KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Hıristiyanlaşıp Kartvelileşen Kıpçaklardan, Müslüman Gürcü Kıpçaklara

Hıristiyanlaşıp Kartvelileşen Kıpçaklardan, Müslüman Gürcü Kıpçaklara

Kafkassam Editör Kafkassam Editör - - 5 dk okuma süresi
945 0

Osmanlı bölgeye gelmeden önce Gürcistan’da Müslüman nüfusun yoğunluğundan tarih bahsetmez.
Osmanlı, vergi ile bağlantılı olduğu için ihtida kayıtlarını düzenli tutmuştur. Osmanlı’da ihtida kayıtlarının tutulduğu (Hıristiyanlıktan Müslümanlığa dönen) Batum Şeriyye Sicil defterleri kayıptır. Muhtemeldir ki Gürcistan veya Rusya arşivindedirler.

Eğer Katvelilerin Müslümanlığa geçtiğine dair kayıtlar bu defterlerde yazılı olsaydı (ihtida kayıtları şeriyye sicil defterlerine yazılıdır), şimdiye kadar binlerce makale ve kitap Kartveliler tarafından ortalığı doldurmuştu.
Hıristiyan Kıpçaklar, azınlık psikolojisi gereği kendilerini daha güvende hissetmek, bir arada bulunma ve Kartvelilerden uzak kalmak isteği gibi nedenlerle Acara-Batum-Çürüksu ve Artvin bölgesinde gettolaşmışlardır, kümelenmişlerdir.
Tiflis ve diğer bölgelerdeki dağınık haldeki Kıpçaklar ise tamamen Kartvelileşmiştir.
Türklerle karşılaştıklarında kendilerinden gördükleri (Malazgirt savaşında Bizans ordusundaki Peçenekler benzeri) bu toplumun dinin de kısa zaman içinde benimseyip topluca Müslüman olmuşlar ve Osmanlı yönetimine gönüllü katılmışlardır. O tarihte beri Türklerle bütünleşmişler ve Kartvelilere karşı her zaman Türklerin safında yer almışlardır.
Kartveli kimliği altında ezilmişliğini, itilmişliğini her zaman hissettikleri ve kiliseye ısınamama yüzünden olacak ki kardeş gördükleri Türklerle kısa sürede kaynaşmışlardır.
Lazların Müslüman olmasına Rum ve Kartveli kiliseleri kayıtsız kaldığı gibi, Acara-Batum ve Artvin çevresinde büyük bir Hıristiyan topluluğunun Müslüman oluşuna da Kartveli krallığı, kiliseleri ve halkı seyirci kalmıştır.
Büyük bir bölgede kalabalık bir toplum sessiz-sedasız ve kısa süre içinde topluca Müslüman oluyor ama Karveli idarecilerinden, tarihçilerinden, halkın ileri gelenlerinden ve kiliseden bir tepki yok. Kimseden ses seda yok. Kitlesel ihtida olayı Kartvelileri ilgilendirmemiş ki olayı önemsememişler ve çok önemli bir hadise için tarihe bir kayıt bile düşmemişlerdir. Çünkü o topluluğun kendilerinden olmadığını iyi biliyorlardı.
Kartveli tarihçileri, Müslüman Gürcüleri hakkında Türklerin baskısıyla şu tarihte ve bu yerde Hıristiyanlıktan Müslümanlığa geçtiklerine dair bir ifadeleri günümüze kadar olmamıştır. Kardlis Tshovreba da kısa da olsa bir not dahi yoktur.
Müslüman olan bu toplum eğer Kartveli kökenli olmuş olsalardı, hayali işkenceler, sanal katliamlar, zorla din değiştirme senaryoları kaleme alınırdı ve özellikle kiliseleri yeri-göğü ayağa kaldırırdı.
Osmanlı döneminde, Kartveli ileri gelenlerinden bazıları nüfuzlarını koruma adına Müslüman olanlar olmuştur ama sayıları azdır. Bunların da geçmişine bakıldığında çoğunu Türk kökenli Hıristiyan Çaklılar, Kıpçaklar oluşturur.
Kıpçakların günümüzdeki torunları, Gürcüce konuşur olup Çürüksu, Acara-Batum ve Artvin ili ve ilçelerinde yaşamaktaydılar. 1826, 93 harbi (1878-1878) ve devamından sonra Rusların tetikçisi Kartvelilerden sonrasında Ermenilerden gördükleri zulümler nedeniyle Anadolu’ya dağılma zorunda kalmışlardır.
Diğer bir husus, göç edenlerin arasında bir aile bile Kartveli topraklarına geri gitmemiş, Tiflis’e doğru yola çıkmamıştır. Bölgenin uzun zaman Rus/ Ermeni/ Gürcü işgalinde kalmasına rağmen Müslüman Gürcü/ Kıpçaklardan ve Lazlardan zorla Müslümanlaştığını iddia eden besleme densizlere karşılık Lazlardan bir kişi bile Hıristiyanlığa geri dönmemiştir.
Bütün bu gerçeklere rağmen günümüzde bu halkın torunlarından bazılarının Kartvelistlere yalakalığa kalkışması, Kartveli papazlarla birlikte pozlar vermeleri, Kartveli bayrağını kendi bayrağı kabul etmeleri kadar kişiliksiz bir davranış olamaz. Benzer örnekler, Çerkezlerde, Abazalarda, Boşnaklarda ve Arnavutlarda asla görülmez.

“Rus–Türk savaşları dolayısıyla Gürcistan’dan binlerce Karapapak ailesi Kars vilayetine göçmüştür. Etnik demografik dağılıma göre, 1838’de Borçalı sancağında nüfusun yüzde 64’ü, 1918’de Borçalı bölgesinin orta kısmında nüfusun yüzde 93’ü, Karayazı bucağında ise yüzde 89’u Türklerden ibaret olmuştu.” (MEMMEDLİ, 2018, s. 23)
1878 yılı Lazistan sancağın merkezi Batum’da 58 hane Hıristiyan, 1555 hane İslam vardı. (EMİROĞLU, 1995, s. 347) Ya bugün?

İlgili Yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir