KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Türkiye
  4. »
  5. ABD destekli PYDsiz el Bab Türkiye için kebap!

ABD destekli PYDsiz el Bab Türkiye için kebap!

Ömür Çelikdönmez Ömür Çelikdönmez - - 9 dk okuma süresi
348 2

9 Şubat 2016’da “Rusya Kürt Koridoru İstemiyor!” başlıklı değerlendirmemde “Suriye’nin kuzeyinde, sınırımızda üç kanton oluşturan PKK’nın Suriye uzantısı PYD’nin Akdeniz’e ulaşma çabaları, Rusya’nın hava harekâtıyla boşa çıktı. Lazkiye-Şam arasını Esad’ın denetimine vermeyi planlayan Rusya’nın, “Kürt koridoru” rüyasının da sonu anlamına gelen bu hamlesi Amerika’yı kara kara düşündürüyor. Bu sürece Türkiye’nin de payını hesaba katın!” demiştim. Bunu söylediğimde Rus uçağı düşürüleli aylar olmuştu. “Rusya Kürt koridoruna siyaseten karşı. Çünkü biliyor ki, Kuzey Irak ve Suriye Kürtleri ABD ve Avrupa ile kendisine göre daha yakın ilişkiler içinde.

Çünkü yaşlı Avrupa’nın gözü Ortadoğu’nun enerji kaynaklarında. İstedikleri kadar, çeşitlendirilebilir, sürdürülebilir enerji kaynağı arayışında olsunlar yine dönüp dolaşıp doğalgaz ve petrolden başka enerji kaynağını gözleri görmüyor. Kürt Koridoru Avrupa sömürgeciliğinin Orta Asya’ya açılan kapısı olmaktan başka bir şey değil. Rusya Kürt koridoruna ekonomik açıdan karşı. Çünkü Rusya kendi çıkardığı doğalgaz ve Petrolü satmak için Avrupa’yı pazar görüyor. Şimdiye kadar da öyleydi. Kürt koridoru projesiyle birlikte göz göre göre Avrupa pazarının elinden çıkmasına asla razı değil.” yorumunu sizlerle paylaşmıştım.

Bu analizin doğruluğunu geçen zamanda birlikte teyit ettik. (Bkz. http://www.kafkassam.com/rusya-kurt-koridoru-istemiyor.html ) ‘Fırat Kalkanı’ operasyonuyla söylediklerimin gerçekleşmesini sizlerde takip ettiniz. Benim gördüğümü gören bir başka göz; Independent’ın deneyimli Orta Doğu muhabiri ve yazarı Patrick Cockburn’un da, son haberinde, ABD ve Rusya’nın Suriye’de düşündüklerinden daha az etkili olduğu görüşünü savunması bundan başka bir şey değil. (Bkz. http://www.bbc.com/turkce/37404147 )

TSK’nın ‘Fırat Kalkanı’ fırtına koparmaya devam ediyor. Çünkü bu harekât, ABD tandanslı ‘Kürt Koridoru’nu Rusya-İran ve hatta Suriye’nin oluruyla başlamadan bitiren operasyon olarak tarihe altın harflerle yazacak nitelikte. Aylar önce PYD ile ABD arasında varılan bir mutabakatta, PKK kantonlarının sınır hattından doğu-batı şeklinde değil Güneydoğu-Kuzeybatı yönlerinden bir yay şeklinde birbirine bağlanacağı ve Türkiye sınırına doğru içine Azez’i alacak şekilde kalan bölgenin sıkışmış vaziyette muhaliflere bırakılacağı kararlaştırılmıştı. Evdeki pazarlık çarşıya uymadı. Çünkü Türkiye; ABD destekli bu genişlemeyi güvenlik tehdidi kapsamında değerlendirince kızılca kıyamet kopuverdi. Neticede Bab’ın PYD açısından tehlikeye girmesi üzerine kantonların aşağıdan yukarıya bir yayla birleştirilmesi de suya yattı.

Şimdi ABD; suyu tersine akıtmanın derdinde. O coğrafyada bir tek Asi nehri tersine akar başka örneği de yok. O nedenle Amerikalıların çabası beyhude. Türkiye’nin Suriye içlerine uzanan askeri harekâtını sahiplenen bir görüntü vermeye özen gösteriyor. Bu amaçla Amerikalı askerlerin yürüteceği göreve “Asil Mızrak Operasyonu” adını verdiler. Ama bilmiyorlar ki mızrak çuvala sığmıyor. 30-40 kişilik özel kuvvetlerini Türkiye destekli Özgür Suriye Ordusuna ekleyerek, TSK’nın Rusya, İran ve Suriye arasını açmaya çalıştıkları gözlerden kaçmıyor. ABD’nin harekâta dâhil olmasının tek nedeninin el-Bab operasyonunu sabote etmek istemesi olduğu ortada. Bir diğer nedende bölgede PYD içinde konuşlu özel kuvvetlerini TSK’nın tırpanından korumak düşüncesi. Ama her seferinde hüsrana uğradıkları kesin. Türkiye destekli muhaliflerin Kilis sınırının 30 kilometre güneyindeki Bab kasabasına doğru ilerleyişleri sürüyor.

Yetkililer, El-Bab operasyonuna en az 7 bin ÖSO askerinin de dahil olduğunu belirtiyor. Fırat Kalkanı Harekâtı’nın üçüncü evresinin açıklanmasının hemen ardından ABD’nin Çobanbey’e girmesi ile başlayan gerilim sürüyor. ABD, kısa sürede 90 kilometrelik alandan IŞİD’in temizlenmesini sağlayan Fırat Kalkanı Harekâtı’na katılmak istiyor. Muhalif savaşçılar ise Türkiye’nin güneyindeki ‘PKK koridoru’ planını boşa çıkaracak el-Bab operasyonunun sabote edileceği endişesini taşıyor. Fırat Kalkanı harekâtında, muhaliflerden oluşan 5 Özel Görev Kuvvet Grubu, Rai bölgesinde Tel Şair, Tall Ar ve Kara Kuz yerleşim mahallerinde kontrolü sağladı. ÖSO’ya bağlı Ahrar El Şarkiyye’nin ardından Mare Devrimcileri, Sukur Cebel ve Suvvar Tel Rıfat grupları da ABD askerlerinin Suriye’de devam eden Fırat Kalkanı operasyonunda yer alması nedeniyle harekâttan çekildi. ÖSO çatısı altında Türkiye ile birlikte IŞİD’e karşı savaşan 8 Suriyeli muhalif savaşçı grup ABD askerleri ile operasyonda yer almak istemiyor. Ayrıca ÖSO grupları ABD’nin Suriye topraklarında olmasına tepki gösteriyorlar. (Bkz. https://tr.sputniknews.com/ortadogu/20160917/1024864044/oso-abd-firat-kalkani.html )

Sanki tüm bu olumsuzlar ve protestolar yaşanmamış gibi Pentagon, Türkiye’nin talebi üzerine Amerikan özel kuvvetlerinin, Cerablus ve Çobanbey’de Türk birliklerine ve Suriyeli muhalif güçlere destek verdiğini bildirdi. ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Yüzbaşı Jeff Davis, Türk hükümetinin talebi doğrultusunda Suriye sınırındaki Cerablus ve Çobanbey (El Ray) bölgelerinde Amerikan özel kuvvetleri birliklerinin Türk ve Suriyeli muhalif güçlere destek verdiğini belirtse de El Bab operasyonu için helikopter ve zırhlı araçlarla Çobanbey’e giden 4’ü komutan 29 ABD’li özel kuvvetler askeri protesto edilerek kovulduğunu bilmiyor olamaz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Suriye’de düzenlenen IŞİD operasyonlarında ÖSO mensuplarının ABD özel kuvvetler askerlerini kovması hakkında, “Özel kuvvetler ÖSO tarafından istenmedi. ÖSO’ya yönelik ABD’li yetkililerin davranışları süreci bu yöne itti. Bizim yetkililerimiz, bizim özel kuvvetler mensuplarımız 30 kadar ABD’li özel kuvvetleri oradan çıkardı” demesi, hiç şüphesiz ÖSO üzerinden ABD’ye verilen mesajdır. (Bkz. http://www.sondakika.com/haber/haber-cumhurbaskani-recep-tayyip-erdogan-turkiye-bir-8784386/ ) Türkiye ABD’nin 15 Temmuz darbesine verdiği desteği unutmadı Kİ ABD’nin ipiyle Suriye’de kuyuya insin!

Lakin Türkiye PYDnin Münbiç’ten çıkmadığını, kendisini ‘SDG’ olarak kamufle ettiğini çok iyi biliyor. PYD’nin başka kamuflaj yöntemleri de var. Mesela Suriye’de Tel Abyad ilçesindeki çok sayıda PKK/PYD’linin bulunduğu binaya asılan ABD bayrakları bunlardan biri. Türkiye’nin tepkisi üzerine asılan bayraklar indirilirken Pentagon, bayrakları YPG’lilerin değil Amerikan özel kuvvetlerinin göndere çektiklerini açıkladı. ABD’li yetkililer, Cenevre Sözleşmesi gereği, bulundukları yeri belirtmek için bayrak çektiklerini söyledi. ABD-PYD ittifakının gizli ajandası, Münbiç’ten Bab’a, oradan da kuzeydoğuya doğru Tel-Rıfat ve Afrin’e ulaşmak. Bu planın başında Amerika var ve Türkiye tüm bunların farkında!

Fırat Kalkanı Operasyonu, sadece askeri gelişmeler açısından değil, siyasi boyutları açısından da içinden çıkılması zor, kaotik bir süreç. Hiç düşündünüz mü; Türkiye için El Bab neden önemli? İlk olarak Türkiye; El Bab ve civarını denetimine alarak kendi sınırlarına yönelik en büyük tehditlerden birisi kabul edilen PYD kontrolündeki bölgelerin birleştirilmesini engellemeye çalışıyor. Bu nedenle El Bab’ın kontrolü kritik öneme sahip. Bir diğer neden de El Bab’da bu denli güçlü bir IŞİD varlığı söz konusuyken ÖSO’nun kontrolündeki diğer bölgeleri güvenlik altında tutamayacağı gerçeği. Anadolu’da bir tekerlemenin sözleri şöyle; ‘kestane kebap yemesi sevap’!

Ömür Çelikdönmez
Twitter:@oc32oc39
omurcelikdonmez@hotmail.com

İlgili Yazılar

2 Yorum

  1. Sami Gören - -

    Allah devletimizi ve milletimizi korusun ….

  2. Uğur Erdoğan - -

    Usa çok meraklıysa Rakkaya kendi saldırsın.Ama işine gelmez.Kendi yavrusunu yiyen kedi olur o zaman. Gerçi kırkpare suriye bunların asıl amacı.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir