KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. İran
  4. »
  5. Ahvaz olayları kontrolden çıkıyor mu

Ahvaz olayları kontrolden çıkıyor mu

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 12 dk okuma süresi
292 0

ran’ın güneybatısındaki nehirlerin kurutulmasına yönelik başlayan protesto gösterilerinde kurbanların sayısı, güvenlik güçlerinin Arapların çoğunlukta olduğu Huzistan (Ahvaz) kentindeki protestoları kontrol altına almak için şiddete başvurmasının ardından yaklaşık 6’ya yükseldi.

Nehirlerin kurutulması ve nehirlerin kollarından gelen suyun İran’ın iç kesimlerine yönlendirilmesi projesine karşı geçen hafta başlayan protestolar kapsamında Ahvaz kentinin sokaklarında ateşler yakıldı. Protestocuların yoğun olduğu yerlerde silah sesleri duyulurken, polis göstericileri dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullandı.

Ahvaz’ın batı yakasındaki es-Sevra semtinde gerçekleşen protesto gösterilerinde Muhammed Kürşat (20 yaşında) ve Hamza (Farzad) Farisat’ın öldürüldükleri haberlerde yer aldı.

Öte yandan yetkililerin Muhammara, Abadan, Maşur, el-Fellahiye, Dezful, Behbahan ve İze şehirlerinde mobil internet hizmetini kestiği bildirildi.

Ülkede son altı gündür protestocular cep telefonlarıyla polislerin protestoculara ateş açma anlarını kaydetti. Göstericiler, yetkilileri nüfusu yerinden ederek demografik yapıyı değiştirmeye çalışmakla suçlayan sloganlar attılar.

Susengird kentinde pazartesi akşamı yaşanan sessizliğin ardından güvenlik güçleri sokaklarda yeniden görülmeye başladı. Protestocular güvenlik güçlerine taş atarken, kentte geç saatlerde silah sesleri duyuldu. İran-Irak savaşından kalan bir tank, şehir merkezindeki bir parkın girişinde öfkeli protestocular tarafından ateşe verilerek yok edildi.

Susengird kentindeki aktivistler, güvenlik güçlerinin şehrin çeşitli bölgelerindeki protestolarda güç kullanması sonucu 100’den fazla kişinin yaralandığını ve çoğunun tutuklanma korkusuyla evde tedavi gördüğünü vurguladı. Yaralılardan biri Arapça olarak yaptığı açıklamada, “Bize ateş etmeyeceklerine dair söz verdiler. Düşmanca ya da siyasi sloganlar atmadık ama etrafımızı sardılar ve silahlarıyla bizi vurdular” dedi.

Bölge sakinleri ve genel olarak İranlılar arasında güvenlik güçlerinin protestoları bastırmak amacıyla aşırı güç kullanması yaygın eleştirilere yol açması nedeniyle yetkililer bölgedeki çevik kuvvet birimlerine bu hafta başı diğer illerden takviyeler yaptı.

Protestoların yedinci gününde, Zagros Dağları’nın eteklerindeki Karun ve Karha nehirlerinin yakınındaki Ahvaz kentinin doğusundaki protestolar diğer bölgelere yayılarak, bazı Arap bölgelerinde ve Behbehan ile İze şehirlerinde patlak verdi.

İze şehri, bazı göstericilerin dini lider Ali Hamaney’i eleştiren, bazılarının ise eski rejimin kurucusu, 1979 devrimi ile düşen İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi’nin babası Rıza Han Pehlevi’yi öven sloganlar attığı ateşli bir atmosfere sahne oldu. Güvenlik güçlerinin protestoculara silahla müdahale etmesinin ardından iki veya üç kişinin öldüğüne dair haberler yayıldı. Reuters haber ajansı, İze kentinden paylaşılan bir videoda protestocuların “Rıza Şah ruhun şad olsun” sloganları attığını belirtti.

Protestolar genişledikçe, protestocuların sloganları da nehirlerde su hakkı talep etmekten ve suyun yönünü değiştiren projelerin durdurulması talebinden, velayet-i fakih rejiminin kurucu lideri Ali Hamaney’i hedef alan siyasi sloganlara dönüştü.

