KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Azerbaycan
  4. »
  5. Bakü hala konuşuyor

Bakü hala konuşuyor

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 5 dk okuma süresi
285 0

O gün çok soğuk vardı her zamanki gibi yine Bakün”nün meşhur rüzgarı. Biliyormusunuz Bakü rüzgarıyla meşhur. Londroda yaşayan bir yabancı arkadaşım gelmişti Baküye hayranlığını gizleğe bilmiryordu bana Bakü çok narindir çok ince şehirdir demişdi. Binaların görüntüsü hatda tamam farklılık katardı. Kendimde her iş çıkışında Bakünü dolaşırdım adeta gördüğüm yerde her gün başqa yenilik bulurdum yorulduğumdaysa eskiden Kirov parkı vardı yolumu oraya salar Bakünü birde ordan izlerdim. Evlerden adeta mutluluk ışıkları üzerimə düşerdi Bakü konuşdururdu. Biliyorum gülmeli gele bilir belkide Bakü halada bizlerle konuşuyor.

1988 senesi Moskvaya gittim milliyetçilik propagandası yapan radikal kamu görevliler ve Mikhail Gorbaçov’un perestroyka konusundaki ilgisinden dolayı her kes ona nefret ederdi. Siyasete hiç merakım yokdu amma bende bu adama karşı garib tedirginlik vardı. Ondan sonra Baküye hər bakdığımda o, eşkiyanın siması gözümün önünde canlanırdı ve çok korkardım hatda arada arkasaşlarıma “Bakü sanki nədənsə tedirgin söyler dururdum” onlarsa gülümseyerek bana niye böyle düşündüğümü söylerdi. Biliyormusunuz benim hayran olduğum sokaklarda artık dolaşdığıda insanlar tedirgindi sanki, her zaman gitdiğim Kirov parkıdanda Bakü kendine tedirgin oluyordu Bakünün rüzgarı bile konuşuyordu o dönem. Azadlık meydanı denilen yer var Baküde ən güzəlidir karşıda ucsuz bucaqsız hazar denizi, arkada ise hem mimarlıkla həmdə güzelliğiyle Baküye daha bir güzellik katan bina vardı. Burası Bakünün tam ortasıydı o, zaman bir çok gizli aşıkların buluştuğu yerdi burası amma şimdi başkaydı

Yeni yıl yenice girmişdi daha 19 gündü bizim hatda sokağımızda evil çift vardı ve 19 günlük evlilerdi. Hava çok sertdi Baküde hava soyuk olur amma böyle değildi. Bu farklıydı saat 23-30-da büyük gürültü kopdu her kesi korkudan sesdir bu. Daha sonra insanın aklın alan sesler çığılıklar gelirdi. Evimizden merakla bakmak istedim bu ses ne diye bu ses tanklardan geliyordu silahlardan geliyordu. Hemde o tanklar Mikhail Garbaçovun XI kızıl ordunun askerleriydi. Biliyormusunuz 1941-45 II dünya savaşında Azerbaycandanda Moskvayı korumaya giden XI kızıl ordu. O dönem bizim dedelerimiz Moskvayı Almanlarda korudu şimdiyse uğruna savaşdığımız yerin ordusu bize silah çekiyordu. Hiç kimse uyumak istemiyordu nasıl uyulurdu ki bu seslerler. Sabahı her kes sabırsızlıkla açmak istedi belki uykudur diye . Amma uyku değildi Baküden kan kokusu geliyordu günahsız çocukların, insanların kan kokusu.Dayanamadım heme sokağa fırladım gördüklerim korkunçtu dolaşdığım caddelerde yığınla insan cesedleri vardı, annelerin çığlıklarıysa kulağımda gitmiyordu. Biliyormusunuz eski Kirov parkı bi gecede 120 şehidi ağırladı ve adı değişilerek Şehidler Hiyabanı oldu. Eskiden ordan Bküyü seyr ederdim şimdiyse Baküden evimizden orayı izler dururdum. Azerbaycan ve Baküyü çok büyük güc katıyordu.

İşte o, zamandan bu çok sene keçdi artık yıl 2018 amma 28 yıldır bu yazdıkları o günün kısa özetiğdi. Daha ben doğmamışdım bile Bakünün yaşadığı en büyük darbeydi. O, günden Bakü hep konuşuyor bizimle her yıl gücüne-güc katdıkca yükseldikce bizle konuşuyo kalbine saplandığı büyük ağrıyıysa unutmuyor hatda günde-güne ona güc katıyor.

Evet kısa bir özetdi bu yaşananla 1990 senesinde doğmayan çoçuklara onurdu o gece yaşanannlar.
Arzu Bayramova Bakü

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir