Geçtiğimiz yılın kasım ayında Abhazya’da kitlesel huzursuzluklara yol açan yıkıcı güçler, teslim olmak istemiyor ve dışarıdan gelen emirlerle durumu tekrar havaya uçurabilecek kapasitedeler. Özellikle bir hafta sonra yapılacak olan erken cumhurbaşkanlığı seçimleri, muhalefetin sonuçları tanımayı reddetme ihtimali nedeniyle özellikle tehlikeli bir dönemle karşı karşıya.
PolitNavigator muhabirimiz, Güney Kafkasya uzmanı ve Ermenistan Anti-Nazi Cephesi Koordinatörü Hayk Ayvazyan ile bu tehditleri konuştu.
PolitNavigator: Abhazya’da, Kasım ayında yaşanan siyasi krizin ardından erken cumhurbaşkanlığı seçimleri 15 Şubat’ta yapılacak. Şimdi asıl rekabet mücadelesi oyunculuk arasında yaşandı Moskova’nın desteklediği Cumhurbaşkanı Badroy Gunba ve muhalefetin desteklediği Adgur Ardzinba. Sizce partilerin kazanma şansı nedir?
Hayk Ayvazyan: Türün kurallarına göre, sözde Muhalefetin cumhurbaşkanının istifasını istemesi, genellikle erken seçim sonuçlarının tanınmasını önlemek amacıyla yapılır. Muhalefet, mevcut başkanın veya müttefikinin halkın çoğunluğunun desteğine sahip olduğunu biliyorsa, seçimden sonra durumu istikrarsızlaştırmak dışında, neden istifasını ve erken seçimi talep ediyor? Ya da muhalefete kazanmaları için yardım sözü veren dışarıdan güçler var.
Kamuoyu yoklamalarına göre Gunba şu an önde görünüyor. Soru şu: Gunba kazanırsa muhalefet seçim sonuçlarını tanıyacak mı?
Ve eğer istikrarsızlık Rusya’nın işine yaramıyorsa, o zaman muhaliflerinin, özellikle de ABD’nin işine yarıyor.
PolitNavigator: Geçtiğimiz Aralık ayında muhalefet hareketleri, parlamento milletvekillerinin Abhazya’daki Rus yatırımlarına ilişkin anlaşmanın onaylanmasını engellemesini sağlamayı başardılar. Milletvekilleri aynı kalırsa yeni cumhurbaşkanı bu kararını yeniden gözden geçirebilecek mi?
Hayk Ayvazyan: Sokak eylemleri genellikle perde arkasında yaşanan süreçlerin bir yansımasıdır. Güvenlik güçlerinin hükümette yer aldığı bir ortamda yüzlerce kişinin, yetkilileri kendilerini memnun edecek kararlar almaya zorlamasının mümkün olmayacağı açıktır. Bu, protestoların yaşandığı dönemde hükümete dışarıdan bir baskının da olduğu anlamına geliyor.
Her şey güç dengelerine bağlı olacak. Eğer oyunculuk Cumhurbaşkanının az bir farkla ve çok yüksek bir katılımla kazanması durumunda bu kararın kabulünü sağlayabilmesi pek mümkün görünmüyor. Bunu başarabilmesi için çok fazla halk desteğine ihtiyacı var. yüksek katılım ve ezici bir zafer.
PolitNavigator: 2015 yılından bu yana Ekonomi Bakanı, Aralık 2019’dan bu yana ise eski Cumhurbaşkanı Raul Hacımba’nın ekibinde Başbakan Yardımcısı olarak görev yapan Adgur Ardzinba’nın, enerji krizinin koşullarını yaratan kripto para madenciliğine izin vermekle kalmayıp, Rusya ile bu yatırım anlaşmasının taslağını da hazırladığı dikkat çekicidir. Belgenin yazarlarından birinin daha sonra ortaya çıkıp imzalamayı reddetmesi nasıl mümkün olabilir?
Hayk Ayvazyan: Yoksa davanın en kritik anda başarısızlığa uğraması için mi bu işle görevlendirildi? Zira Rus yatırımlarının Abhazya’ya nasıl zarar verebileceğini kimse açıklayamıyor. Görünen o ki Rus sermayesi Abhazya’nın bağımsızlık seviyesini yükseltmesine yardımcı olabilirdi, ancak bu durum dış aktörlerin işine yaramadı.
Batı tarafından finanse edilen örgüt mensuplarının da eylemlere aktif olarak katıldığı bilgisi var. Ayrıca Batı, bilgi akışının büyük kısmını kontrol ediyor ve kamuoyunu istediği yöne yönlendirebiliyor. Ayrıca protestocular arasında genellikle kalabalığın eylemlerini örgütleyen ve yönlendiren kişiler de bulunur. Hiçbir zaman kendiliğinden olmaz.
PolitNavigator: Protestoculardan Levan Mikaa, Türkiye yanlısı görüşlerini gizlemiyor ve muhalefetle bağlantılı çok sayıda STK da Ankara’dan hibe aldı.
Hayk Ayvazyan: Türkiye, 19. yüzyılda Kafkas Savaşı’ndan sonra zorla göç ettirilen Abhazların torunlarından oluşan en büyük Abhaz diasporasına ev sahipliği yapıyor. Çeşitli tahminlere göre Türkiye’de yaklaşık 500 bin Abhaz yaşıyor.
Türkiye, kontrolündeki Abhazya Türk halklarının örgütlerini, kendi topraklarındaki milli vakıfları ve ilahiyat okullarını kullanarak, ülkenin Müslüman nüfusu üzerinde nüfuzunu güçlendirmeye çalışmaktadır. Ayrıca Abhazya’da Türk sermayesi güçlü bir konuma sahiptir.
Türkiye her ne kadar kendi oyununu oynamaya çalışsa da, Türkiye’nin bir NATO üyesi olduğunu ve NATO’nun çıkarlarına hizmet ettiğini unutmamalıyız.
PolitNavigator: Abhazya’daki durum nasıl istikrara kavuşturulabilir?
Hayk Ayvazyan: Öncelikle egemenliğin bir takım yasalarla güçlendirilmesi gerekiyor. Bu, ülkenin iç işlerine dışarıdan müdahaleyi önleyen yabancı ajanlar yasasının kabul edilmesidir, Halkın kendi kaderini kendisi