Resmî açıklamalar

İran devlet televizyonu, İze şehrinde bir kişinin öldüğünü kabul ederek şunları kaydetti:

“Dün gece halk, mevcut sorunlardan memnuniyetsizliklerini ifade etmek için sokaklara çıktı. Ancak bazı fırsatçılar düşmanca sloganlar attılar ve polis güçleri ile çatıştılar. Bazı haberler çatışmada bir kişinin öldüğünü ve bazılarının ise yaralandığını belirtiyor.”

Fars haber ajansı ise, İze Valisi’nin, “Hadi Behmeni isyancılar tarafından vuruldu ve ağır yaralandığı için hastanede öldü. Sorumluların kimliklerinin belirlenmesi için çalışmalar sürüyor” açıklamasını aktardı.

Geçtiğimiz günlerde resmi medya, kötü yönetimi eleştiren protestocuları tanımlamak için “isyancılar” terimini kullanmıştı.

Fransız haber ajansının İran resmi haber ajansı IRNA’dan aktardığı habere göre, Irak ve Huzistan sınırındaki Bender Mahşehr şehrinde bulunan Talegani kasabasında salı akşamı göstericilerin bir çatıdan ateş açmaları sonucu bir polis memuru öldü.

Huzistan Valisi Kasım Süleymani Deşteki, birkaç gün önce paylaşılan protesto videolarını “sahte” olarak nitelendirdikten sonra, protestolarda ölü sayısının arttığı yönündeki haberleri yalanlayarak, güvenlik güçlerine şiddet kullanmamaları ve özellikle ateş etmemeleri talimatı verdiklerini söyledi. Deşteki, “Bazı göstericiler silahlıysa ve barışçıl protesto dışında amaçları varsa, yasalar bize bu yaptıklarıyla farklı şekilde mücadele etmemizi söylüyor. Ancak insanlar bizim için değerli” dedi.

Devlet medyası tarafından yayılan resmî açıklamalara rağmen, bazı gazeteler su yönetimi politikasını, Karun ve Karha nehirlerinin kolları üzerinde baraj inşasını eleştirdi. İran’daki Aftab Yezd gazetesi, “Huzistan konusunda suçluyuz” diye yazdı. Şahruni gazetesi ise, Irak sınırındaki sulak alanlarda kuraklık yaşanırken, Hur’ul Azim Sulak Alanı’nda bataklığa saplanan bir mandanın fotoğrafını yayınlayarak, “Kur’ul Azim” manşetini attı. Kur, Farsça’da mezar anlamına geliyor. Arman gazetesi ise birinci sayfasına “Dünün kahramanları sadece su istiyor” manşetini attı. Sazandeki gazetesi manşetine, “Huzistan için kederi öldürdük” diye yazdı.

Hükümet medyası, Karun ve Karha nehirleri çevresinde olup bitenlere ilişkin panik havasını ve öfke dalgasını yatıştırmaya çalıştı. İran resmi haber ajansı IRNA, “18 günlük su gerginliğinin ardından sular Deşt Azadigan’a ulaştı” şeklinde bir haber yayınladı. Bu isim, İranlı yetkililerin Irak sınırındaki Hur’ul Azim yakınlarındaki üç şehir Süsengird, Huveyze ve Bestin şehirlerine verdiği isim olarak biliniyor.

Fars haber ajansı, Karha Nehri’nden akan suyun Huveyze Bataklığı yakınlarındaki bölgelere gelişinin videolarını yayınladı. Ancak bu haber yerel kaynaklar tarafından henüz teyit edilmedi. AFP’ye göre devlet televizyonu çarşamba günü, Devrim Muhafızları tarafından kuraklık çeken bölgelere gönderildiğini söylediği su tanklarının görüntülerini yayınladı.

İran İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanı Muhammed Cevad Azeri Cehromi, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, “Sorunları çözmek ve insanların doğru taleplerini karşılamak için kelimeler yeterli değil. Huzistan, İranlılar için bir onurdur. Sorunlarının çözümü için milli mutabakat gerekir, başka bir şey değil” ifadesini kullandı.

Milletvekilleri geçen hafta, Zagros Dağları’nın batısındaki birçok barajla nehirlerin kollarının Ahvaz Ovası’na akışını engelleyen dev tüneller kazmaya yönelik Beheshtabad projesini şiddetle eleştirdiler.

Polis baskısını kınayan ve protestolara destek gösterileri

Aktivistler, özel kuvvetlerin başkent Tahran’ın en büyük meydanı olan Azadi Meydanı’nda konuşlandırıldığını gösteren videolar yayınladılar. Bölgede düzenlenen protestolarda velayeti-fakih rejimi ve Dini Lider Ali Hamaney’i eleştiren sloganlar atıldı.

Tahran’ın kuzeyindeki Narmak mahallesi sakinleri, salı akşamı Ahvaz protestolarıyla dayanışma içinde evlerinin çatılarından “diktatöre ölüm” ve “Hamaney’e ölüm” sloganları attı.

Ülkenin batısındaki Kirmanşah şehrinde, Kürt protestocuların Ahvaz’daki Arap protestolarıyla dayanışma amacıyla şehrin sokaklarını trafiğe kapattıkları bildirildi.

İran’daki bazı sendikalar dün, protestocuların taleplerini ele alırken İranlı yetkililerin baskıya başvurmasını eleştirerek, su hakkını talep eden protestolarla dayanışma içinde olduklarını ifade ettiler.

Sendikalar ve sivil toplum örgütlerinden protestolara destek açıklamaları

ABD’nin Farsça yayın yapan Radyo Ferda kanalına göre, Öğretmenler Sendikası Koordinasyon Komitesi, Sivil Toplum Aktivistleri, İran Öğretmenler Örgütü, Toplu Taşıma İşçileri Sendikası ve Emekliler Sendikası güneydeki protestolarla dayanışmalarını vurgulamak için ayrı ayrı açıklamalar yaptı.

Açıklamalarda protestoların bastırılması ve barışçıl protestolara karşı aşırı güç kullanılması kınandı. Öğretmenler Örgütü açıklamasında “1980’lerdeki savaşa ve vatanı savunmanın sonuçlarına katlanılan 20 şehir ve 770 köyün halkı bu şartları hak etmiyor” ifadesini kullandı.

Toplu Taşıma İşçileri Sendikasının açıklamasında ise, güvenlik ve polis unsurlarının göz yaşartıcı gaz kullandığı, silahsız insanları vurduğu ve barışçıl protestoların şiddete dönüştüğü belirtildi.

Emekliler Sendikası, barajların inşasını ve su transfer projesini “İmar Kumandanı ve Bahar hükümetinin kişisel ve partizan amaçları için başlatıldığı” iddiasıyla eleştirdi. Sendika bu sözleri ile, İmar Kumandanı lakabını alan eski Cumhurbaşkanı Ali Ekber Haşimi Rafsancani’ye ve hükümetine ‘Bahar hükümeti’ adını veren Mahmud Ahmedinejad’a atıfta bulunuyor.

Öğretmenler Sendikası Koordinasyon Komitesi tarafından yapılan açıklamada, “Hakikat arayışının kesintiye uğratılamayacağı ve baskı ile ortadan kaldırılamayacağı” belirtildi. Ayrıca Huzistan eyaletinde zulme uğrayan halk ile dayanışma içinde oldukları ifade edildi.

İran İnsan Hakları Aktivistleri Ajansı’nın (HRANA) haberine göre, bir dizi İranlı film ve televizyon yıldızı göstericilerle dayanışma içinde bir protesto düzenledi.

İran milli futbol takımının eski kalecisi ve kaptanı Abadanlı Ahmed Rıza Abidzade, İnstagram hesabından bölge halkıyla dayanışmasını ilan ederek, “İnsanların suyu yok, Allah onlara yardım etsin” diye yazdı.

İranlı aktör Hamid Behdad, bazı İranlıların kriz yaşanan eyaletteki insanların içme suyunu satın almak için başlattığı bağış kampanyasını protesto etti. Behdad, İnstagram üzerinden şu açıklamayı yaptı:

“Huzistan halkının su bağışına ihtiyacı yok. İran’daki dükkanlardan tüm suyu satın alabilirler. Huzistan halkı muhtaç veya zor durumda değildir. Onlar kendi haklarını ve tüm İran halkının haklarını savunmak için oturma eylemi yapıyorlar. Huzistan ovasının kurumasının tüm İran platosunu yok ettiğini söylemek için toplandılar.”

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir