Elhan Şahinoğlu: Lavrov, Avrupa’nın Rusya’ya saldırması hâlinde

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, yılın son röportajında da tehditkâr üslubundan vazgeçmedi. Lavrov, Avrupa’nın Rusya’ya saldırması hâlinde, yaşlı kıtanın ağır darbelerle karşılaşacağını söyledi. Lavrov, lideri Vladimir Putin gibi Avrupa’yı korkutmaya çalışıyor. Rus yetkililer bir dönem Avrupa’yı nükleer savaşla tehdit ediyordu; bu tehditlerin işe yaramadığını anladıktan sonra başka tehditlere yöneldiler.

Belli ki Avrupa Birliği ülkelerinin Ukrayna ile birlikte Rusya’ya karşı savaşa katılma gibi bir planı yok. Avrupa Birliği ve NATO yalnızca Ukrayna’yı ayakta tutmaya çalışıyor. Bu amaçla Ukrayna’ya mali yardım ve askeri teçhizat gönderiliyor. Buna rağmen hiçbir devlet Ukrayna’ya askerî birlik göndermeyi planlamıyor. Bunu Kremlin de biliyor; Rus yetkililer yalnızca ön alarak Avrupa ülkelerini Ukrayna’ya verdikleri desteği artırmaktan caydırmaya çalışıyorlar. Ancak bu çabalar sonuç vermiyor. Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü ve beşinci yılına girecek olan savaş, Avrupa güvenliği için temel tehdittir ve Rusya’nın işgalci planlarından korunmanın yolu Ukrayna’ya verilen desteğin artırılmasından geçmektedir.

Kremlin, ABD Başkanı Donald Trump’ın politikasından memnundur. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Beyaz Saray’ın savaşın durdurulmasına ilişkin ortaya koyduğu 28 maddelik planı görüşmeye hazırdı. Ancak Kiev ve Brüksel bu plana gerekli düzeltme ve değişiklikleri yaptılar. Bunun üzerine Kremlin yeni planı reddetti. Lavrov, röportajında güya Avrupa’nın savaşın durdurulmasına engel olduğunu söyledi. Yani bu mantığa göre, Kiev ve Brüksel Beyaz Saray’ın sunduğu plana değişiklik yapmasaydı, Moskova savaşı durdurmaya hazırdı.

Sergey Lavrov’un röportajında Tayvan’la ilgili sözleri de dikkat çekti. Lavrov, Çin’in Tayvan’ı ele geçirmek amacıyla askerî bir müdahaleye başlaması hâlinde Rusya’nın müttefikinin yanında olacağını söyledi. Kremlin bu açıklamayla Çin’in Tayvan’ı ele geçirme politikasına desteğini göstermiş oldu. Görünüşe göre Çin’in Tayvan’ı ele geçirmek için bir savaşa başlaması Rusya’nın çıkarlarına uygundur. Kremlin’de, Asya kıtasında yeni bir savaşın büyük devletlerin dikkatini o bölgeye çekeceği ve bunun Batı ülkelerinin Rusya-Ukrayna savaşına ilgisinin azalmasına yol açacağı düşünülüyor. Buna rağmen Pekin, Tayvan’ı ele geçirmek amacıyla bir savaşa başlamaya cesaret edemiyor. Çünkü bu savaşın Çin ekonomisi için ciddi sorunlar yaratabileceğinin farkında. Putin, Ukrayna’ya karşı işgal savaşını başlatırken ekonomik riskleri hesaplamadı ve bunun Rusya için ağır sonuçları açıkça ortadadır.

Bu arada Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yılın sonlarına doğru Kazakistan’ın eski Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’le yaptığı görüşme de dikkat çekti. Bu görüşme, Putin’in Kazakistan’ın mevcut Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’e bir uyarı mesajı olarak değerlendirilebilir. Kasım Cömert Tokayev, Rusya ile ortaklığı sürdürmekle birlikte Türk devletleri arasındaki entegrasyona, ABD ve Avrupa Birliği ile iş birliğinin genişletilmesine ilgi gösteriyor. Bu durum, imparatorluk zihniyetine sahip olan Rusya Devlet Başkanı’nın hoşuna gitmiyor. Ancak Putin’in bu “mesajları” mevcut durumu değiştirecek güçte değil. Putin, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ı kızdırmak için eski dostu Robert Koçaryan’la da görüşmüştü; ancak Kremlin’in sahibi bu yolla da istediği sonucu elde edemedi.
Elhan Şahinoğlu