Sinan Çuluk; “Mir’at-i Hakikat”ten TÜRKLERİN MİLLİ OYUNLARINA NE OLMUŞTU

«Biz muallim mektebinde talebe iken İstanbul’a gelen Romen Darülfünunlarını misafir etmiştik. Konferans salonunda sık sık birbirimize müsamere verirdik. Bir gün kendilerinden milli oyunlarını rica ettik. Bir Romen genci sahnenin önüne gelerek arkadaşlarına bir şeyler söyledi. Derhal yirmi-otuz Romen genci sahnenin ortasında el ele, kıvrak coşkun bir oyuna başladılar. Hayretten birbirimize baka kaldık. Hepsi sanki yekdiğerine bağlı imişler gibi tam bir ahenk içinde hatasız oynuyorlardı. Romen ruhunun inceliğini her şeyden ziyade biz bu oyunlarla anlayabilmiştik.
O zamandan beri hasret çekiyoruz. Niçin Türk gençlerinin de bir arada oynayacakları milli bir oyunları olmasın. Ve bu oyun Darülfünun’umuza kadar bütün mekteplerimizde talim edilmesin.
Tekrar intihaplarıyla bize sürur ve ümit bahşeden kıymetli maarif vekilimizin her halde bu milli oyun meselesini de tetkik etmekte olduklarına kanaatimiz vardır.»
Sinan Çuluk
Share this content:




Yorum gönder