KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. TARİH VE HUKUK ULUSLARARASI İLİŞKİLER EĞİTİMİ İÇİN ÖNEMLİ

TARİH VE HUKUK ULUSLARARASI İLİŞKİLER EĞİTİMİ İÇİN ÖNEMLİ

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 5 dk okuma süresi
367 0

Türkiye’deki üniversitelerin yaklaşık 120’sinde başta “Uluslararası İlişkiler” olmak üzere çeşitli isimler altında uluslararası ilişkiler programları bulunuyor. 50’den fazla üniversitemizde yüksek lisans ve 30’u aşkın üniversitemizde de bu alanda doktora çalışmaları yaptırılıyor. Küreselleşmenin hız kazanmasıyla birlikte dünyanın her yerinde uluslararası ilişkiler alanında yetişmiş insanlara olan ihtiyaç giderek arttı. Aynı eğilim Türkiye’de de gözleniyor.

Çok değil 20 yıl kadar önce uluslararası ilişkiler bölümlerinden mezun olanların Türkiye’deki iş imkânları son derece kısıtlıydı. Dışişleri Bakanlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı ve Millî İstihbarat Teşkilatı bu bölümden mezun olanların başlıca istihdam alanlarıydı. Oralarda da sınırlı kadro bulunduğundan, alandan mezun olanlar aldıkları eğitimle doğrudan ilgili olmayan iş kollarında çalışmak durumunda kalıyorlardı. Türkiye’nin dış politikasında yaşanan olağanüstü çok yönlülük hamlesi sayesinde uluslararası ilişkiler programlarından mezun olanlar devlet kurumlarında daha fazla iş bulma imkânına kavuştular. Dış ilişkilerle tabii olarak ilgili olan klasik devlet kurumlarının yanına, tüm bakanlıklarda dış ilişkiler birimlerinin kurulması veya geliştirilmesi, Avrupa Birliği Bakanlığı’nın kurulması ve yeni kurulan üniversitelerde bu alanda ders verecek öğretim üyesi ihtiyacının doğması bölüm mezunlarının istihdam sahasını genişletti.

İş imkânlarında ortaya çıkan artış bu bölümlerimizden mezun olanlar için sevindirici olsa da, çok sayıda üniversitemizde eğitim vermeye devam eden uluslararası ilişkiler bölümlerinin ortalama bir standart yakaladığını söylemek mümkün değil. Üniversite tercih kılavuzunda geçen yıldan itibaren yer almaya başlayan öğretim üyesi sayıları göz önünde bulundurulduğunda, sadece YÖK’ün bölüm açılması için asgari şart olan 3 öğretim üyesi bulundurarak açılmış birçok uluslararası ilişkiler bölümü bulunmakta. Öğretim üyesi yetersizliği kadar düşündürücü olan bir büyük sorun ise bu alanda takip edilen eğitim müfredatlarının derin farklılıklar ihtiva etmesi.

Üniversitelerin uluslararası ilişkiler disiplininin teorik, bölgesel, pratik yönlerine ağırlık verdikleri program içerikleri oluşturarak, kendilerince bir tarz belirlemeleri çok normaldir. Böylece farklı tarzlar ve ekoller ortaya çıkar ki, üniversitelerin birbirlerinin kopyası olması tehlikesi de ortadan kalkar. Fakat bu yapılırken, bir eğitim programının içinde olması mutlaka gereken bazı derslere hiç yer vermezseniz, ya da o alanla ilgili olmayan birçok dersi sırf öğrenciler yeterli krediyi alabilsinler diye müfredata sokarsanız artık o bir tarz olmaktan çıkar, garabete dönüşür. Maalesef giderek artan sayıda üniversitemizde adı Uluslararası İlişkiler olup, yürütülen dersler itibariyle daha çok siyaset bilimi hatta iktisat-işletme alanına dönüştürülmüş programlar söz konusu olmaktadır.

Uluslararası ilişkiler öğrencisinin bir yabancı dili mutlaka bilmesi gereklidir. “Uluslararası” alanda ilişki kurması için yetiştirildiği farz ve kabul edilen bir öğrencinin bir yabancı dil bilmeden mezun edilmesi, o kişinin peşinen alan dışına itilmesi demektir. Uluslararası İlişkiler öğrencisinin aynı zamanda, kendi disiplininin teorisini ve yaklaşımlarını çok iyi öğrenmesi elzemdir. Teori öğretme konusunda bölümlerimizde büyük bir sıkıntı bulunmadığını gözlüyorum. Ama bunların dışında uluslararası ilişkiler programlarında muhakkak bulunması gereken iki alandaki -tarih ve hukuk- derslerde çok büyük eksiklikler bulunmaktadır.

İnternet üzerinden süratli bir araştırma yaptığınız zaman bile görebilirsiniz ki, birçok uluslararası ilişkiler bölümümüzde hukuk ve tarih dersleri yok denecek kadar azdır.

Siyasi Tarih, Uygarlık Tarihi, Osmanlı Diplomasi Tarihi, Türk Dış Politikası, Uluslararası Hukuk, Uluslararası Özel Hukuk gibi dersler Uluslararası İlişkiler programlarının demirbaşı olmalı ve alanlarında uzman hocalar tarafından verilmelidir.

Yeni kurulan birçok üniversitemizde uzman kadro sıkıntısı sebebiyle bu derslerin verilmesinde zorluk çekildiğini biliyorum. Fakat uluslararası ilişkiler bölümlerimizden mezun olanların kendi alanlarında çalışabilmelerini istiyorsak, bu eksikleri bir an önce gidermeli ve onları tam donanımlı olarak yetiştirmeliyiz.
Çağrı Erhan

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir