KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Akıllara Zarar bir Coğrafya ve Türklerin Bağımsızlık Mücadelesi

Akıllara Zarar bir Coğrafya ve Türklerin Bağımsızlık Mücadelesi

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 9 dk okuma süresi
362 0

Öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki akıllara zarar. Bir de iş bilmez yöneticilerin, günün koşullarına göre popüler olan politik gruplara dahil olarak kamu kurumlarına getirilmesi ise ülkeleri kaosa sürükleyen yegane neden olarak görülmekte. Daha önceleri hoca efendi olarak bilinen bir cemaatin kamu kurumlarında kadrolaşmasına hep beraber tanıklık ettik ve liyakat ile feraset sahibi vatandaşlar sayesinde ise 15 Temmuz hain darbe girişimini def ettik. Herkes alanında ve uzmanlığına göre teyakkuz halinde, olası yeni bir darbe girişimine karşı hazır kıta beklemeye devam ediyor. Herhangi bir kurumda FETÖ ya da PDY kokan en ufak bir durumu bile es geçmeyen Türk gençliği, devlet başkanlarından aldıkları yetki ile durmadan çalışıyor. Daha önce kaleme aldığım “Türkiye’nin Jeopolitik Konumu ve Bilişim Diplomasisinin Önemi” başlıklı yazımda, Türkiye’nin komşuları ile bilişim diplomasisi oluşturması gerektiğine de vurgu yapmıştım. 12 Mayıs 2018 tarihinde Irak’ta yapılan seçimlerde gördüğümüz manzara ise maalesef ilgili kurumlarımızın elinin armut topladığını gözler önüne serdi.

Irak seçimleri sırasında kullanılan teknolojik cihazın özellikleri arasında parmak izi almakta var. Oy pusulalarının herkese açık bir şekilde, tarayıcı özelliği olan bir cihaza eklenerek hem cihazın kendi hafızasında hem de bulut olarak bilinen sanal sunucuya aktarıldığı görüldü. Irak’ta 20.000 kişinin yaşadığı Türkmen mahallesinden çıkan oy sonuçlarına baktığımızda bu işte bir bit yeniği olduğunu anlamak mümkün. Öte yandan Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) muhalefet çatısında yer alan Goran (Değişim) Hareketi, 12 Mayıs’ta gerçekleşen ve ülkede genel seçimler için kullanılan elektronik sistemin hacklendiğini iddia etti. (1) Öte yandan genellikle internet medyasının dahi pek yer vermediği bu seçimlerde, Irak meclisinde 3 Türkmen vekilimiz de bulunmaktadır. IKBY nin iddialarını Türkmen vekillerde dile getirmektedir. Irak meclisinde yok denecek kadar az sayıda Türkmen vekil olması ise teknolojinin kötü etkisi diyebiliriz. Hiçbir teknolojik geliştirme yapılmayan Irak’ta Amerikan teknolojisi cihazlar ile seçim yapmak kimin fikri bilemem ama bu olayı görüp raporlamayan birileri tarafından yaşatılan zafiyet gerçeğimiz var. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa M.İ.T. personeline istifa yetkisi verilmesi (2), tüm devlet kurumlarımızın C.M.M.I olarak bilinen NATO standartlarında olması gibi bilgiler bizi ister istemez şunu düşünmeye sevk ediyor; ülkemizde güvenli bir seçim olabilmesi için, Irak’ta yapılan seçimde kullanılan cihazlar kullanılır mı? 24 Haziran 2018 seçimlerinde teknolojik cihazların kullanımı söz konusu değil ama bir sonraki seçimlerde bu olabilir mi? MİT personellerinin kişisel verilerinin bulunduğu veritabanı manüple mi edildi? Bu yüzden mi KHK ile MİT personeline istifa yetkisi getirildi? Irak’ta alınan parmak izleri ile yapılan seçimle asıl hedef neydi? Türkiye’de birçok sektörde kullanılan parmak izi ve el damar tanıma sistemleri ile elde edilen veriler, hangi ülkelerin iştahını kabartıyor? Kuzey Irak’ta ele geçirildiği iddia edilen 2 M.İ.T. personeli teknolojik bir zafiyet sonucu mu yakalandı? (3)

Türkiye’de Irak benzeri bir seçim yapılması halinde, yabancı menşeili bir teknoloji ile seçim yapılması söz konusu dahi olamaz. Ancak, bilişim sektörünün iş bilmez yöneticileri ve Five-Eyes hizmetkarlarının kamu kurumlarına verdikleri güvenlik duvarı, bulut hizmetleri ve daha bir çok başlık sayesinde vatandaşlarımızın tüm verileri zaten yabancı istihbarat örgütleri tarafından işleniyor. Olası bir operasyon durumunda ise hedef olan kişi hakkında sağlık verisinden kişilik analizine kadar tüm detaylar kullanılabilir.

Olur da, gün gelip ülkemizde Irak’ta kullanılan teknolojik cihazlar aracılığı ile bir seçim yapılması planlanırsa, gelen eleştirilere ilk cevap şu olacaktır; falanca firma ve filanca yerli kurumlar arasındaki iş birliği ile yetenekli mühendislerimizle birlikte %100 milli bir seçim sistemi gerçekleştirebileceğiz. Bulut teknolojisi ile verilerimiz farklı lokasyonlarda güvenle saklanacak ve hiçbir manüplasyona müsaade etmeyeceğiz. Tabi bu tip bir açıklamayı yapanlar genellikle bakan düzeyinde olan kimselerdir. Bakanlarımızda iş bildiği sanılan ve genellikle siyasilerin yakın akraba, eş ve dostlarından seçiliyor. Bu durumda, bilgiyi veren de kaynak olarak kullanan da olası bir zafiyet durumda hiçbir bahane üretemeden suçlu olduklarını kabul ediyorlar ve ya kandırıldık ya da bilemedik diyerek siyasi konjonktürdeki güçle geçici olarak yaşamlarına devam ediyorlar.

Neyse ki, 24 Haziran’da ülkemizde gerçekleşecek olan seçimlerde Irak’ta kullanılan teknolojik seçim cihazları ve yöntemleri kullanılmayacak. Ancak, mevcutta kullanılan telefondan tablete, hastane verilerinin barındığı sunuculardan emniyet için kullanılan kamera kayıtlarının depolandığı sunuculara kadar tüm verilerimiz bize ait olmayan teknolojiler ile kullanılmaktadır. Başta internet erişim engelleme yetkisine sahip ve uygulayıcı kurum olan BTK’nın ön planda olan başkanına, bu ve birçok başlıkta çıkıp uyarılarda bulunmasını tavsiye ediyorum. Aksi halde, iş bilmezler ordusu tarafından doldurulan kurumlarımızın devletimizi bu denli yıpratmasına bu millet 15 Temmuzda dur dediği gibi dur diyecektir.

Yaşadığımız coğrafya tarih kokmakta ve hiçbir ayrım yapmadan bizleri bir arada tutabilen atalarımıza yüksek derecede minnet duymaktayız. Günümüzde ise aynı minneti devlet büyüklerimize karşı hissetmekte güçlük çekmekteyiz. Bu güçlüğün yegane sebebi ise, ehil olmayan kişilerin kurumlarda yuvalanması ve sözde liyakat sahibi oldukları gerekçesi ile muhafaza edilmeye çalışılmasıdır. Hazır herkesin dilinde 19 Mayıs hasebiyle gençlik varken, bırakın gençleri, hiçbir siyasi tarafa çekilmeden geliştirme yapsınlar. Yine sizin seçtiğin siyasiler biz gençlerden aldıkları hakikat içerikli bilgilerle açıklamalarına devam etsinler. Bu coğrafya akıllara zarar olabildiği gibi, akılların iyi niyetlerle harmanlandığında neler yapabildiğini biliyor ve büyük bir özlem duyulan Adalet başlığının yeniden dünyaya hakim olması için sabırsızlanıyoruz. Bu yüzden olsa gerek, bilişim diplomatları tarafından yürütülen bilişim diplomasisine, siber güvenlik daire başkanının, emniyet istihbarat genel müdürlüğüne getirilmesi, devlet erkanının da, bilişim diplomasisine büyük önem atfettiğini gözler önüne sermektedir. (4)

Son olarak, yapay zeka ile yönetim sisteminin konuşulduğu günümüzde, hiçbir siyasi yada politik etki altında kalmayan bir bilincin acilen milli yapay zeka çalışmalarına aktarılması gerektiğini ve bu konunun ulusal güvenliğimiz açısından büyük önem arz ettiğinin altını çizmekte fayda var.

Burak Bozkurtlar

(1) http://www.haberturk.com/irak-ta-elektronik-secim-hacklendi-iddiasi-1962813

(2) http://www.milliyet.com.tr/mit-personeline-istifa-hakki-gundem-2578493/

(3) https://kafkassam.com/kuzey-irakta-mit-mensuplarinin-kacirilmasi-hakan-fidani-istifa-ettirir-mi.html

(4) https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/son-dakika-emniyet-istihbaratinda-degisim-2416339/

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir