Şimdi yükleniyor

Turan Rzayev: Azerbaycan’da 2026 Yılı “Şehircilik ve Mimarlık Yılı” İlan Edildi

Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Azerbaycan’da 2026 yılının “Şehircilik ve Mimarlık Yılı” ilan edilmesine ilişkin bir kararname imzaladı. Bu karar, mevcut aşamada hem dikkat çekici hem de genel anlamda oldukça önemli bir adımdır.
Azerbaycan’da şehircilik ve onun bir parçası olan şehir planlamasına duyulan ihtiyaç, her geçen yıl artan bir zorunluluk haline gelmiştir. Nüfus artışı kentleşme sürecini hızlandırırken, bu durum yeni altyapı taleplerini de beraberinde getirmektedir. Başkent Bakü’nün yükünün her yıl artması, bölgelerin kalkınmasının daha kapsamlı ve sistemli bir şekilde organize edilmesi gerekliliğini doğurmaktadır.
Özellikle belirtmek gerekir ki, şehirlerin planlanması meselesi yeni bir aşamaya geçmelidir. Modern şehircilik sadece konut inşaatıyla sınırlı kalmamalı; ulaşım sistemleri, kamusal alanlar, sosyal altyapı, iş yerleri ve ekolojik denge tek bir konsept çerçevesinde ele alınmalıdır.
Son yıllarda ülkede bu alanda önemli çalışmalar başlatılmıştır. Başkent Bakü’de ve işgalden kurtarılan bölgelerin restorasyon sürecinde bu kriterler esas alınmaktadır. Ancak 2026 yılının “Şehircilik ve Mimarlık Yılı” ilan edilmesi, yeşil ve akıllı şehir modellerine geçişin artık bir zorunluluk haline geldiğini ve devletin bu konuya daha bütüncül bir yaklaşımla eğileceğini göstermektedir.
Yeşil ve Akıllı Şehir Modelleri
Dünyanın pek çok ülkesinde “yeşil şehirler” konsepti benimsenmiştir. Bu yaklaşım; ekolojik sürdürülebilirliği, hava kalitesini, insan sağlığını ve yaşam kalitesini ön plana çıkarır. “Akıllı şehirler” ise dijital teknolojiler aracılığıyla enerji kullanımını, ulaşımı, kamu hizmetlerini ve şehir yönetimini daha verimli hale getirir. Bu modelin ülkemizde uygulanması, hem çağın gerekliliklerine uyum sağlamak hem de gelecekte birçok alanda önemli yeniliklere kapı açmak açısından kritiktir.
İşgalden Kurtarılan Bölgelerde Modern Urbanizm
Bu girişimin özel önem taşıyan yönlerinden biri de işgalden kurtarılan toprakların ihyası ve yeniden kentleşmesidir. Karabağ ve Doğu Zengezur’da yürütülen imar çalışmaları, klasik bir şehircilik örneği değil, sıfırdan oluşturulan modern bir urbanist model olarak değerlendirilebilir. Bu bölgelerde uygulanan akıllı şehir ve akıllı köy konseptleri; sadece yaşamın geri dönmesine değil, aynı zamanda ekonomik kalkınmanın hızlanmasına, nüfusun geri dönüşünün teşvik edilmesine ve sosyal refahın yükseltilmesine hizmet edecektir.
Doğru planlama ve geleceğe yönelik devlet desteği sayesinde, başkent Bakü’nün yükü önemli ölçüde azalabilir ve bölgeler payitahttan bağımsız olarak gelişebilir.
Tarihi Mirasın Korunması
Diğer bir önemli nokta ise şehircilik sürecinin tarihi-kültürel mirasın korunmasıyla paralel yürütülmesidir. Maalesef Bakü dahil bazı bölgelerde tarihi mekanlar ya bakımsız kalmakta ya da ihmal sonucu yok olmaktadır. Oysa ülkenin pek çok şehir ve ilçesinde bulunan tarihi eserlerin hem restorasyona hem kapsamlı onarıma hem de modern şehircilik modeliyle entegrasyonuna ihtiyaç vardır. Şehirlerin yenilenmesi, tarihi mirasın yok edilmesi pahasına olmamalıdır. Aksine, mimari mirasın korunması ve modern şehir ortamıyla uyumlu bir şekilde birleştirilmesi, şehirlerin kimliğini ve estetik değerini artırır.
Sonuç olarak; şehircilik alanındaki reformlar bütüncül bir yaklaşım gerektirir. Planlama, ekolojik sürdürülebilirlik, akıllı teknolojiler, tarihi mirasın korunması ve bölgesel kalkınma tek bir strateji çerçevesinde hayata geçirilmelidir. 2026 yılının “Şehircilik ve Mimarlık Yılı” ilan edilmesi, bu yönde kurumsal ve ideolojik bir temel oluşturmaktadır. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in bu alana gösterdiği özel ilgi, gelecek dönemde yapılacak çalışmaların daha etkili olacağına dair güven vermektedir.

Yorum gönder