Aleksey Baliev: İran – Azerbaycan – Ermenistan: “Kuzey – Güney” Ulaştırma Koridoru
İran – Azerbaycan – Ermenistan: “Kuzey – Güney” Ulaştırma Koridoru’nun Batı Hattındaki Demiryolu Hayalleri Gerçekleşecek mi?
Geleneksel olarak yıl sonunda İran-Azerbaycan sınırında, her zaman sadece teknik nitelikte olmayan çeşitli faktörler ve koşullar nedeniyle kilometrelerce uzayan kuyruklar oluşmaktadır. Geçtiğimiz yıl durumun ciddiyeti, İran’ın Moskova Büyükelçisi Kazem Celali’nin özel bir açıklama yapmasını zorunlu kıldı: “Değerli kamyon şoförlerimizin Astara sınır kapısından Azerbaycan’a ve oradan Rusya’ya mal taşırken karşılaştıkları tüm sorun ve zorlukların farkındayız… Bu konuyu prensip olarak her yıl kontrol altında tutuyoruz. Kasım ve Aralık aylarında bu tür ciddi zorluklarla karşılaşıyoruz… Sorunun çözümü öncelikle İran ve Azerbaycan’ın ilgili kurumlarının etkileşimine bağlıdır… Durumu sürekli izliyoruz. Şoförlerden gelen şikayetler, protestolar, kuyrukta bazılarına öncelik tanındığı iddiaları ve devlet yetkisinin kötüye kullanıldığına dair şüpheler bana ulaştı… Komşu Azerbaycan’ın bu sorunun çözümünde daha fazla iş birliği yapabileceğini anlıyorum ancak Astara’daki gümrük organlarımızın da konuya daha ciddi yaklaşması gerekiyor… Alternatif rotaları değerlendirmek çok önemli. Hazar Denizi’ndeki ticaret filomuzu güçlendirmemiz ve transit geçişi hızlandırmak için başka yollar aramamız gerekiyor.”
Aynı zamanda komşu ülkelerin, kamyonlar için prosedürlerin basitleştirilmesi ve gecikmelerin azaltılması dahil olmak üzere yük akışını artıracak adımlar konusunda mutabık kaldığı bildirilmektedir. İran’ın Bakü Büyükelçisi Mücteba Demirçilu, Astara gümrük noktasını ziyaret ederek yerel gümrük yetkilileriyle bir araya geldi. Kamyon geçişlerinin optimize edilmesi ve hızlandırılmasına yönelik önlemler ayrıntılı olarak ele alındı; ihracat yükleri için bekleme sürelerinin azaltılması dahil ilgili anlaşmalara varıldı. Yetkililere göre, kararlaştırılan önlemler özellikle yoğun dönemlerde kesintisiz ve daha verimli sınır ötesi taşımacılık sağlamak açısından büyük önem taşıyor.
Daha önce, Azerbaycan ile komşu olan İran’ın Erdebil eyaleti Valisi Mesud İmami Yeganeh, yaklaşık 270 km uzunluğundaki Erdebil – Parsabad – İmişli demiryolu hattının, İran’ın batısı üzerinden güneybatı limanlarına (Hürremşehr, Abadan, Bender Abbas) ulaşan en kısa demiryolu güzergahının bir parçası olarak değerlendirildiğini bildirdi. Araştırmaların bir kısmı tamamlanmış olup, projenin hayata geçirilmesi için İran Planlama ve Bütçe Teşkilatı’ndan teknik lisans alma çalışmaları sürmektedir. Vali, “Erdebil eyaletinin önceliklerinden biri, Parsabad ilçesinin Tezekend köyünde bir demiryolu terminali inşa etmektir. Bu terminal, Azerbaycan’ın İmişli rayonunun karşısında yer alacak ve bu bölgeyle yakın bir etkileşim kurulmasını sağlayacaktır. Son yıllarda (2024) iki ülke arasında bu demiryolu üzerinde bir anlaşmaya varıldı ve İran hükümeti onayını verdi. Bu hat aynı zamanda Erdebil eyaleti ile Azerbaycan arasında demiryolu bağlantısı geliştirilmesi için koşullar yaratacak; Güney Kafkasya, Avrasya Ekonomik Birliği ülkeleri ve Doğu Avrupa’ya erişim sağlayacaktır,” dedi. Yetkili ayrıca, bu demiryolunun inşasının, büyük bölümü dağlık bölgelerden geçen Miyane – Erdebil hattından daha kolay olduğunu ekledi. Bununla birlikte, Miyane – Erdebil kesiminin önümüzdeki Nevruz bayramı arifesinde (yani 20 Mart 2026) işletmeye alınması planlanıyor. Yaklaşık aynı tarihlerde, Azerbaycan’ın ana topraklarını nehrin güney (İran) kıyısı boyunca Nahçıvan’a bağlayan Aras Koridoru hattı üzerindeki Ağbend bölgesinde bir köprü inşa edilmesi de planlanmaktadır.
Azerbaycan’ın eski Tahran Büyükelçisi Cevanşir Ahundov’a göre, İranlılar “herkesin kendi sınırlarına gelmesini, yüklemeyi kendilerinin yapmasını, sonra kendi kamyonlarıyla taşıyıp bundan hem para kazanmayı hem de süreci kendi kontrollerinde tutmayı” tercih ediyorlar. Ancak 19. yüzyılın sonuna kıyasla “şimdi dünya farklı, ekonomi farklı, ekonomik süreçler farklı.” Reşt ve Gilan eyaletlerindeki pahalı çeltik tarlalarının kamulaştırılması gerekliliği nedeniyle Reşt – Astara demiryolunun inşası uzun süre engellendi. Ahundov, “Peki, Halhal’dan [Erdebil eyaletinde bir şehir] Erdebil üzerinden Mugan’a yol yapmalarına ne engel oldu? Orada, tam sınırda demiryolumuz var. Demiryolu hem Erdebil’e hem Halhal’a gelirdi; Sarab, Erdebil ve Halhal bölgeleri gelişirdi. Boş konuşmuyorum. İnsanlar defalarca başvurdu, Meclis’e gittiler, demiryoluna ihtiyaç olduğunu, Erdebil’in bir çıkmaz sokak olarak gelişemeyeceğini söylediler. Sonuç? Hala bir ilerleme yok. Yolu Halhal’a kadar getirdiler ama Erdebil’e demiryolu yok; hele Erdebil’den Mugan üzerinden Bilesuvar’a hiç yok. Orada arazi pahalı, burada ise ucuz,” değerlendirmesinde bulundu. Gerçekten de, faal bir Reşt – Halhal – Erdebil – Parsabad kesimi olmadan, bu hattın İmişli’ye uzanan 60 kilometrelik devamı deyim yerindeyse “havada asılı” kalıyor.
Hazar Stratejik Araştırmalar Enstitüsü uzmanı Aleksandr Karavayev, Telegram kanalında, “Culfa’daki eski demiryolu kavşağı tam kapasiteyle devreye alınamazsa, İran’a giriş için İmişli – Parsabad yönü en uygun seçenek olabilir,” dedi. Analiste göre genel olarak, “Kuzey-Güney Koridoru’nun batı segmentinde Basra Körfezi limanlarına giden en az iki yaklaşım yolu olmalıdır.” Benzer bir değerlendirme Azerbaycanlı ilgili kaynaklarca da yapılıyor: “Parsabad’ı Bender Abbas limanına giden mevcut demiryolu hatlarından birine bağlayacak proje, Rusya ve İran için stratejik öneme sahip Kuzey-Güney koridoru içinde yer alıyor; bu nedenle Parsabad projesi aslında ilk kez kamuoyu önünde konuşulmaya başlandı.”
Daha geniş bir bağlamda, Parsabad – İmişli hattı hayata geçirilirse, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki (1200 km’den fazla), eski Sovyet devlet sınırı boyunca uzanan ve Türkiye (Ermenistan’ın kuzeybatısındaki Gümrü ve Ahuryan üzerinden), İran (Azerbaycan/İran Culfası) ve Gürcistan’a (Ermenistan’ın kuzeydoğusundaki Ayrum üzerinden) çıkışları olan ancak şu an tam kapasite çalışmayan “Transkafkasya Trans-Sibirya” hattının doluluğunu artıracaktır.
Ayrıca Tiflis’in, Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki mal transiti için talep ettiği aşırı yüksek tarifeler, Azerbaycan uzman çevrelerine göre Bakü ve Erivan arasındaki transit ilişkilerinin daha aktif bir şekilde onarılmasını teşvik ediyor. Bu durum, özellikle birkaç yıl içinde açılması beklenen “Megri Koridoru” ve Nahçıvan ile Culfa üzerinden Erivan ve Tebriz arasındaki varsayımsal demiryolu bağlantısı için geçerli.
Ancak tüm bu planların pratik uygulama aşamasına gelmesi için daha zaman var. Belki de Tahran’ın “stratejik ortaklık” seviyesine çıkarmayı teklif ettiği Azerbaycan-Ermenistan ve İran-Azerbaycan ilişkilerinin normalleşmesi buna katkı sağlayacaktır. Vali Yeganeh’e göre, mevcut hükümetin ve Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın önceliklerinden biri, sınır eyaletleri ile komşu ülkeler arasındaki ilişkileri farklı yönlerde geliştirmektir: “Erdebil bölgesi, Azerbaycan ile çeşitli ekonomik ve ticari alanlarda ilişkilerini geliştirerek Güney Kafkasya, Avrasya Ekonomik Birliği ve Doğu Avrupa ülkeleriyle ekonomik bağlar kurabilir. Bu bağlamda, Erdebil eyaleti geçtiğimiz yıl boyunca çeşitli ülkelerden yatırımcılarla bağlar kurarak ekonomik kalkınmaya özel önem verdi. Azerbaycan ziyareti kapsamındaki görüşmelerde, yeni faaliyete geçen Erdebil Serbest Ticaret ve Sanayi Bölgesi’ne özel yer ayrıldı. Bu bölge, iki ülke arasında ortak bir ticaret ve sanayi bölgesi kurulması fırsatı yaratabilir. Ülkeler bu yönde müzakereler yürütüyor.”
Aynı zamanda, İran yönetiminin muhafazakar kesimi, ülkenin kuzeybatı sınırlarında, Türk dilli nüfus arasında etnik ayrılıkçı duyguların artması gibi riskler taşıyan herhangi bir değişiklikten açıkça çekiniyor. Görünüşe göre, eski Dışişleri Bakanı ve Rehber’in uzun süreli danışmanı Ali Ekber Velayeti’nin, Ermenistan’ın Tahran Büyükelçisi ile yaptığı görüşmede sözde “Zengezur Koridoru” hakkındaki sert açıklamaları bu bağlamda değerlendirilmelidir. İran-Azerbaycan sınırındaki kalıcı trafik sıkışıklıkları ve Haydar Aliyev’in eski yardımcısı Eldar Namazov tarafından dile getirilen “Rusya için kendi topraklarındaki tüm koridorları kapatma” tehditleri, en hafif tabiriyle Kafkasya’daki sınır ötesi ulaşım projelerinin sorunsuz bir şekilde hayata geçirilmediğini gösteriyor.
Aleksey Baliev



Yorum gönder