CBS News’ın 09 02 2018 tarihli kendi sitesinde yayınladığı habere göre Rejim Güçleri ve PYD-YPG arasında bir çatışma yaşandı. Deyr-üz Zor’da konuşlandırılan PYD-YPG’ye saldıran Rejim Güçleri ABD’nin iddiasına göre içinde Rus paralı askerlerin de olduğu halde çatışmaya girmişlerdir. ABD’nin bombardımanın sonucunda çok sayıda paralı Rus askerler ve Rejim askerleri öldürüldü.
Rusya ile ABD arasında yaşanan ilk sıcak çatışma olarak kabul görebilecek gibi görünen bu durum İran-Türkiye-Rusya içinde ayrıca değerlendirilebilecek bir olay niteliğindedir. Bu durumda İran, ABD karşıtlığını besleyecek söylemleri mevcut vaka üzerinden yoğunlaştıran bir politika üretme yoluna gidebilir.
Bilindiği üzere İran rejiminin Afrin Operasyonu’na dair kendi iç siyasetinde 3 ayrı söylemi geliştirdiği vakidir. İran siyasetinde baskın durumda olan Velayeti Türkiye’nin Afrin Operasyonu’na dair daha işbirlikçi bir tavrı sergilerken reformcu Ruhani kanadı yumuşak mesajı ortaya koymaktadır.
Bu olayın ertesinde Rusya’nın refleksi İran’ın Suriye politikası üzerinde etkin olacak gibi görünmektedir. Netice itibarı ile Rusya’nın bölgedeki hâkimiyeti en çok İran üzerinde tecelli ederken İran Rus politikasından uzak hareket edemeyeceği açıktır. Dolayısıyla Türkiye’nin Afrin Operasyonu’na çelişkili ifadeyle yaklaşan İran’ın Suriye, Rusya ve Türkiye ile ortak bir politikada hareket etme olasılığı ortaya çıkar mı sorusu akla gelmektedir. Bu durum Afrin’e yönelik ortak operasyon anlamına gelmemekle birlikte Türkiye’nin iddiası PYD’ye ABD’nin desteğine diğer bölge ülkelerinin de aynı eksende yaklaşması olasılığı anlamına gelebilir.
Nitekim yakın zamanda düşürülen İsrail uçağı bölgenin özellikle ABD politikasına yönelik ortak fikirleri üretmesine ve beraberinde bölgedeki aktörlerin bu politikalar çerçevesinde konum almasına sebep olabilir.
Zeynep Deniz Altınsoy
Çağatay Balcı
Keisuke Wakizaka Kafkassam uzmanları