Ermenistan’ın Türkiye ile görüşmeleri özel elçisi ve parlamento başkan yardımcısı Ruben Rubinyan, Azatutyun’a geçen ay iki ülkenin çeşitli dairelerinin temsilcilerinin katıldığı bir toplantının Ermenistan-Türkiye sınırında gerçekleştiğini bildirdi. Ancak taraflar o günlerde görüşmeye ilişkin resmi bir bilgi vermemişti. Türkiye’nin Ermenistan Normalleşme Süreci Özel Temsilcisi Büyükelçi Serdar Kılıç ve Türkiye-Ermenistan Normalleşme Süreci Özel Temsilcisi Ruben Rubinyan, beşinci toplantılarını, Türkiye-Ermenistan sınırındaki Alican-Margara sınır kapısında yaptığını hatırlayalım. bu toplantıların ilki Moskova, üçü Viyana ve sonuncusu da Alican-Margarad ayapıldığını hatırlayalım.
Ruben Rubinyan bugün yaptığı açıklamada pek fazla detaya girmedi ve sadece aktardı. – “Ahurik/Akyaka demiryolu sınır kapısının açılmasını sağlayacak teknik ihtiyaçlar değerlendirildi. Toplantı olumlu ve yapıcı bir atmosferde gerçekleşti.”
Ermenistan ve Türkiye’nin özel elçileri Ruben Rubinyan ve Serdar Kılıç, yaz aylarında yaptıkları son toplantıda Gümrü-Kars demiryoluyla sınırın geçilmesine ilişkin teknik şartların ortaklaşa değerlendirilmesi konusunda mutabakata vardı.
Taraflar bunu güveni güçlendirmeye yönelik bir adım olarak görüyor. Ancak iki yıldan uzun bir süre önce sınırın üçüncü ülke vatandaşlarına ve diplomatik pasaport sahiplerine açılması yönünde varılan başka bir anlaşma hâlâ kağıt üzerinde. Buna rağmen Ekim ayında Ararat Mirzoyan’ın bu metinde imzası vardı.
“Tedbirli bir şekilde iyimser olacağım, belki bu sefer biraz daha az ihtiyatlı ve biraz daha kesin bir şekilde iyimser olacağım. Konuşmamız oldukça olumlu bir tempoda ilerliyor, olumlu içerikli ve umudum şu ki, çok yakın bir gelecekte” Mirzoyan, yakında yeni “somut başarılar” göreceğimizi söyledi.
Türkiye ile ilişkiler konusundaki baş müzakereci Ruben Rubinyan, başarının Ankara’nın siyasi iradesine bağlı olduğunu defalarca dile getirdi. Ermenistan, yalnızca varılan anlaşmaların uygulanmasını değil, ilişkilerin önkoşulsuz tamamen çözümlenmesini de bekliyor.
Ancak Ermeni-Türk uzlaşmasının doğrudan Ermenistan-Azerbaycan anlaşması ve Bakü’nün Ermenistan Anayasası’nı değiştirme talebiyle ilgili olduğunu Türkiye’den gizlemiyorlar. Hatta Türkiye Azerbaycan’ın barışı engellemek için ürettiği bu söylemi sık sık tekrarlıyor. Mesela Ermenistan’ın Amasya ilinin Ayrum köyünden Türkiye’ye yerleşmiş Şamil Ayrım TBMM Azerbaycan dostluk grubu başkanı olarak Azerbaycan’ın bu söylemini sık sık tekrarlamaktadır. Oysa Serdar Kılıç böyle bir şey demiyor. Serdar Kılıç Rubin Rubinyan görüşmelerinde bir sonuç alınamıyorsa bunun sebebini Azerbaycan’ın Türkiye’de aşırı para harcayarak yapmış olduğu lobi çalışmalarına bağlamak gerekmektedir.
“Ermeni Anayasasında Azerbaycan’a karşı toprak iddiaları olduğu sürece kalıcı barışın sağlanması imkansızdır. Kalıcı barışın sağlanması ve bu sorunun gelecek nesillere bırakılmaması için Ermenistan Anayasası’nın bu maddesinin kaldırılması gerekmektedir.” Azerbaycan’ın Rusya baskısı ile dillendirdiği bu görüş artık Şamil Ayrım üzerinde gerçekleştirilen lobi çalışmaları neticesinde Türkiye’nin resmi söylemine dönüşmek üzeredir. Azerbaycan Ermenistan bağımsızlık bildirgesinin 11. maddesine vurgu yaparak Anayasa değişimi isterken kendisi Ermenistan’a Batı Azerbaycan diyerek ve bu konuda kampanyalar yaparak esas niyetini ortaya koymaktadır. Ermenistan Başbakanı Nıkol Paşinyanın bu konuda defalarca açıklama yapmasına rağmen Azerbaycan’ın tutumu inandırıcı değildir. “Ermenistan Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi 26 Eylül 2024 tarihli kararında, Anayasa’nın başlangıç kısmında Bağımsızlık Bildirgesi’ne yapılan atıfların, yalnızca bildirgenin Anayasa’nın maddelerinde sabit olan hükümlerine atıfta bulunduğunu belirtmiştir. ” Nikol Paşinyan bu görüşünü X’te açık bir şekilde yazdı. “Ermenistan Cumhuriyeti Anayasası’nın hiçbir hükmü komşu ülkelere karşı toprak iddiaları içermemektedir” dedi. Rubin Rubinyan Serdar Kılıç görüşmeleri Azerbaycan tarafından sürekli sabote edilmektedir. Türkiye kamuoyu sorgulamaz yarım ağız kulaktan duyar ve bunu resmi söyleme döker. Ermenistan Azerbaycan Türkiye üçlü barışı Erdoğan’ın siyasi iradesinde asılıdır. Güney Kafkasya’da Erdoğan’ın mı Putin’in mi sözü geçecek.
Maria Melkonyan