Umut Korkmaz: Terörsüz Türkiye raporları
Terörsüz Türkiye raporları TBMM ye sunuldu. Biz de bu raporları birlikte analiz edelim
1. Sorun Tanımı ve Yaklaşım Biçimi
Partiler arasındaki en temel ayrım, meselenin adlandırılmasında ortaya çıkmaktadır.
* AK Parti ve MHP, konuyu “Kürt sorunu” olarak değil, bir “asayiş ve dış kaynaklı terör sorunu” olarak tanımlamaktadır. Çözümün odak noktası devletin bekası ve sınır güvenliğidir.
* CHP ve Yeni Yol Grubu, meseleyi demokratikleşme ve eşit vatandaşlık ekseninde bir “Kürt sorunu” olarak görmekte, sorunun çözüm yerinin şeffaf bir şekilde TBMM olması gerektiğini savunmaktadır.
* DEM Parti ise sorunu doğrudan bir “statü ve kimlik tanınması” meselesi olarak görmekte, çözümün ancak anayasal bir statü ve köklü sistem değişikliğiyle (demokratik özerklik/yerel yönetimlerin güçlendirilmesi) mümkün olacağını raporlamıştır.
2. Yasal Düzenleme ve “Umut Hakkı”
Hukuki yol haritası konusunda partiler keskin bir şekilde bölünmüştür.
* AK Parti, suça karışmamış örgüt üyeleri için “1 yıl geçerli müstakil ve özel bir yasa” önermekte; bu kişilerin cezaevine girmeden 5 yıl denetimli serbestlikle topluma kazandırılmasını savunmaktadır. Ancak raporunda “Umut Hakkı” ve “Genel Af” başlıklarına yer vermemiştir.
* MHP, her türlü hukuki kolaylığın ancak örgütün “tamamen dağıldığının ve silahların teslim edildiğinin” tespiti şartına bağlı olduğunu vurgulamaktadır.
* DEM Parti, “Umut Hakkı”nın derhal yasal bir statüye kavuşmasını ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanlar için bir tahliye takvimi oluşturulmasını talep etmektedir.
* CHP, bireysel haklar ve AİHM kararları çerçevesinde genel bir hukuk reformu yapılmasını, kişiye özel değil sisteme özel düzenlemeler getirilmesini önermektedir.
3. Yerel Yönetimler ve Kayyum Uygulaması
Yerel demokrasi konusu, raporların en hararetli bölümlerinden biridir.
* CHP, DEM Parti ve Yeni Yol Grubu, kayyum uygulamasının demokrasinin ruhuna aykırı olduğunu belirterek bu sistemin tamamen kaldırılmasını ve görevden alınan belediye başkanlarının yerine meclis üyelerinden seçim yapılmasını ortak bir nokta olarak savunmaktadır.
* AK Parti, sunduğu son raporda normalleşme adımları kapsamında kayyum uygulamasının kademeli olarak sonlandırılabileceğinin ve yerel yönetimlerin denetiminde yeni bir modelin (idari vesayetin esnetilmesi gibi) sinyallerini vermiştir.
4. Suriye ve Bölgesel Güvenlik (SDG/YPG)
Dış politika, raporların ayrıştığı bir diğer önemli başlıktır.
* AK Parti, Suriye’deki SDG unsurlarının Şam yönetimiyle entegrasyonu için “10 Mart Mutabakatı”na uyulmasını bir ön şart olarak raporuna eklemiştir.
* MHP, sınır ötesindeki terör oluşumlarının tamamen askeri yöntemlerle tasfiyesini tek çözüm olarak görmektedir.
* DEM Parti, Suriye’deki Kürt kazanımlarının (Rojava) tanınmasını ve Türkiye’nin bu yapılarla barışçıl bir diyalog geliştirmesini çözümün anahtarı olarak sunmaktadır.
5. Toplumsal Rehabilitasyon ve Ekonomi
Bu başlık, partilerin göreceli olarak en çok “ortaklaştığı” alandır.
* Tüm partiler, bölge ekonomisinin kalkındırılması için özel bir “Bölgesel Kalkınma Fonu” kurulması gerektiğini savunmaktadır.
* Terör mağdurlarının zararlarının tazmini ve koruculuk sisteminin aşamalı olarak sivil istihdama dönüştürülmesi gibi konularda teknik benzerlikler mevcuttur.
Özetle: AK Parti ve MHP bloğu “önce tasfiye, sonra yasal entegrasyon” derken; muhalefet bloğu “önce demokratik reformlar ve yasal güvence, sonra toplumsal barış” yaklaşımını benimsemiştir.



Yorum gönder