küresel ölçekli mücadele alanında birbirlerini rakip olarak görmelerine rağmen sahada asla karşı karşıya gelmeyi tercih etmemekte, vekil ülkeler üzerinden bu mücadeleyi devam ettirmektedirler. Masa da birbirlerine karşı mücadele alanında birlikte olmayı daha çok tercih etmekte mücadele alanlarında bir çok konuda daha önceden anlaştıkları zaman içinde ortaya çıkmakta, vekil ülkeler hakları için mücadele ederken onlar gerekli kararları alarak gelecek planlamasını birlikte yaptıkları görülmektedir.
Rusya, etrafındaki gelişmelere karşı ABD’nin attığı bütün adımları dikkatle izlemekte kendisine tehdit oluşturacak siyasi,ekonomik bölgesel,küresel,Nato gelişmelerini ve hinterlant alanındaki ülkelerin Nato ile ilişkilerinin anlaşmalar çerçevesinde gelişmesini tercih etmekte aksi durumları güvenliği için tehdit olarak görmekte ve işgal stratejilerine devam ederek gerekli cevapları kendi politikaları ile vermekten çekinmemektedir.
İnsan varlığı toplumları, toplumlar milletleri,milletler ise devletleri oluşturmakta ve devletlerin yapısınıda milletler belirlemektedir. Türkiye bölgesel, küresel güç merkezi konumu için tam bağımsızlık mücadelesini vermeye devam ederken küresel ölçekli devletlerin daha önceden kendi üzerindeki hakim yapılarını kırmaya ve yoluna devam etmek istemektedir.
15 Temmuz hain darbe girişimi ile istediklerini elde edemeyenlerin bu gün coğrafyamızda ve hinterlant alanımızda yer alanan bütün coğrafi alanlarda Türkiye’yi kendilerine rakip olarak görmekte kayıp edecekleri çıkarlarını korumak için Türkiye’yi hedef ülke olarak görmektedirler.
Türkiye’nin yeniden yükselişi ile nasıl bir kayıp içine gireceklerinin farkında olan küresel ölçekli emperyal yapılanmaların HEDEFLERİ ASLA DEĞİŞMEZ ,DEĞİŞEN SADECE SİSTEM VE YÖNTEMLERİ OLUR. Bunun farkında olan ülkeler hem üretim,hem savunma alanındaki gelişmeleri ile güçlü siyasi yapıları ile buna cevap verebilirler.
Eski Almanya Dış işleri Bakanı Fıscher’’Batı dünyası Türkiye’nin desteği olmadan Doğu Akdeniz’den,Kafkaslara,Asya ve Ortadoğuya kadar Türkiye olmadan hiç birşey başaramazlar’’ ifadesiyle Nato ve Atlantik için önemini ortaya koyarken aynı durum Rusya ve Çin içinde geçerli olduğu gerçeğini ortaya çıkarmaktadır.
Batı dünyasında ; Irkçılık ve Aşırı Sağ Milliyetçilik İslamofobi
Göç ve Göçmenler
ABD,AB arasındaki çekişmeleri
15 Temmuz hain darbe girişimine destekleri
Terör örgütlerine destekleri
Ortadoğudaki iç çatışmaların arkasındaki destekleri, Enerjiye olan ihtiyaçları
Küresel ölçekli enerji şirketlerinin geleceği

AB Türkiye ilişkileri ile Türkiye’nin Komşu ilişkiler genel müdürlüğüne bağlanması, Yunanistan üzerinden Türkiye’yi tehdit etme
Türkiye’ye karşı bir çok gelişme Türkiye aleyhine devam ederken
2009 Yılında One Minuet
2010 Mavi Marmara
BM İran Ambargosuna karşı Brezilya ile beraber hayır oyu kullanması
2013 Yılında Ulusal güvenliği için Nato dışı ülkeler Rusya ve Çin ile anlaşmalar imzalaması
Irak
Suriye
Libya
Batı basınında yer alan Türkiye karşıtı bir çok söylem ve Cumhurbaşkanını direk hedef alan açıklamalar ve yazılar
15 Temmuz darbe girişimine verdikleri destekleri Türkiye aleyhine bir çok alanda açıktan ve gizliden çalışmalarının bugün dahi devam ettiği ortadadır.
Brezinski’’ABD 15 Temmuz hain darbe girişimine verdiği destekle ABD imajına zarar vermiştir’’ açıklamasını yapmaktan çekinmemiş olup ABD’nin darbe girişimindeki rolunu açıktan beyan etmiştir.
15 Temmuz darbe girişiminin önlenmesi ile Batı dünyası ve onun yandaşları neler kayıp ettiklerine dikkat edelim buna göre,
Kontrol edilebilir Türkiye,
AB’nin etkin güç olmasının önüne geçilmesi,
Dünyada güvenlikli ülke konumuna devam etmesi, Enerjiye kolay ulaşmasının önüne geçilmesi,
Çin’i engelleme,
İran’ı kontrol etme,
Rusya’yı kuşatma ve her an kriz ve kaos ortamı yaratma, Kurmuş oldukları sistemin devam etmesinin önlenmesi, Afrika’da varlıklarının kaybı,
Asya’yı kontrol altına almaları
Balkanlarda etkin olma,
Terör devletlerini kuramamaları,
Bölmek istedikleri devletleri ele geçirememe Ortadoğu’da(BAE,S.Arabistan,Mısır)üzerinden istediklerini elde edememe, Kukla yönetimler ile bölgeyi bölme ve yönetme hayalleri,
Rakip ve yeni aktörlerin sahneye çıkmasını engelleme,
Bölgesel ve Küresel güç Türkiye’nin önünü kesme ve engelleme,
Yeni Uluslararası yapıların oluşmasını engelleme,
Yeni Güç birlikteliklerinin önüne geçme,
Yönetilen yapılar üzerinden kendi yapılarını koruma,
Ekonomi ve Finans sistemlerinin devamını sağlama ve kontrol etme,
Yeni yolların açılmasının engelleme,
Göç hareketleri ile yeni coğrafi haritalar oluşturma ve yasal olarak tanıma,
seçilmiş

Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ı istedikleri gibi kontrol etme,
Karadeniz ve Kafkasya’yı ele geçirme,
Türk-Rus-Türk Dünyası,İslam dünyası-Çin yakınlaşmalarının önüne geçme, Değişen dünya dengelerinin merkezi olan coğrafyayı kontrol etme ve yönetme, Manevi değerler merkezi coğrafyayı kontrolu ele geçirme,
BOP ile Türkiye’nin parçalanmasını sağlama,
Ankavi devletler oluşturma,
STK ile devletleri kontrol etme ve yönetme,
Hibrit savaşları,
Küresel güçlerin yapılanmalarının ortaya çıkması,
Türkiye dost ve düşman ayrımını görmesini engelleme,
Devletlerin güçlü kurumlarını nasıl ele geçirdiklerinin görülmesi, dahil bir çok alanda darbe girişimini destekleyenler kayıp ettiklerinin ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Darbe girişimi Türk Milletini manevi değerler ve bayrak etrafında birleştirirken,’’Emperyal sistemlerin halkların desteklemedikleri hiç bir yapıyı yıkamadıkları gerçeğini ortaya çıkarmıştır.’’
Mehmet BOZKUŞ

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir