Geçen haftanın en yoğun dış politika gündemi Süveyş kanalında sıkışan büyük bir yük gemisi idi. Dünya ticaretini adeta durma noktasına getiren bu kaza üzerinden dünyanın yeniden şekillenmesi gerektiği tezleri bile ileri sürüldü. ABD Başkanı Biden’in iktidara geldikten sonra değişen dünya dengeleri bu kaza ile yeniden gündeme geldi. Dünya ticaretinin günlük kaybının 10 milyar dolar civarında olduğu ifade edilen bu kaza neticesinde kanal projelerinin yeniden tartışılmasına sebep oldu. İstanbul kanal projesi de gündeme gelerek yapılmasına gerek olmadığı tartışma konusu yapıldı. Bu tartışma hükümetimizi rahatsız etmiş olmalı ki TBMM Meclis başkanı Montrö boğazlar anlaşmasından çıka bilineceği manasına gelen bir açıklama yaptı. Süveyş kanalı Ümit burnu suyolunun keşfinden sonra yapılan en önemli bir hamle olarak Osmanlı Devletini tarihten silinmesine sebep oldu. İpek ve baharat yolları Osmanlının kontrolünden çıktı ekonomik ve siyasi çöküş başladı. Ticari buhran Osmanlıyı tedbirler almaya sevketti. Mesela Don Volga nehirleri birleştirilerek Karadeniz ile Hazar denizi arasında gemi ulaşımı sağlanma yoluna gidildi. Fakat ticari bu hamlenin zihinsel altyapısı tam olarak oluşturulamadığı için ne saraydan ne de bölge halklarından yeteri kadar ilgi görmedi. Dünya siyasetinin ve dengelerinin değiştiğini kavrayamayan ahali ve saray daha içe kapanık politikalar etrafında yoğunlaştı. Çağının ihtiyaçlarına cevap veremeyenler zamanla yok olup gidecektir. Don Volga projesi İstanbul ile Türk dünyasını birbirine çok daha hızlı bağlayabilecek bir proje idi. Evet ticaret önemli idi ama bunun yanında insan kaynağı açısından İstanbul ile Türkistan’ı birbirine yaklaştıracak bir hamle idi Don Volga kanal projesi. Mısır’da hâkimiyetini sürdüren Kıpçak Türkleri 1517’de Yavuz Sultan Selim tarafından ortadan kaldırılınca Kıpçak Türk unsur ile İstanbul arasında duygusal bir rekabet, hatta kopuş başladı. İstanbul yönetimi Mısırın fethi ile Halifeliği[l1] elde ederken daha Arap merkezli bir politikaya dönüşünce bir anlamda ipin ucu kaçtı. Arap kavramına yüklenen dini mana ve anlam Osmanlı zihin dünyasını dönüştürdü. Kendisi de kadim Balkan Kıpçak Türkü olan Sokullu Mehmet Paşa Don Volga kanal teşebbüsü ile içe kapanmaya başlayan Osmanlı devletini ve zihin dünyasını dönüştürmek Kıpçak Türk unsuru ile yeniden Osmanlı zihin dünyasını buluşturmak için bu projeyi başlattığında hiç kimse yıkılan imparatorluğun tek can simidi bu proje olduğunu göremedi. Dışa dönük büyük projeler değil de iç kamuoyuna yönelik projeler ile oyalananlar bir gün geçmez çöküşün girdabına girerler. Türkiye Süveyş kanalındaki kazadan ders alarak iç projeler ile değil de Türkiye’yi dünya devleti liginde en üst noktaya taşıyacak büyük projelere imza atmalıdır. İran ile Rusya özellikle Biden iktidarından sonra ve Süveyş kanalı kazasından sonra Basra Körfezi Hazar denizi kanal projesini gündeme getirdiler. Süveyş kanalını devre dışı bırakacak bu hamle gerçekleşir mi bilinmez ama Türkiye’nin yakından takip etmesi gereken bir projedir. Ümit burnu Süveyş kanalı ve Basra Hazar projesi Türkiye’nin ve Türk dünyasının kaderinde son derece etkili olan ve olacak olan projelerdir. İstanbul dünyayı değiştiren dünyayı yöneten şehirden dünyanın en çok tartıştığı şehire dönüştürülmemeli. Yeni stratejiler yeni hamlelere ihtiyaç vardır.
Dr hasan oktay kafkassam başkanı
Hasan Oktay: Süveyş Kanalı ve yeni stratejiler
265 0
